Buradasınız
Patronlara Refah İşçilere Yoksulluk
Ankara’dan emekçi kadınlar
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Yılın ikinci yarısında geçerli olacak asgari ücret 11 bin 402 lira olarak açıklandı. Her asgari ücret zammında iktidar sözcüleri ve patronlar çok iyi bir zam yapıldığını iddia ediyorlar. Nitekim bu sefer de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan benzer bir açıklama yaptı. “Çalışan kesimi enflasyona ezdirmediğimiz gibi refahtan pay vermiş bulunuyoruz” dedi. Oysa ne açıklanan enflasyon oranı gerçeği yansıtıyor ne de sözde enflasyonun üzerinde diye yutturulan zamla payımıza refah düşüyor. Türk-İş dört kişilik bir ailenin Haziran ayındaki açlık sınırını 10 bin 373 lira, yoksulluk sınırını ise 33 bin 788 lira olarak açıkladı. Biz ise zamlı maaşları Temmuz sonunda alacağız ve büyük ihtimalle asgari ücret daha elimize geçmeden yine açlık sınırının altına düşecek.
Mutfaklarımızda yangın bitmiyor, uçuk kiralar karşısında ne yapacağımızı şaşırıyoruz, sağlıklı beslenemiyoruz, fazla mesailerde yaşamlarımız tükeniyor. Kazandığımız paranın değeri yok. 30 günde kazandığımızı bir haftada tüketiyoruz. Bir ev kirası en az 7-8 bin lira. Kiradan geriye kalan, faturalara gidiyor. Daha pazar ve market alışverişini saymıyoruz. Markete gittiğimizde hiçbir şey almadık dediğimizde bile 200 liradan aşağıya çıkamıyoruz. İhtiyacımız olan şeyin birkaç lira ucuzunu bulmak için market market geziyoruz.
Yaz geldi, kışlık konserve yapmak gerekecek. Ama bu pahalılıkta nasıl yapacağız diye düşünüyoruz. Yapmasak kışın daha da pahalanan sebzeleri almamız mümkün değil. Eskiden 1 günlük çalışmamızla alabildiklerimizi şimdi 1 haftalık çalışmayla alamıyoruz. Eskiden eve ayda birkaç kere et, balık girerdi. Şimdilerde ete hasret kaldık. Bayramdan bayrama ancak görüyoruz. Tiyatroya, sinemaya gitmeyi zaten unuttuk. Bir yıl çalışıp bir hafta olsun dinlenmek istiyoruz ama tatil de lüks oldu.
İşçi arkadaşlarımız işler açılsa da mesaiye kalsak diye dua ediyorlar. Mesailerle geçim sıkıntısını çözeriz, çocuklarımıza daha iyi bakarız diye düşünüyoruz ama çözüm bu değil. Fazla mesai yaptığımızda neredeyse tüm zamanımız çalışırken geçiyor, yoruluyoruz, bir şey yapmaya zamanımız kalmıyor. Yaşamdan zevk alamaz hale geliyoruz. Zaten beslenememekten dolayı bağışıklığımız güçlü değil. Sık sık hasta oluyoruz.
Biliyoruz ki tüm emekçi kadınlar bizimle aynı sıkıntıları yaşıyor. Bizler böyle bir yaşamı hak etmiyoruz. Artık nefes almak istiyoruz. İşte bunun için tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerimiz etrafında birleşmeye, birbirimizden güç alarak mücadele etmeye çağırıyoruz.
- Umut Şarkılarını Birlikte Söyleyelim!
- Bahis Oyunu Aslında Kimin Oyunu?
- Depremin Yaraları Kanamaya Devam Ediyor
- Ne Kadar Vergi Veriyoruz, Karşılığında Ne Alıyoruz?
- Dert Bizde Derman Ellerimizde, Birliğimizdedir!
- İşçi Dayanışması 195. Sayı Çıktı!
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Sendikal Örgütlülük Kâğıt Üstünde Kalmasın
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Bu Fikirleri Kimler Üretiyor?
- Kamuda Tasarruf Paketinden Payımıza Düşenler
- Kapitalizm Yıkılmadan İnsanlık Nefes Alamaz!
- İşçi Dayanışması 194. Sayı Çıktı!
- Bir Müthiş Bahtiyarlık: “Anlamak Gideni ve Gelmekte Olanı”
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- İsrail’le Ticaret ve Sermayenin Fıtratı
- İşçi Sınıfının Mücadele Saflarını Güçlendirelim
- İşçi Dayanışması 193. Sayı Çıktı!
Son Eklenenler
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...