Buradasınız
Patronlar Krizi Nasıl Fırsata Çeviriyor?
Esenyurt’tan bir emekçi

Geçen gün emekliliğine 1 sene kalmış Ahmet abi ile oturup çay içtik. Ahmet abi metal işçisi, ancak fabrikası Çerkezköy’e taşındığı için şu anda işsiz. Çocuklarının eğitim durumundan dolayı Çerkezköy’e gitmeyi kabul etmiyor, bu yüzden işveren tarafından işten atılıyor. Kendisi gibi çeşitli mazeretleri olan işçi arkadaşlarından gitmeyi kabul etmeyenler de kapının önüne konuluyor. Yaklaşık 2 aydan beri iş arıyor. Konuşmaya başladığımızda artık iş bulma ümidinin kalmadığını anlıyorum. Kriz ortamının patronlar için nasıl fırsata çevrildiğinden söz ederken başından geçenleri anlatmaya başladı.
İşten atılmış dört arkadaşı ile genellikle iş aramaya da beraber gittiklerini, sürekli haberleştiklerini söyledi. Beraber çalıştıkları dönemde bu arkadaşları ile anlaşamadıklarını, belli dönemlerde tartışmalar yaşadığını anlatarak tebessümle sohbete devam etti. Kendisine, “çalışırken aranızda ne gibi sorunlar vardı, şimdi nasıl bir araya geliyorsunuz?” sorusunu sordum. Seçim dönemlerinde işyerinde oy verdikleri parti üzerinden tartıştıklarını anlattı. “İster istemez araya bir soğukluk giriyor seçim bitse de aramız düzelmiyordu” dedi. “Ama işsiz kalınca daha iyi anlaşmaya başladık” deyince, “aman abi belediye seçimleri yaklaşıyor, kavgalar başlamasın” diye takıldım. “O zaman öyleydi, şimdi hepimizin derdi aynı, iş bulmak, çoluk çocuğumuza ekmek götürmek zorundayız. Son yaşadıklarımızdan sonra zaten hepimiz nasıl kandırıldığımızın daha iyi farkına vardık” diyerek anlatmaya devam etti. “Geçen arkadaş telefonda heyecanla ‘Ahmet havaalanına işçi alınacakmış, hep beraber belediyeye gideceğiz, hazırlanın’ dedi. Biz dört arkadaş belediyenin önünde buluştuk, görüşme için Esenyurt Kültür Merkezine gitmemiz söylendi. Bize ‘iş için mi geldiniz?’ diye soran görevliler büyük bir salona yönlendirdiler. İçerisi epeyce kalabalıktı, baktım sahnede herhangi bir firmanın masası yok. Bu işin içinde bir iş var derken biraz beklememiz gerektiği söylendi, ‘neyi bekliyoruz’ deyince ‘Belediye Başkanı gelecek’ denildi. Arkadaşlara ‘buradan iş çıkmaz, gelin gidelim’ dedim. ‘Başkan buraya gelecek, yaklaşan seçim için oy isteyecek’ diyerek ayağa kalktım. Arkadaşların ikisi ‘ya duralım, sonuçta işçi alımı yapılacak, sabredelim’ dedi. Ben ve diğer arkadaşım dışarıya çıktık. Eve geldikten yarım saat sonra kalan arkadaşlardan birisi telefonla beni aradı. Öfkeliydi. ‘Ahmet, aynı senin dediğin gibi oldu’ dedi. Ben de merakla ne olduğunu sordum. ‘Ne olacak başkan seçim konuşması yaptı gitti. Sonra havaalanına işçi alınacağı ve 1400 lira maaş verileceği duyurusu yapıldı, kabul edenlerin form doldurması istendi’ dedi. Arkadaşa kızsam mı dalga mı geçsem bilemedim. Önceden olsa bunlardan birini yapardım ama yine teselli ettim. ‘Boş ver, moralini bozma, bunlara alışacağız’ dedim ve telefonu kapattım.”
İşte arkadaşlar Ahmet abinin anlattıkları böyle. Bu, çoğu işyerinde işçilerin birbirine güvenmemesine hatta birbirlerini düşman gibi görmelerine sebep olanın bizi yönetenlerin yarattığı suni kutuplaşma olduğunu gösteren bir örnektir. İşyerlerinden çıkarılan işçilere “hangi partiye oy verdin” diye sorulmuyor. Veya yaşadığımız ekonomik kriz ve yoksulluk, oy verdiğimiz partiye göre değişmiyor. Patronların krizi nasıl fırsata çevirdiklerini yaşayarak görüyoruz. Ekonomik krizi bahane edip patronlar işçileri işten çıkartırken, bazı patronlar da bundan faydalanıp işçileri düşük ücretle çalıştırmanın hesabını yapıyor. Bunu yaparken bizim bir arada olamamamızı, örgütsüzlüğümüzü kullanıyorlar. Hepimiz yaşadığımız ekonomik sıkıntılar yüzünden öfkelenip bazen birbirimizi suçluyoruz. Eğer öfkeleneceksek, öfkemizi yanı başımızda çalışan işçi arkadaşımıza değil, bizi bu hale getirenlere yöneltmeliyiz. Bugün iktidar “kriz yok” diyor, patronlar da kârlarından fedakârlık yapmak istemiyor. Yarattıkları krizin faturasını işçilere ödetiyorlar. Krizin faturasını ödemek istemiyorsak örgütlü mücadele etmekten başka şansımız yok.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...