Buradasınız
Metal, Petrokimya, Gıda ve Kargo İşçileri: Türk-İş Başkanı İşçilerin Değil Sermayenin Sözcüsüdür!
Bir grup metal/petrokimya/gıda/kargo işçisi

Bizler Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işyerlerinde çalışan metal, petrokimya, kargo ve gıda işçileriyiz. Milyonlarca işçi enflasyon ve hayat pahalılığı altında ezilirken asgari ücret görüşmeleri başladı. Gelin görün ki daha görüşmeler başlar başlamaz, güya bizi temsil eden Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay, asgari ücrette 7785 liranın “kırmızı çizgileri” olduğunu buyurdu, “asgari ücret bu rakamın altında olamaz” dedi. Genel başkanı olduğu sendika konfederasyonu Kasım ayı için dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 7786 lira, yoksulluk sınırını ise 25 bin 364 lira olarak açıklamışken Atalay’ın bu sözleri ne anlama geliyor? Bu tutum bürokratlaşmış, burjuvazinin ve iktidarın safına geçmiş sendikacıların işçilerin sorunlarını zerre kadar umursamadığını, sermaye sınıfının çıkarlarını işçilerin ekmeğinin ve canının önüne koyduklarını gösteriyor.
Resmi enflasyon oranlarının bile rekorlar kırdığı, gerçek enflasyonun alıp başını gittiği, ücretleri erittiği, temel gıda maddelerinin lüks haline geldiği, kiraların ücretin büyük bölümünü yuttuğu bu ortamda bir konfederasyon başkanı çıkıp “kırmızıçizgi” olarak açlık ve sefalet ücretini telaffuz ediyor. Dahası bu rakamları telaffuz edenler asgari ücret görüşmeleri adı altında yapılan üç-dört toplantıya güya işçilerin temsilcileri olarak katılıyorlar. Tepki gördüklerinde de sanki asgari ücret bütün ücretlerin belirlenmesine etki etmiyormuş gibi “ama sendikalı işçiler asgari ücret almıyor ki, biz en az bu kadar olsun diyoruz” şeklinde ipe sapa gelmez açıklamalar yapıyorlar!
Asgari ücret tespit komisyonu tiyatrosu her sene aynı ihanete sahne oluyor. Türk-İş, işçilerin taleplerini karşılamaktan uzak gülünç rakamlar telaffuz ediyor. Ardı ardına toplantılar yapılıyor. Medyada günlerce yorumlar yapılıyor ve son noktada Cumhurbaşkanın açıkladığı rakamın ertesinde komisyon görevini tamamlamış oluyor. Yapılan zam büyük bir oran, büyük bir lütuf olarak sunuluyor ve tiyatro böylece tamamlanıyor. Sonuçta olan işçilere oluyor. Ücret zammı işçilerin eline geçmeden buhar olup uçuyor, fahiş enflasyonla birlikte işçilerin alım gücü daha da düşüyor. İşçilerden yıl boyunca kesilen yüksek vergiler de adeta yaraya tuz basıyor.
İşçilerin durumu buyken siyasi iktidardakiler “düzlüğe çıkacağımız günlere çok az kaldı” deyip duruyorlar. Enflasyonu düşürecekleri yalanlarıyla umut pompalamaya çalışıyorlar. Ama enflasyonun yükselme hızı azalsa da enflasyon da fiyatlar da yükselmeye devam ediyor. Bu defa mesela zincir marketleri hedefe oturtmak gibi yeni oyunlar sahneye konuyor. İşçiler sendikalarından haklarını savunmalarını ve ücretlerin arttırılması mücadelesine ön ayak olmalarını beklerken bürokrat sendika yöneticileri bu oyunda başrollerden birini üstleniyor.
Asgari ücret görüşmelerinde patronlar, hükümet ve sendika bürokrasisinin çizgileri aynı renktedir, aynı yöndedir. Bu çizgi 4 kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir asgari ücret belirleme çizgisi değil, işçileri açlık ve sefalet içinde tutma çizgisidir. İşçilerin taleplerini, beklentilerini yok sayan bir çizgidir. Siyasi iktidar oy desteğini korumak, sermaye işçilerin sırtından yüksek kârlar sağlamak, sendikal bürokrasi işçilerin sırtından makam, mevki elde etmek derdindedir. Tam da bu nedenle işçilerin mücadelesi hepsine karşı olmalıdır.
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...