Buradasınız
“Sarı Baret” Öfkemizle Birlikte Umudumuzu da Arttırdı
Ankara’dan UİD-DER’li işçiler
Dayanışma TV’nin hazırladığı Sarı Baret belgeselini çeşitli sektörlerden işçiler bir araya gelerek izledik. Maden işçilerinin acısını, öfkesini, mücadele azmini hissettiren belgeseli izledikten sonra sohbet ettik. Market işçisi arkadaşımız, “Dayanışma TV emekçilerinin eline sağlık, çok güzel bir belgesel. Gözlerini kaybettiği için kızını göremediğini ve göremeyeceğini söyleyen madenci kardeşimizden çok etkilendim. Bu kadar cefayı hak ettiklerini düşünmüyorum. İnsanlara bu kadar baskı yapmışlar, kandırmışlar. ‘Kıdem tazminatı, izin haramdır’ demişler. İzlediklerimiz beni çok sarstı gerçekten” dedi.
Bir işçi-öğrenci “madencilerin yaşadıklarını kendilerinden dinlemek çok etkileyici, bu belgesel vesilesiyle hayatlarını daha iyi anladım ve mücadele etmenin bir zorunluluk olduğunun tekrar farkına vardım, herkese izletmek istediğim bir belgesel oldu” dedi. Daha sonra sözü alan temizlik işçisi “bu belgesel kapitalizmin ne demek olduğunu çok açık, çok güzel anlatıyor. İşçi sınıfının sömürüsü üzerinde yükselen bir düzende yaşıyoruz. 21. yüzyılda, aynı belgeselde söylendiği gibi, işçiler 17-18. yüzyıl koşullarında çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Bu belgesel de gösteriyor ki yaşadığımız her şeye sınıfsal bakmak zorundayız. Biz işçi sınıfıyız, sınıfsal bakmazsak kaybederiz. Dayanışma TV’ye bu güzel belgesel için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Sağlık işçisi, “Dayanışma TV’nin ellerine sağlık. Bu belgeselde maden işçilerinin yaşadığı çok acı şeyler var. Ama sadece acı yok, öfke de var. Çocuklarıyla, eşleriyle mücadele azimlerini, kararlılıklarını da görüyoruz. Mücadelemize neden daha sıkı sarılmamız gerektiğini gösteriyor belgesel. Hem de umudumuzu tazeliyor aslında. Maden işçilerinin çocuklarının kararlılıkları, küçük yaşlarında kavradıkları sınıfsal gerçekler ‘evet acılar yaşandı, yaşanıyor ama mücadele her yerde filiz veriyor’ dedirtti bizlere” diyerek duygularını ifade etti.
Hiçbirimiz yalnız değiliz. Biz kocaman bir sınıfın, geçmişi ve geleceği birbirine bağlı evlatlarıyız. Bir arada durduğumuz sürece alt edemeyeceğimiz zalim, yıkamayacağımız saltanat yok. Yeter ki birbirimize kulak verelim, yeter ki kapitalizmin her türlü zulmüne karşı dayanışmayı güçlendirelim.
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bazen de REFİK Olmalı!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...