Buradasınız
Parasız Sağlık İçin 1 Mayıs’a!
Sarıgazi’den bir işçi
UİD-DER Sarıgazi temsilciliğimizde Michael Moor’un “Sicko-Hasta” adlı belgesel filmini izledik. Film ABD’deki sağlık sistemini konu alıyordu. Belgeselde paralı sağlık sisteminin, işçi ve emekçileri en temel sağlık hakkından nasıl yoksun bıraktığı ve insanların hastalıklarının para hesap eder gibi hesaplandığı anlatılıyordu.
Rüyalar ülkesi olarak bilinen ABD’de genel sağlık sigortası diye bir şey yok. Genel sağlık sigortası komünistlerin icadı olarak değerlendiriliyor ve medya da bunu destekleyen yayınlar yapıyor. İşçi ve emekçiler özel sağlık şirketlerinde sigortalarını yaptırıyorlar. Özel sağlık sigortaları da birçok hastalığın tedavisini karşılamıyor. Bu yüzden hasta olan insanlar ya ölüme terk ediliyor ya da tedavi olabilmek için fahiş paralar ödemek zorunda kalıyorlar. O kadar ki sağlık sigortası süresi bitenler, hastanelerde tedavi olamıyor ya da bir eşya gibi taksiye bindirilerek sokaklara bırakılıyor. Belgeselde ABD’deki paralı sağlık sistemi eleştirilirken aynı zamanda farklı ülkelerde uygulanan sağlık hizmetlerine ilişkin de örnekler veriliyordu. Diğer ülkelerdeki sağlık hizmetleri görece daha iyiydi. Fransa’ya dair verilen örnek oldukça çarpıcıydı. Fransa’da işçilerin mücadele geleneği olduğundan ve haklarını almak için sokaklarda protesto gösterileri yaptıklarından bahsediliyordu. İşçiler mücadele ettikçe sağlık hakkından daha fazla yararlanabiliyorlar.
Bugün Türkiye’de de sağlık gün geçtikçe daha pahalı hale getiriliyor. Hastaneye adımımızı attığımız andan itibaren her şeye para ödüyoruz. Muayene, müşahede, yatak, ilaç, doktor seçme parası derken her şeye para ödemek zorunda kalıyoruz. Kısacası paralı hale getirilen sağlık sistemiyle bizler soyuldukça ilaç tekelleri, özel sağlık şirketleri kazanıyorlar.
Kapitalizm bize şunu diyor; paran varsa yaşa yoksa hastalıktan öl! Yüz binlerce işçi ve emekçi parası olmadığı için sağlık hizmeti alamıyor. Daha ne kadar susacağız. Yanı başımızda annemizin, babamızın, eşimizin, çocuğumuzun, kardeşimizin tedavi olamadığı için eriyip gitmesine seyirci mi kalacağız? Ücretsiz ve kaliteli bir sağlık hizmeti alabilmek için mücadeleyi yükseltelim. Bunun için 1 Mayıs alanında yerimizi alarak, hep birlikte ücretsiz sağlık talebimizi haykıralım.
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...