Buradasınız
Sermayenin Çıkarları İçin Verecek Canımız Yok!
Tuzla’dan bir kadın işçi
Son zamanlarda, milliyetçilik iyice kışkırtılıyor. Kitlelerin beyni bulandırılmaya, yürekleri köreltilmeye, çalışılıyor. Kitleler kimin çıkarı için savaştıklarını göremeyecek, bunu düşünemeyecek hale getirilmek isteniyor. Gerçek şu ki, bu savaş AKP’nin iktidar, Erdoğan’ın başkan olma savaşı! AKP, yıllardır patronlar için canla başla çalışıp, işçileri-emekçileri patronların kölesi haline getirmek için uğraştı. İşçi, mahkûm edildiği asgari ücretten daha fazlasını almak için fazla mesailere mecbur, altında ezildiği borç yüküyle kaderine razı edilmek istendi, isteniyor.
Fabrikalarda, patronlar işçileri hiç insan yerine koyuyor mu? Kesinlikle hayır! Bırakın insan gibi görmeyi, hayvan gibi bile görmüyor, fabrika bahçesinde beslediği köpeğine daha fazla değer veriyor da işçiye vermiyor. İşçiye bakarken bile tiksinerek bakıyor, hak aramaya kalkan işçiyi daha fazla nasıl ezeceğini düşünüyor. İşçiler koşullara “yeter artık” dediklerinde patronların genelde ilk cümlesi “kim oluyorlarmış da hak istemeye kalkıyorlarmış?” oluyor.
Bu düzende işçiye değer verilmez, işçi insan yerine konmaz. İnsanca yaşanacak ücret çok görülür, ailesiyle zaman geçirmek, dinlenmek, mutlu olmak, kaygısız olmak çok görülür. “Bunları patronlar niye vermiyor ki?” diye soruyor işçiler. Patronlar da “niye vereceğiz ki, verirsek nasıl kâr ederiz, üstelik bizi vermek zorunda bıraktıran bir durum da yok, işçiler bu durumdan rahatsız ama mücadele etmiyor, o zaman niye onlar ağlamadan biz mama verelim ki?” diye düşünüyorlar. İşçileri günden güne yaşamdan bıktıran bir hale getiriyorlar. Ağır koşullar altındaki işçi, bir müddet sonra adeta insan olduklarını da unutuyor. Canının kıymetli olduğunu unutuyor. Patronların kışkırttığı milliyetçi ideolojinin etkisi altında kalıp, yine patronların ve onların temsilcilerinin çıkarı için hayatını feda etmeye hazır hale geliyor.
İşçi-emekçi sınıfın bazı gençleri, milliyetçi ideolojinin etkisi altında oldukları ve sınıf bilinci taşımadıkları için, tüm ezilmişliklerini bir kenara bırakıp yönetenlerin çıkarları için ölmeye heves ediyor! Ama sıra kendi hakları için mücadeleye geldiğinde, yaşadıkları sömürü düzenine karşı mücadeleye geldiğinde, örgütlü olmaya geldiğinde aynı gençler çoğu zaman bu işten canlarının yanacağını düşünüyor! Haklı olduğunu bal gibi bildiği bir eylemde başına bir şey geleceğinden korkuyor.
İşçi arkadaşlar, seve seve gidip canımızı vereceğimiz bir savaş varsa, o da işçileri patronlar için üreten ve temelde yaşamaya mecbur eden, onlar için öldürmeye ikna eden kapitalist sistemi yıkmak üzere vereceğimiz savaştır. Bu savaşın içinde yer almadığımız sürece, insana değer vermeyen bu sistemde, patronlar sınıfının ve onların iktidarlarının uğruna milyonlarca insan ölmeye devam edecek!
Kalk Çocuğum Kalk!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...