Buradasınız
Sabırlı Olalım Ama Ne İçin ve Nasıl?
Tarih 10 Ağustos 2018. O yılın başında 3,7 lira olan dolar Ağustos ayına gelindiğinde 5,7 liraya kadar çıkmış, resmi enflasyon yüzde 18 olmuştu. Doların hızla yükselmesi karşısında endişelenen emekçilere şunları söylüyordu Erdoğan: “Çeşitli kampanyalar sürdürülüyor. Bu kampanyalara kulak asmayın. İnşallah sizlere sabır, gayret diliyorum. Çok çalışacağız, çok koşacağız. İnşallah 2023’e farklı gireceğiz.”
Bu konuşmanın yapılmasının üzerinden geçen beş yıl içinde yaşadıklarımızı bir düşünelim. “Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz?” diyen Berat Albayrak’tan “Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır” diyen Nurettin Nebati’ye ve kredi faizlerini yükseltmekten söz ederken “başkasının parasıyla zenginlik olmaz” diyen Mehmet Şimşek’e kadar iktidar sözcülerinin neler söylediklerini hatırlayalım. Beş yıldır Erdoğan’dan bakanlara tüm iktidar sözcülerinden defalarca aynı şeyleri duyduk, duyuyoruz. Önce her şey yolundaymış gibi pembe tablolar çizdiler. Ekonominin uçuşa geçtiğini, Avrupa’nın bizi kıskandığını, sorunun ekonomik değil psikolojik olduğunu söylediler. Ancak emekçilerin alım gücü hepten düşmeye başlayınca, enflasyonun önü alınamayınca bu sefer her şeyin düzeleceğini, sabırlı olmamız gerektiğini telkin etmeye başladılar.
Peki “sabrederek” geçirdiğimiz 5 yılın sonunda geldiğimiz yer neresi? 2023’ün bitmesine iki ay var ve dolar 28 lira civarında seyrediyor. Eylül ayı resmi enflasyonu yüzde 61,5. Asgari ücret 11 bin 402 lira ama açlık sınırı 13 bin liranın üzerinde… Ev kiraları 10 bin liradan başlıyor. Fakat iktidar sözcüleri hâlâ bizden sabırlı olmamızı istiyorlar. Bu sefer de gelecek sene enflasyonun kalıcı olarak düşeceğini söylüyorlar. Sabreden tarafın biz olmamız gerektiğinden o kadar eminler ki düşük ücret dayatmasına karşı iş bırakan işçilerle konuşan AKP’li Belediye Başkanı Fatma Şahin de “iki yıl daha sabredin, enflasyon düşecek” diyordu mesela. İnsan sabır taşı olsa çatlar!
İnsanın en güzel erdemlerinden biri olan sabır iktidar sözcülerinin ağzında oyalamaya dönüşüyor. Sabırlı olmak, metanet göstermek iyi bir şeydir. Zorluklar karşısında yılmayarak sabır gösteren insan eninde sonunda amacına ulaşır. “Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır” diye bir atasözümüz var mesela. Sabır gösteren insanın bunun karşılığını alacağını anlatır. Ne var ki iktidar sahiplerinin, sermaye sınıfının bizden istediği sabrın sonucu hiç de öyle olmadı, olmuyor. Çünkü onların bizden istediği sabır edilgen bir şekilde beklememiz, ne yapıyorlarsa kabul etmemiz. Haksızlık, adaletsizlik karşısında susmamız, suçlarını, günahlarını, aç gözlülüklerini görmezden gelmemiz! Bu sabır değildir, böyle bir “sabrın” meyvesi tatlı değil acıdır, zehirlidir. Değiştirmemiz gereken bir şey karşısında gösterdiğimiz sabır artık erdem değil aptallık olur.
Nasrettin Hoca’ya atfedilen bir fıkra vardır. Samana zam gelince eşeğine verdiği samanı azaltan Nasrettin Hoca, eşeğin ses çıkarmayıp çalışmaya devam etmesi üzerine yemini kıstıkça kısar. Ancak bir sabah eşeğin öldüğünü görünce şöyle der üzüntüyle: “Tüh, biraz daha dayansaydın sana aç karnına çalışmayı da öğretecektim.” Sesi çıkmayan eşeğin aç bırakılmaya gösterdiği sabır sonunda onu ölüme götürmüştür. Bizim de yaşadığımız şey aynı değil mi? Bedensel olarak hayatta olabiliriz ama her birimiz bir makine gibi çalışıp duran, mutsuz, yorgun insanlara dönüşmedik mi? Çalışmaktan, geçim derdinden, çocukların ihtiyaçlarını düşünmekten kafasını kaldırıp yaşamın güzelliklerinin farkına varanımız mı var? Farkına varsak da tadını çıkarabilecek olanaklarımız mı var?
Elbette hepten sessiz değiliz ama işçi sınıfı olarak birliğimiz zayıf olduğu için anlamlı ve güçlü bir ses çıkaramıyoruz. Bundan cesaret alan iktidar bize kestiği ekonomik yıkımın faturasını kabarttıkça kabartıyor. Vergi zamları, fahiş fiyat artışları, düşük ücret dayatması iyice boğazımızı sıkmaya başladı. Üstelik bize “aç karnına çalışmayı öğretmeye” niyetli iktidar, Orta Vadeli Program’la yeni saldırılara hazırlanıyor. Esnek çalıştırma, kıdem tazminatının gasp edilmesi, kamusal emeklilik sisteminin yok edilmesi bu saldırılardan birkaçı… Bu saldırılara sabır gösterilebilir mi? Bugün çektiğimiz kahır yetmezmiş gibi yarınımızın da karartılmasına sessiz mi kalalım?
Haksızlığa, adaletsizliğe karşı mücadelede gösterilen sabır işçilerin birliğini büyütür, güçlendirir. Gelin, işçi arkadaşımızı bilinçlendirmeye çalışırken sabırlı olalım. Sendikalaşırken, örgütlenirken, öğrenirken ve öğretirken sabırlı olalım.Haksızlığa uğrarken ve soyulurken değil.
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
Son Eklenenler
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...