Buradasınız
Servis Olsaydı Özgecan Öldürülmeyecekti
Sarıgazi’den bir kadın işçi
Özgecan’ın babası emekli maaşıyla üç çocuk okutuyordu. Özel bir üniversitede %50 bursla bir bölüm kazanınca babası imkânı olmadığı halde onu kıramayıp okula kaydettirmiş. Annesi ise kızının okul taksitlerini ödeyebilmek için işe girmiş. Özel üniversitenin yıllık ücreti 20.000 lira, diğer masraflar da cabası. Hayatın zorlukları karşısında bir imkân olarak gördüğü okulda geleceğini kurtarmaya çalışan Özgecan bu yolun başında hunharca katledildi. Tartışmalar ve yorumlar hâlâ sürüyor. Katilin babası ve onun faşist arkadaşı, acı dolu ailelerde büyüyen çocukların ne kadar korkunç şeyler yapabildikleri, Mersin’in ulaşım sistemi vs. Ama pek üzerinde durulmayan bir husus var. Özgecan akşamın o saatinde bu minibüse neden binmişti? Neden o saatte ders, sınav koyan okul yönetimi ulaşım sorununu planlamamıştı? Ulaşımın zorlu olduğu bir bölgeye kurulan bu “özel” üniversite neden sorumluluklarından biri olan ulaşım konusunda doğru dürüst bir planlama yapmamış?
Zengin çocukları için ne okul ücreti, ne ulaşım, ne de kalacak yer sorunu var. Onların aileleri okul taksitlerini ödemek için gece gündüz üç kuruşa çalışmıyor. Emekli maaşıyla ay sonunu nasıl denkleştiririm diye düşünmüyor. Özgecan gibi emekçi ailelerinden gelen öğrencilerse okulun belirlediği saatlerde kalkan servislerle evlerine dönüyorlar. Ders saatleri uymuyorsa, geç çıkmak zorunda kalıyorlarsa, servis yok ve mecburen minibüslere binmek zorunda kalıyorlar.
Şimdi meseleyi daha da netleştirelim. Özgecan bursu kazanmak için de, okulda okumak için de ders çalıştı. Ailesi bizler gibi emekçi. Çocuklarını okutmak için var güçleriyle çalıştılar. Devlet aldığı vergilerin hakkını vermeden, bu emekçi aileyi, çocuğunu “özel” üniversitede burslu okutmaya mecbur bıraktı. Gittikçe daha çok çürüyen bu sistem gencecik bir kız çocuğunu yakabilecek zalimler yarattı. Bu cinayetin suçlusunu bir tek minibüsçüde arayanlar ve onu yargılayanlar gerçek suçluyu görmezden gelmiş olur. Suçlu mu arıyorsunuz, katiliyle, özel üniversitesiyle, ulaşım sistemiyle, barınma sorununu çözmemesiyle, herkese eşit parasız eğitim hakkı görevini yerine getirmeyen hükümetiyle, para kazanma arzusu dışında diğer yönlerine önem vermeyen üniversite yönetimleriyle, belediyesiyle, Milli Eğitim Bakanlığıyla suçlu bu sistemdir. Suçlu paranın saltanatı olan kapitalizmdir. Kapitalist sistemin bu çürümüşlüğünü görmeyen herkes o acımasız katilin elinden tutmuş, herkes katile yardım etmiş olur. Çürüyen kapitalizm zalimlikler üretmeye devam ediyor. Özgecan bu bozulmuş sistemin pek çok insanın vicdanında mahkûm olmasını sağlayan bir kurban oldu.
Yeni Bir Dünya Kuracağız
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...