Buradasınız
Savaş, Sömürü, Baskıya Karşı 1 Mayısa!
Ankara’dan bir grup işçi

İşçilerin Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı gittikçe ağırlaşan olağanüstü koşullarda karşılıyoruz. Bütün dünyada patronlar sınıfı ve onların hizmetindeki hükümetler işçilerin haklarına saldırmaya devam ediyor. Bir tarafta Ortadoğu’daki paylaşım savaşı diğer yandan derinleşen ekonomik kriz ve bunların yarattığı sonuçlar; kıyılara vurmuş ölü çocuk bedenleri, açlıktan ölen insanlar, bombalarla talan olmuş şehirler, can çekişen bedenler, kâr uğruna acımasızca katledilen doğamız. Ve dünyanın her yerinde giderek artan yoksulluk, uzayan iş saatleri, iş kazaları, işsizlik. Bunun karşısında da sömürüye ve baskılara boyun eğmeyecek olan dünya işçi sınıfı. Venezuela’da, Güney Kore’de, ABD’de, Avrupa’da ayağa kalkan kitleler…
Biz Türkiye’deki işçiler, emekçiler de dünyanın bu gidişatından payımıza düşeni alıyoruz: Ağırlaşan çalışma koşulları, yetmeyen ücretler, sürekli saldırılara maruz kalan kazanılmış haklarımız, sendikasızlaştırma, yasaklanan grevler, askeri ve sivil darbeler, KHK’lar yoluyla tutuklama ve ihraçlar, basına yönelik baskı ve sindirme politikaları. Son olarak da meşru olmayan yollarla hayata geçirilmek istenen tek adam rejimi! Bunların karşısında da yaşananlara tepkisini “Hayır” diyerek gösteren milyonlar…
1 Mayıs da işçi sınıfının kapitalizme karşı mücadelesinin bir parçasıdır. 1 Mayıs uzun ve çetin mücadelelerin sonucunda bedeller ödenerek kazanılmış bir gündür. 1 Mayıs, 14-16 saat karın tokluğuna çalışan ve hiçbir insani haktan yararlanamayan işçilerin mücadelesi sonucu ortaya çıkmıştır. İşçiler birlik olmanın verdiği güçle hareket ederek kapitalizmin kan emiciliğine karşı birçok bedeller ödeyerek mücadelelerini yükseltmişler ve bunun karşılığında birçok önemli kazanım elde etmişlerdir. Bu nedenle 1 Mayıs, biz işçi sınıfı için tarihi bir öneme sahiptir. Bugün de biz işçiler, kapitalizmin yarattığı dayanılmaz koşullara, giderek artan saldırılara karşı mücadelemizi büyütmeliyiz. İşçi sınıfını ölesiye sömüren kapitalistlere karşı işçi sınıfının birlik ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ı sahiplenmeliyiz.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Günü!
1 Mayıs Bizimdir!
DERİTEKS Sendikası 1 Mayıs’a Çağırdı
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...