Buradasınız
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Sefaköy’den bir çorap işçisi
Ben yaklaşık 4 yıldır bir çorap fabrikasında çalışıyorum. Her gün sabahın erken saatlerinde kalkıp işe gitmek artık bana işkence gibi geliyor. İki vardiya halinde 8 saat çalışıyoruz. Sabahın güzelliklerinden faydalanamadan, hava bile aydınlanmadan sanki hapishaneye giriyormuşuz gibi geliyor artık fabrikaya girmek. Şu sıralar okuduğum bir kitap beni öyle etkiledi ki, sanki kendimi buldum. Bundan 2 sene öncesine kadar ben de aynı kitapta anlatılan işçi kız gibi ne sömürüyü ne haksızlıkları ne de artı-değeri biliyordum. Ne zaman ki UİD-DER’le tanıştım ve orada yapılanları gördüm, her şeyi daha iyi anlamaya başladım.
Her sabah müdürümüz saat 7 gibi fabrikaya geliyor. Önce fabrikada çalışanların arasında dolaşıyor, gözüne batan işçilere bağırıp çağırıp hakaret ediyor. Sabah sabah beyefendinin keyfi bu olsa gerek herhalde… Ama bizler beraber hareket edemediğimiz için onun keyfi bağırmaları karşısında maalesef şimdilik gözümüzü yummaktan, kulağımızı tıkamaktan başka bir şey yapamıyoruz. Korkularımızı ne zaman yeneceğiz? İçimize akan zehrin kaynağının bilinçsizlik, panzehirinin bilinç olduğunu yazar kitaplar. Korkularımız bilincimizle yenilecektir. Fabrikada her gün tempolu çalışmamızın yanı sıra, pazarları da çalıştırıp sırtımızdan kazandıklarıyla servetlerine servet katıyorlar.
Zam istersin YOK, izin istersin YOK, prim istersin YOK, sanki hiç paraları yok. Sanki acınacak durumda bu patronlar. Ama fabrikaya daha çok üretim için yeni makineler almaya gelince onlardan zengini yok. Fabrikada 13-14 tane makine var. Bir tanesi 8 saatte 4 bin adet çorap çıkartıyorsa varın gerisini siz hesap edin… Neredeyse her gün işçileri 16 saat çalıştırdıkları yetmezmiş gibi, hepimizin pazarlarına da göz dikiyorlar. Peki, bizler bu durum karşısında ne yapacağız? Üreten biz yöneten onlar, kazandıran biz kazanan hep onlar, çalışan biz, aç kalan gene biziz. Bunlar karşısında yapacak tek bir şey var, bir araya gelmek, bir şeyleri öğrenmek ve patronun karşısına koskocaman dev gibi bir yumrukla çıkmak. Ya bir araya geliriz her şey oluruz ya da tek başına kalıp hiçbir şey olmaya devam ederiz.
Merhaba
Ölecekseniz Lütfen Sırayla Ölün!
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...