Buradasınız
Perfetti İşçisiyle Söyleşi
UİD-DER: Kaç yıldır Perfetti’de çalışıyordunuz?
Direnişçi İşçi: 3 yıldır bu fabrikada çalışıyordum. Perfetti’de yaklaşık 1200 işçi çalışıyor. Daha önce de Beko fabrikasında sendikalı olarak çalışmıştım.
UİD-DER: Perfetti’de sendikalaşma sürecine nasıl başladınız?
Direnişçi İşçi: Bundan 5 ay öncesine kadar bu fabrikada sendikanın s’sini bile konuşamazdık. Çünkü buradaki işçi arkadaşlar 1996 yılında yine buna benzer bir sendikal süreç geçirmişler. O yıl arkadaşlarımız patronun bitmez tükenmez baskısına karşı çok önemli bir direniş sergilemişler. Hatta yer yer jandarmalarla bile çatışmış arkadaşlarımız. Ve bunca olaydan sonra patron süreci baltalamayı başarmış. Arkadaşlarımız o dönemde bunun bedelini ağır ödemişler. Ayrıca şu an bile Perfetti patronunun İtalyan mafyalarıyla bağı olduğu söylentisi de biz işçileri korkutuyordu. O nedenle sendika deyince herkes çok korkuyordu. Ben daha önceki işyerimden sendikanın ne demek olduğunu biliyordum. Bunun için Perfettide’de sendika olmasını istiyordum. Ama bu işin de bir tek benimle olamayacağının bilincindeydim. Önce fabrikada benim gibi daha önce sendikalı fabrikada çalışmış, hatta direniş deneyimi olan 3 arkadaş daha buldum. Artık 4 kişi olmuştuk. Daha sonra sendika meselesini fabrikada yoğun bir şekilde dillendirmeye başladık. Bunun sonucunda da toplam 100 kişiyle sendikalaşma kararı aldık. Biz kararı aldıktan sonra Beko fabrikasında çalışan temsilci arkadaşımı aradım ve kararımızı ona anlattım. Sağ olsun arkadaşım da bizi Tek Gıda-İş sendikasına yönlendirdi. Ve bizim için artık sendikalaşma resmen başlamış oldu.
UİD-DER: Peki neden işten atıldınız ve direnişe geçtiniz?
Direnişçi İşçi: Patron benim ve diğer arkadaşımın, içeride sendika meselesini yaymaya çalıştığımızı öğrenmiş ve bizi performans düşüklüğünü sebep göstererek işten çıkardı. Biz önümüze getirilen evrakların hiçbirisini imzalamadık. Sendika başkanımız da bize moralimizi bozmamamız gerektiğini ve mücadelenin daha yeni başladığını söyledi. Biz de arkadaşımla beraber kapıda direnişe geçtik. Aynı zamanda mahkeme işlemlerini de başlattık. Patron daha biz mahkemeye vermeden tazminatımızı ve içeriden alacağımız tüm haklarımızı hesabımıza yatırmış. Fakat ben daha o paraya elimi bile sürmedim. Çünkü hukuki sürecin tamamlanmasını ve sendikanın yetki almasını bekleyeceğiz. Aslında bu şekilde de içerideki arkadaşlarımıza sesimizi duyurabiliyoruz. Sağ olsun sendikamız bize bir de ses aracı ayarladı ve başkan da bizle beraber vardiya değişimlerinde işçi arkadaşlara sesleniyor.
UİD-DER: Fabrikadaki çalışma koşulları ve ücretler nasıl?
Direnişçi İşçi: Günde 8 saat, üç vardiya şeklinde çalışıyoruz. Burası sakız üreten bir fabrika. Aslında bazen dışarıdan bakıldığında sakız fabrikası olduğu için, içerideki işin kolay veya fazla ağır olmadığı düşünülebilir. Ama durum hiç de öyle değil. Çünkü makinelerde üretilen sakızlar paketleniyor ve daha sonra kolilerle paletlere diziliyor. Yani aslında o küçücük sakızlar fabrikada tonlarca ağırlık olarak bizlerin sırtından geçiyor. Bunun yanında iş kazaları da yaşanıyor. Bu iş kazaları genelde çok ciddi olmasa da mesela bizim fabrikada 5 yıl çalışıp da “ben bel fıtığı değilim” diyen işçi tanımıyorum. Hafta sonları da genelde sık sık mesailer oluyor. İşte bu ağır çalışma koşulları karşılığında aldığımız ücret ise çok komik. Örneğin ben 3 yıldır orada çalışıyorum ve aldığım ücret 580 lira. 3 yılda toplam 7 lira zam almışım. 10 yıldır çalışan arkadaşlarımızın ücretleri de çok farklı değil. Bir de içeride ufak tefek primlerle işçileri rekabete zorlayıp, bölmeye çalışıyorlar.
UİD-DER: Peki içeride şu an sendikal çalışmaları yürüten arkadaşlarınız var mı ve üyelikler aynı hızda devam ediyor mu?
Direnişçi İşçi: Evet içeride çalışmayı sürdüren arkadaşlarımızın sayıları da arttı. Patronun sendikal süreçten haberi olduğu için içeride çalışmalarımız daha açıktan ilerliyor. Bizler de internet aracılığıyla içerideki arkadaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Fakat hâlâ sendikadan uzak duran, sendikayı duyduğunda tedirgin olan, işimden atılabilirim gibi korkuları olan birçok arkadaşımız var. Bu anlamda süreç biraz yavaş işliyor. Aslında bu korkular çok gereksiz olsa da doğal karşılamamız gerekir. Çünkü günümüzde işçiler sendikalara karşı genel anlamda güven duymuyorlar. Ve bunun da birçok nedeni var. Ben buradan içerideki arkadaşlarıma seslenmek istiyorum: Sendikadan korkmasınlar! Çünkü biz işçiler mücadelemizi sürdürürsek sendikalar bizler için patrona karşı bir silahtır. Birçok hakkımızı sendika sayesinde alabiliriz, ücretlerimizi yükseltebiliriz. Aslında bizler sendikalaştığımızda sadece maddi anlamda kazanmış olmayacağız, örgütlülüğümüzü de kazanmış olacağız, gücümüzün de farkına varmış olacağız.
UİD-DER: İşçilerin birbirleriyle olan dayanışması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Direnişçi İşçi: Biz direnişe çıktığımızdan beri sendikamızın sayesinde diğer fabrikalardaki direnişlerden de haberdar oluyoruz. Elimizden geldiği kadar da bu direnişleri ziyaret ediyoruz. Çünkü dayanışma çok önemli. Çünkü bu sorunların sadece bizim fabrikaya has olmadığını bilmemiz gerekir. Ben çevremizdeki diğer fabrikaların da bir an önce hakları için mücadeleye girişmesini isterim. Daha sonrasında da diğer fabrikalardaki işçilerle dayanışma içinde olmalıyız. İşçiler arasında hiçbir şekilde ayrım olmamalı.
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
İşçi Kızı
Savranoğlu Deri’de Direniş Büyüyor
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...