Buradasınız
Peki, Şimdi Nolacüü!
Kocaeli’den bir metal işçisi

Merhaba kardeşlerim. Onca zaman çalıştıktan sonra 25 yaşına gelip de işçi sınıfının bir parçası olduğunu henüz anlayan bir işçi olarak anlatacaklarım var sizlere. Meğerse her şey patronlar sınıfının, işçi sınıfını sömürmesi üzerine kuruluymuş. Krizin faturası her geçen gün işçi sınıfına ödetilmeye devam ediyor. Bugün patronlar sınıfının çelmesi beklenildiği gibi yine işçi sınıfına oldu. Nasıl mı?
Üretim sorumlusu, saat 15.30’da yemekhanede toplantı olduğunu söyledi. “Konu neymiş?” diye sorduğumuzda “bilmiyorum, müdür bey gelip açıklama yapacak” dedi. Bu lafa da inanalım diye bekliyor, “bilmiyormuş” külahıma anlat sen! Neyse, saat geldi, bütün fabrika bir bir girdik yemekhaneye. Koca müdür gelip bizi bekleyecek değil ya, birazcık beklemeden sonra kendisi de teşrif ettiler.
“Konumuz, ücretsiz izin” diyerek başladı. “Siz de görüyorsunuz, işler çok azaldı. 11. aya kadar kâr ettik ama bu ay üretim oldukça düştü. Ocak ayı için stok üretimler yapıyoruz ki artık kasa da kalmadı. Aynı zamanda metalde stoklu çalışmak sıkıntı, hemen paslanma durumu oluyor. Siz de bu soğuk havalarda buraya gelip akşama kadar ne yapsam, diye düşünüyorsunuz. Biz de bunun için ücretsiz izin düşünüyoruz. Hem sizin için de daha iyi olur. İki önerimiz var. Biri ücret kesintisi, diğeri de gelmediğiniz günler için önümüzdeki ay hafta sonları ya da uygun zamanlarda telafi çalışması. Amacımız kesinlikle maddi olarak tasarruf yapmak değil, hem siz mağdur olmayın, hem de şirket. Benim fikrim kesinti olmasından yana, çünkü işler açılınca mesai ücretinizi almak sizin için daha kârlı. Ama tabi sizin fikriniz önemli. Bir de yılbaşı girmeden bir eğlence yaparız diyoruz.”
Meğer bizi ne kadar düşünürmüş, gözlerimiz yaşardı doğrusu. İlk anlarda biz arkadaşlarla “helal olsun vallahi” dememek için kendimizi zor tuttuk. Hepsi bir yana bu son ikram bizi bir hayli mutlu etti. Yan taraftan bir işçi abimizin “peki, şimdi nolacüü?” demesiyle ben de “parti yapacü parti, açlığımızı kutlayacüü” dedim. Toplantı bittikten sonra beyaz yakalılardan bir arkadaş “bunun karşısında ancak siz durabilirsiniz” deyince “siz derken kimi kastediyorsun? Sizi bizi yok, faturayı hepimize birden kesiyorlar” dedim.
Yani arkadaşlar, birazcık olsun işçi olmanın ne demek olduğunu anlamasaydım söylenen bu süslü sözlere öylesine kanardım ki, hatta canı gönülden çok iyi niyetli olduğunu bile düşünebilirdim. Ama patronlar ve onların temsilcileri öyle kurnaz, öyle içten pazarlıklılar ki her söylediklerinin altında bir hain planları var. On bir ay kâr edip bir ay “zarara” girince anında hesabı bize kesmeye kalkıyorlar. Krizi yaratan biz değiliz, işlerin düşmesine biz neden olmadık. Patronlar sınıfının açgözlülüğünün bedelini biz ödemek istemiyoruz. Bütün arkadaşlar toplandık ve ücretsiz izni kabul etmediğimizi söyledik. Böyle böyle ücretsiz izinlere, işten atmalara alıştırmak istiyorlar bizleri. Öyle de hesabı size keseceğiz, böyle de hesabı size keseceğiz diyorlar. Ama bu fatura bizim değil. Kabul etmedik, etmeyeceğiz. İşçi sınıfı olarak elimizdeki kudretin farkına varana kadar yazmaktan, söylemekten vazgeçmeyeceğiz.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...