Buradasınız
“Şimdiye Kadar Her Şey Yolunda!”
Avcılar’dan bir işçi

Adamın biri 50 katlı bir binanın üzerinden yere doğru düşüyormuş. Her kattan geçişi sırasında kendini rahatlatmak için “şimdiye kadar her şey yolunda, şimdiye kadar her şey yolunda, şimdiye kadar her şey yolunda ...” diye söyleniyormuş. Yere çarpana kadar bu şekilde kendini teskin etmeyi sürdürmüş.
Bugün biz işçilerin yaşadığı bu kötü gidişat da aşağı doğru düşen bu adamın öyküsüne benzemiyor mu? Yani önemli olan öyle ya da böyle hayatta kalmak olunca “şimdiye kadar her şey yolunda” olmuş oluyor. İnsanın “henüz çakılmadım” diye sevinmesi bekleniyor. Bu, parmağını kaybeden birinin “olsun, daha dokuz parmağım var” demesi gibi bir şey.
Aldığımız maaş geçinmemize yetmez ve insanca yaşanır bir hayatımız yoktur; mücadele etmek yerine “çok şükür idare ediyoruz”, “şimdiye kadar her şey yolunda” deriz. Patronun işten atma tehditlerine karşı bir şey diyemez durumdayızdır ama örgütlenmek yerine “ne yapalım, takma kafana, her şey yoluna girecek” deriz. Faturaları, kirayı denkleştirmek için boğazımızdan kısar, sağlımızdan oluruz ama sesimizi çıkarmak yerine “şimdiye kadar her şey yolunda” demek daha kolay gelir. Çünkü hiçbir şeyin yolunda gitmediğini söylemek ve yolunda gitmeyen gidişatı düzeltmek sorumluluk almayı gerektirir. Bu sorumluluğu almak çoğu zaman işimize gelmez maalesef! Geçmişte mücadeleyle kazanılmış haklarımız bir bir elimizden alınır, kölelik koşulları dayatılır ama henüz elimizdeki kırıntılar durduğu için “her şey yolundadır”. Yanı başımızdaki coğrafyalarda savaşlar olur, yüz binlerce insan ölür, milyonlarcası evsiz kalır ve göç yollarına düşer ama “şimdiye kadar her şey yolundadır”. Çünkü henüz yaşadığımız şehre, mahalleye bomba düşmemiştir. Çünkü henüz hayattayızdır! Dünya, iklim kriziyle, yoğun hava kirliliği, yangınlar ve sel felaketleriyle boğuşmakta ama günlük hayatımız bir şekilde devam ettiği için “şimdiye kadar her şey yolunda!” Son yıllarda toplum olarak ekonomik açıdan olduğu kadar sosyal, ahlaki ve kültürel anlamda da dibe doğru gidiyoruz.
Peki, artık tüm bu gidişata rağmen “her şey yolunda” diyebilir miyiz? Hiçbir şey iyiye gitmiyorsa, bu düzen, bu gidişat bize gelecek vaat etmiyorsa ve yeni bir dünya düzeni kurmak mümkünse bunun için örgütlenmek, mücadele etmek bize farz değil midir?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...