Sahte Hayatlar ve Yozlaşma

Ben metal sektöründe çalışan bir işçiyim. UİD-DER’le tanışmadan önce toplumun gerçek sorunlarından bihaberdim. Bugünse toplumun sorunlarına kafa yoran, anlamaya ve anlatmaya çalışan biriyim. Bugün toplumun büyük bir kısmının fark edemediğini düşündüğüm sorunlardan birini dile getirmek istiyorum. DİZİLER...

Şu anda televizyonlarda onlarca dizi yayınlanmakta ve ne yazık ki izlenmekteler. Bu dizilerden toplumumuzun büyük bir bölümü maalesef olumsuz yönde etkilenmektedir. Ev kadınlarının büyük bir bölümü ve işsiz olan işçi arkadaşlarımız vakitlerini bu dizileri izlemekle geçiriyorlar. Kendi sorunlarını unutup TV’dekilerin sanal hayatlarının içinde kaybolup gidiyorlar. Gençlerimiz ve çocuklarımız onlara özenip bu düzende asla elde edemeyecekleri o şatafatlı hayatın büyüsüne kapılıyorlar. Bugün bir çocuğa büyüyünce ne olacaksın diye sorulduğunda Polat Alemdar, Memati gibi cevaplar verebiliyor. İnsanlar bu diziler yüzünden gerçek hayattan uzaklaşıp sahte hayatlar peşinde koşuyorlar. Birileri insanlarımızı yozlaştırmaya çalışıyor ve büyük ölçüde başarıyor.

Bu sorunları gören bizim gibi işçilerin, gerçekleri göremeyen işçileri bilinçlendirmemiz ve gözlerinin önündeki perdeyi kaldırmamız gerekiyor. Bugün UİD-DER’de izlediğim bir filmde geçen bir cümle beni çok etkiledi. Bir Alman subayı kameramana “ne çektiğin değil nerden çektiğin önemlidir” diyordu. Bizler kamerayı doğru yerleştirmeyi başardığımızda işçiler sorunlarını görüp buna karşı çözümler üretmek için çaba göstereceklerdir. Bu konudaki en büyük görev biz bilinçli işçilere düşmektedir. Bunun için önce kendimiz öğrenmeli, öğretmeli, örgütlenmeli ve örgütlemeliyiz...

Yaşasın İşçilerin Örgütlü Mücadelesi!