Buradasınız
“Polonez İşçileri Kazanmış”
Ankara’dan genç bir depo işçisi

İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve müdürleri birer konuşma yaptılar. Bizler sayesinde iyi işler yaptıklarını, 2025’te işlerin daha yoğun olacağını anlattılar. Müdür, “bu süreçte maddi olarak pek bir şey beklemeyin, dışarıya göre ücret konusunda oldukça iyiyiz. Sizler işinize sahip çıkmaya çalışın. Bakın Polonez işçilerine, aylardır hiçbir haklarını alamadılar” dedi. Resmen “halinize şükredin, ayaklanmayın” dedi yani. Arkalardan “hadi oradan” diye bir tepki geldi. Bu daha önce Polonez işçilerinin direnişi hakkında konuştuğumuz bir abinin sesiydi. Ortam gerildi ama müdür konuşmasına devam etti. Konuşması boyunca ara ara alkışlanan müdürü konuşmanın sonunda yalnızca birkaç el alkışlıyordu.
Aslında başta kurulan cümlelere çok alışıktım. Çalıştığım diğer işyerlerinde de bu tarz cümleler kurulurdu. Ancak Polonez’le ilgili kısım zoruma gitti. Açıkça Polonez işçileri örnek gösterilerek tehdit edilmiştik. Müdür “hakkınızı ararsanız mağdur olursunuz, hiçbir şey alamazsınız” demeye getirmişti. Elbette bunu sonraki günlerde konuştuk. Herkes kızdı, sinirlendi. Ben de müdürün eksik hatta yanlış bahsettiği Polonez işçilerinin direnişinden bahsettim arkadaşlara. Neden işten atıldıklarını, niye direnişte olduklarını konuştuk. Polonez işçileri ağır çalışma koşullarına karşı sendikaya üye olmuş ve ardından işten atılmışlardı.
Müdürün de Polonez direnişini takip ettiğini ve direnişi kötülemek, olumsuz bir örnek olarak göstermek için hiçbir fırsatı kaçırmadığını yaptığı konuşmadan sonra anlamıştım. Hakkını arayan işçiden, her yerin Polonez gibi olmasından korktuklarını da...
6 Ocakta işyerinde arkadaşlarla birlikteyken UİD-DER’in web sitesinde şu başlığı okudum: “Direnişçi Polonez İşçileri: Direne Direne Kazandık!” Direnişçi işçiler en başta da kadın işçiler 173 günlük bir mücadele sonunda halaylarla kutladılar kazanımlarını. Polonez işçileri yalnızca bir patronun değil birçok patronun ağzının payını verdiler. Sabrın, birlikteliğin, umudun, direnmenin, güvenmenin sembolü oldu Polonez. Onlar hem direniş sürecinde çok şey kazandılar hem de en sonunda taleplerini kabul ettirmeyi başardılar. Mücadele etmeyi, hak aramayı öğrendiler, mücadele ettikçe daha güçlü oldular. Sınıf dayanışmasıyla tanıştılar. Sonra arkadaşlarıma dönüp kurduğum cümle herkesi gülümsetti: “Polonez İşçileri Kazanmış!”
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...