Buradasınız
Örgütsüzlüğün ve Çaresizliğin Sırası
Esenyurt’tan bir emekçi

Yeni yıl yaklaştıkça televizyonlar ve gazeteler ardı ardına binlerce insanın sıraya girdiği milli piyango bilet kuyruklarının haberlerini veriyor. Bu haberler milyonlarca işçi ve emekçinin iştahını kabartıyor. İnsanlar işsizlikten, yoksulluktan kurtulma ümidi ile ellerindeki üç beş kuruşu piyango biletine yatırıyor. Reklamlar, reklam gibi haberler “bir gün sen de zengin olabilirsin” mesajını veriyor. Sanki zenginlik tesadüfmüş gibi işçileri buna sevk ediyorlar. Sözde talih kuşu şanslı olanın başına konuyor!
Bütün dünyada şans oyunlarının en yoğun oynandığı dönem, ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluğun arttığı dönemlerdir. Çünkü yoksul işçi ve emekçiler örgütsüzlerse böyle dönemlerde kendilerini daha da çaresiz hissediyorlar. İşçilere, emekçilere pompalanan kısa yoldan zengin olma, fakirlikten kurtulma hayali sürekli bir umut içersinde olmalarını sağlıyor. Büyük ikramiyelerin vaat edildiği çekilişlerle işçi ve emekçiler aldatılmaktadır. Bir kişi ikramiye kazansa bile milyonlarca insanın umuları paraya çevrilmektedir. İnsanlar adaletsizliklere ve haksızlıklara karşı birleşmek yerine “talih kuşu”nu beklemeye itilmektedir. Tepedekiler bizleri böylesine bir yalan dünyanın içine hapsederek sistemin ve iktidarlarının devam etmesini sağlıyorlar.
Egemenler hayatı artık yaşanılmayacak hale getiriyorlar. Çalışma koşullarımız sağlıklı değil. Çalıştığımız işyerlerinde iş güvencemiz yok. “Acaba yarın işten çıkartılır mıyım?” korkusu var. Aldığımız ücretlerin açlık sınırı altında kalması, işsizlik, ücretsiz izinler, her gün artan zamlar ve hayat pahalılığı cabası! Bundan kurtulmanın yolu cebimizdeki üç kuruşu da şans oyunlarına vermek değil bizleri bu hale getirenlerden hesap sormaktır. Geleceğimizi bizi yönetenlere veya yönetmeye aday olanlara, patronlara, şans oyunlarına bırakmayalım, bunların hiç biri bizim yaramıza merhem olmaz. Bizim hayallere, yalanlara değil, daha iyi yaşamaya ihtiyacımız var. Daha iyi bir yaşamsa ancak bir arada yürüteceğimiz örgütlü mücadele ile mümkün olur.
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
“Enflasyonla Topyekûn Mücadele”
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
- Bir Yanda Açlık Diğer Tarafta Altın Musluk
- Birileri Tıkınırken İşçiler Aç! Peki, Nereye Kadar?
Son Eklenenler
- 2 Haziran akşamı Hindistan’ın Orissa eyaletine bağlı Balasore bölgesinde bir tren kazası meydana geldi. İki yolcu treni raydan çıkarak park halindeki yük trenine çarptı. 1200’den fazla insan yaralanırken en az 294 kişi yaşamını yitirdi. Modi...
- Gün geçmiyor ki bir işçi kardeşimizin daha ölüm haberini almayalım. Tuzla tersaneler bölgesinde Hidrodinamik Tersanesinde çalışan İbrahim Dal adlı işçi 5 Haziranda dubanın üstünde çalışırken denize düştü ve boğularak hayatını kaybetti. İbrahim Dal,...
- Kapitalizmin dünyanın her yerinde insanlığa cehennemi yaşattığı bir dönemden geçiyoruz. Büyüyen sorunlar karşısında kaçınılmaz olarak mücadele de büyüyor. Fransa’dan İran’a, İngiltere’den Peru’ya dünyanın her yerinde büyük protestolardan grev ve...
- Toplumun geniş kesimlerinin duyduğu hoşnutsuzluğun, öfkenin ve değişim isteğinin farkında olmamak mümkün değil. Değişim isteği özellikle gençlerde ve kadınlarda kendini dışa vuruyor. Özgürlüklerimizin kısıtlanmasına, horlanmaya, aşağılanmaya, yok...
- Türkiye’de gidişattan hoşnut olmayanların, o veya bu konuda değişim isteyenlerin sayısıyla son seçimde mevcut iktidara ve Erdoğan’a oy vermeyenlerin sayısı eşit değil. Şöyle ki; toplumun ekseriyeti yaşamın her alanına damgasını vuran krizlerden,...
- Rosa Luxemburg, yaşamını işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesine adamış cesur bir kadın ve işçi sınıfımızın sosyalist önderlerinden biri. Bu nedenle UİD-DER’in bizleri Jülide Kural’ın “Ben Rosa Luxemburg” oyunuyla buluşturacağını duyunca çok...
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.