Sınıf Mücadelesine Adanmış Bir Hayatın Hikâyesi: “Ben İşçiyim”

Zehra Kosova 1910 yılında Kavala’da doğdu. Tütüncü bir ailenin kızı olan Zehra, 1923 Mübadelesi ile Türkiye’ye geldi. Tokat’a yerleştirilen ailesiyle birlikte tütün mağazalarında çalıştı.

1930’da İstanbul’a ağabeyinin yanına gelen Zehra Kosova, tütün depolarında çalışmayı sürdürdü. Bu yıllarda tütün işçileri arasında örgütlenen Türkiye Komünist Partisine (TKP) girdi ve böylece örgütlü mücadeleye başladı. 1934’te parti tarafından Moskova’daki Doğu Halkları Emekçi Üniversitesine (KUTV) gönderildi.

Kosova kurucuları arasında bulunduğu Tütüncüler Sendikasının yönetiminde görev aldı. Eşi İskender Mustafa’nın uzun süreli askere alınmasının ardından kendisi de yoğun baskılara maruz kaldı.

1946’da Şefik Hüsnü’nin kurduğu Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi’nde görev aldı. 1951’de TKP Tevkifatında tutuklandı. 1954’te ise Sosyalist Vatan Partisi tutuklamaları sırasında cezaevinde 16 ay kaldı.

Kosova, sigortalı ve sendikalı çalışma mücadelesinde öne çıktı. Tekstil işçilerinin örgütlenmesinde öncü bir yer tuttu. 1970 yılında SSK’den emekli oldu. 1995 yılında DİSK tarafından kadın emek ödülü aldı. Hayatı boyunca kopamadığı sınıf mücadelesini sadece 18 Ağustos 2001 tarihindeki ölümü ona bıraktırabildi.

Kendi kalemiyle yazmış olduğu “Ben İşçiyim” adlı kitap sadece basit bir anı kitabı değil Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihine ışık tutan bir kitaptır aslında. Zehra Kosova kitabında şöyle diyor: “Ben işçiyim, elimin emeğiyle bu ana kadar çalıştım, mücadele ettim ve yaşayabildim. Sosyalizm için kavga verdiğim, aç kaldığım, susuz kaldığım, işkence gördüğüm yıllar benim için en değerli yıllardı. O beni boğmak için üstüme gelen dalgalarla boğuşmak, onları altetmek, geleceğe, sömürünün olmadığı bir dünyaya inanmak beni ayakta tutan tek nedendi belki de... Bugün de işkence görenler var, bugün de inançları uğruna her şeyi göze alanlar var, bu sadece Türkiye’de değil, birçok ülkede öyle. Daha henüz bir şey bitmedi, söylenecek son söz de söylenmedi.”

Zehra Kosova’nın kitabı, genç işçiler ve işçi adayları olarak hepimizin okuması ve dersler çıkarması gereken bir kitap.