Buradasınız
Ölecekseniz Lütfen Sırayla Ölün!
Beylikdüzü’nden metal işçisi bir kadın
Geçen gece rahatsızlandığım için bir devlet hastanesinin aciline gittik. Sözde burası acildi, ama önümüzdeki sırada tam 80 kişi vardı. Kendi kendime “bu ne biçim acilmiş böyle, acili buysa normali kim bilir nasıldır, koskoca hastanenin aciline bir doktor bakıyor, hatta doktora göre burası başka acillerden iyi” diye söylenmeye başladım. Şaka gibi geliyor insana. Demek ki, ölecek olsan bile, acilde sırayla öleceksin! Durumun trajikomikliğinden ağrılarımı unutup ağlanacak halimize gülmeye başladım. Sıra çok ağır ilerliyordu. Yaşlı teyzenin biri kendisine sıra gelince sevinçten uçmuş gibi oldu. Sırası gelen de o teyze gibi sevinerek içeri giriyordu. Biz hastaneye gece 12’de gittik ve tam 2,5 saat acilde sıra bekledik. Bize sıra gelince biz de sevindik! Ama sonra da düşündük, demek ki kapitalist sistemin sağlık hizmeti ancak bu kadar oluyordu.
Paran varsa devlet hastanelerinde saatlerce sıra beklemezsin, hatta hastane önünde ayakta karşılanırsın. Paran yoksa sürün devlet babanın hastanelerinde. Biz işçileri soyup soğana çeviriyorlar gene de adam gibi ne sağlıktan, ne eğitimden, ne de ulaşımdan yararlanabiliyoruz. Patronlar sınıfının bizlere reva gördüğü yaşam bu, buyur yaşayabiliyorsan yaşa. Hayatımızın büyük bir bölümü çalışarak geçiyor, ama ödediğimiz onca vergiye ve prime rağmen en temel kamu hizmetlerini bile uyduruk biçimde alıyoruz.
Bazen vergilerimizle ve sigorta primlerimizle kurulan ve ayakta duran hastane köşelerinde sonlanıyor hayatlarımız, bazen de ölmekten beter oluyoruz aynı hastanelerde. Kapitalizm var olduğu sürece işçi sınıfı bu dertlerden kurtulamayacak. Patronlar sınıfının bizlere yaşattığı insanlık dışı yaşama son vermeliyiz. Kapitalizmi yok etmek işçi sınıfının örgütlü gücüne bağlıdır. Kapitalizmi yıkacak olan biz işçi sınıfının gücüdür. O zaman eğitim de, sağlık da, ulaşım da ücretsiz olacak ve tamamen insanlığın ihtiyaçlarına göre düzenlenecektir. İnsan gibi bir yaşam için örgütlenip bu sömürü düzenine son vermeliyiz.
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...