Buradasınız
Şiirlerle Şarkılarla Umudu Büyütmek Geleceğe!
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçmişten bugüne şiirler ve ezgiler insanlığın sevinçlerini, acılarını, öfkesini, isyanlarını konu edinmiş ve yarına olan umutlarını büyütüp perçinlemiştir. UİD-DER’li gençler ve kadınlar olarak şiirlerin ve ezgilerin bu gücünden yararlanarak bir şiir ve müzik dinletisi programı hazırladık. Umudun ve direncin sembolü olan şiirler ve şarkılarla davet ettiğimiz misafirlerimize seslendik. İran’dan Avrupa’ya dünyanın dört bir yanında yaşanan ortak sorunların ortak bir tepkiyi ortaya koyduğunu ve Türkiyeli işçi ve emekçiler olarak yapmamız gerekenleri konuştuk. Etkinliğimize katılan tüm dostlarımız yüreklerinde umutla ve mutlulukla ayrıldılar. Programda görev alan UİD-DER’li gençler ve kadınlar olarak bizde ise, günün heyecanı ve coşkusunun yanı sıra kolektif iş yapmanın verdiği gurur hâkimdi. Bu duygularımızı sizlerle de paylaşmak istedik.
Lise öğrencisi bir arkadaşımız sorunlarımızı sadece konuşarak değil de şiirle, şarkıyla da dile getirmenin etkileyici olduğunu, etkinlik sırasında yapılan konuşmaların da böylece çok güzel bir hava kattığını anlattı. Metal işçisi bir kadın arkadaşımız ise “Türk-Kürt Alevi-Sünni fark etmeksizin sınıf kardeşlerimizle birlikteydik. Her yaştan, her meslekten insanlar vardı. İlk defa gelen genç arkadaşlar da vardı, çok memnun kaldıklarını söylediler. Çok sıcak bir ortamdı. Şarkılarla-türkülerle-şiirlerle ruhumuzun beslendiği bir etkinlik oldu. Bize emek veren, değer veren UİD-DER’e teşekkür ederiz” diyerek ifade etti duygularını.
Etkinlikte görev alanlar, izlemeye gelenler aynı coşkunun bir parçası oldular ve teşekkür ettiler UİD-DER’e: “Bu etkinliğin bir parçası olmak ve sahneye çıkıp şiir okumak çok güzeldi”, “Gençlere önem veren, onların düşüncelerini önemseyen birilerinin olması gerçekten çok kıymetli”, “İşin mutfağında yer alanlara da teşekkürler”… Gerçekten de karanlığa inat yarınlara umut eken, bu düzenin çıkışsızlığından bizi kurtaran UİD-DER’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Nitekim üniversite öğrencisi bir genç arkadaşımız bu etkinlikte görev alarak kendisini ne kadar işe yarar, canlı ve yaşam dolu hissettiğini anlatırken; bir meslek lisesi öğrencisi genç arkadaşımız ise UİD-DER’deki çalışmalara katıldıktan ve görev aldıktan sonra değişmeye başladığını ve özgüven kazandığını anlattı. Başlangıçta çalışmaların insanı bu denli içine çekebileceğini düşünmediğini ama UİD-DER’de herkesin birbirine güven verdiğini dile getirdi. Daha genç bir ortaokul öğrencisi kardeşimiz ise duygularını şöyle paylaştı: “Ben yaklaşık 1 yıldır UİD-DER’i tanıyorum. Koro ve şiir ekibi olarak bir etkinlik yaptık. Tüm arkadaşlarımla hepsinin en iyisini yapmaya çalıştık. Beni korkutan o heyecan etkinliğimiz başlayana kadardı, çünkü herkesin içindeki mücadele ruhu ile bize katılması bizi çok rahatlatmıştı. Ne kadar heyecanlansak da bir araya gelince hepimiz rahatladık. Biz sahnede tek değildik oraya gelen herkes bizimleydi. Benim için mükemmel bir gündü.”
Hepimiz farklı sözcüklerle ifade etsek de aslında aynı şeyi hissettik:Kolektif bir işi başarmanın gururu, dayanışmanın ve yan yana olmanın kuvveti… Meslek lisesi öğrencisi bir arkadaşımız şunları söyledi: “Aslında bir toplumun içinde olsak da kimse senin içinden çığlık çığlığa bağırdığını duymaz ya… Şiir okurken dedim ki burada cidden beni dinleyen birileri var. Ortak paydada buluştuğum insanlar var. Ve annem, annemin etkinlikte içi içine sığmayıp ışıl ışıl parlayan gözleri, her şeyden öte gururla bakması benim için her şeydi.” Bu genç kardeşimizin annesi de koroda mücadele ezgilerini seslendirdi diğer işçi annelerle birlikte… Onun da yüreğinde isyanını haykırabilmenin coşkusu vardı: “Koroda yer alıp Emekçi Kadınlar şarkısını seslendirerek kendimi ifade ettim ama içimde sessiz bir isyan olarak değil de sesli ve haykırışları duyulan biri var artık diyorum, sesim çıkıyor hem de haykırarak… Bu şarkı Türkiye’de milyonlarca kadının sesli bir isyanıdır. Çok teşekkürler… İçimden, yüreğimden geçen bu ama her şeyden öte sizlere ve derneğe çok teşekkür ediyorum.”
Bir kadın arkadaşımızın sözleriyle bitirelim: “Biz emekçilere insana yakışırca yaşama isteğini, umudu, gülmeyi, sevmeyi, öğrenmeyi öğretmeyi öğreten mücadele örgütümüz UİD-DER’e sonsuz teşekkürler. Biz biliriz dışarıda hayat bir şekilde devam eder ama onurluca, hiç bir karşılık beklemeden ardında güzel bir dünya bırakma isteği ve arzusu içinde olmak herkese nasip olmaz. Biz isteriz ki bu onurlu duruş sarmaşık gibi yayılsın tüm dünyaya. Adil bir dünya özlemimiz hayat bulsun. Bu etkinlik bu özlemin ufak bir yansımasıydı. Ama umudumuzu diri tutmak ve yaymak için güçlü bir araçtı. Umudu yarınlara taşımak bizim ellerimizde.
Son Eklenenler
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...- 43 gündür direnen Sumitomo işçilerinin grevi kazanımla sonuçlandı. Adana’da PTT bünyesinde çalışan taşeron işçiler iş baskısı ve kötü çalışma koşullarına karşı 9 Temmuzda iş bıraktı. İşçilerin eylemi ikinci gününde kazanımla sona erdi. Manisa’da...
- TÜİK Haziran 2022 itibariyle enflasyon sepetine hangi ürünleri koyduğunu ve bu ürünlerin fiyatını ne olarak kabul ettiğini açıklamayı bıraktı. İki yıldır TÜİK’in açıkladığı enflasyonu neye göre hesapladığını bilmiyoruz. Yani sepet iki yıldır kayıp!...