Buradasınız
Soma’nın Acısı Her Yerde: Ne Unuturuz Ne Affederiz!

Soma’da yaşamını kaybeden 301 madenci Türkiye’nin dört bir tarafında anıldı. Soma başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir tarafında acı emekçilerin yüreğini kavurdu. Soma’da gerçekleştirilen anmalara katılan aileler bir kez daha acı ve gözyaşına boğuldular. Buradaki anmalara katılan AKP milletvekili ve Manisa Valisi işçi aileleri tarafından protesto edildi. Bu utanmazlar, ailelerin acı ve gözyaşına aldırmadan kürsüye çıkıp “her zaman yanınızdaydık, sizi yalnız bırakmadık” yönlü nutuklar attılar. Bu ikiyüzlülüğe öfkelenen işçi aileleri “yeter artık” diyerek Manisa Valisi’ni susturdular: “Defolun gidin buradan! Bizim acımız bize yeter. Siz devlet olarak bize şimdiye kadar bir şey vermediniz. İşten çıkartılan 2831 işçinin, kıdem tazminatlarını ödetmediniz. Siz de Recai Berber gibi (AKP milletvekilini kast ediyorlar), şehitlikte siyaset yapıyorsunuz.” Protesto üzerine Vali, pişkin bir şekilde, sanki hiçbir şey olmamış gibi davrandı ve konuşmasını apar topar bitirerek kürsüden inmek zorunda kaldı.
İstanbul
Soma’da 301 işçinin yaşamını kaybetmesiyle sonuçlanan madenci katliamı, yıldönümünde Tünel’den Galatasaray Lisesi önüne yapılan yürüyüşle lanetlendi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla gerçekleşen eyleme yüzlerce kişi katıldı.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB üyeleri en önde “SOMA: Ne unuturuz ne de affederiz!” yazılı pankartın arkasında, ölen işçilerin isminin yazılı olduğu dövizler taşıyarak yürüdüler. Demokratik kitle örgütleri ise ölen 301 madencinin isminin yazılı olduğu ortak pankart arkasında yürüdüler. Pek çok demokratik kitle örgütünün destek verdiği eyleme mücadele örgütümüz UİD-DER de güç verdi. UİD-DER’li işçiler yürüyüş boyunca “Soma’dan Ermenek’e Madenci Katliamı Devam Ediyor. Hesabını Soracağız!” pankartını taşıdılar. Yürüyüş boyunca yüzlerce emekçi “İş Kazası Değil, Bu Bir Katliam”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Hırsız, Katil AKP”, “Soma’nın Ateşi AKP’yi Yakacak!” sloganlarını haykırdı.
Galatasaray Lisesi önüne gelindiğinde KESK, DİSK, TMMOB ve TTB temsilcileri birer konuşma yaptılar. Yapılan konuşmalarda AKP döneminde taşeronlaşmanın katlamalı bir şekilde artarak ülkenin “Taşeron Cumhuriyeti” haline geldiğine, taşeron sistemin iş cinayetlerine yol açtığına, buna rağmen Erdoğan’ın gerçekleşen katliamlara pervasızca “kader” diyebildiğine dikkat çekildi. Soma katliamının ve her bir iş cinayetinin sorumlusunun gerekli iş güvenliği önlemlerini almayan patronlar ve işyerlerini denetlemeyen devlet olduğu vurgulandı. Kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardından ortak basın açıklamasını TMMOB İKK Sözcüsü Süleyman Solmaz okudu. Solmaz, Soma gibi bir katliamdan bile gerekli derslerin çıkartılmadığını ve o günden bu güne yüzlerce işçinin iş cinayetlerinde katledildiğini söyledi. Solmaz konuşmasını “Soma’da 13 Mayıs günü yaşanan facianın, bu katliamın sebebi, uygulamaya konulan özelleştirme, taşeronlaştırma, rödovans, örgütsüzleştirme, sendikasızlaştırma, kölece çalışma sistemi; kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyim birikiminin dağıtılması gibi neo-liberal politikalardır” şeklinde sürdürdü. Solmaz katliamlara yol açan bu politikalardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. Eylem 16 Mayıs Cumartesi günü Soma’da yapılacak mitinge çağrı ile sonlandırıldı.
Ankara
Soma’da yaşamını yitiren maden işçilerini anmak için DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin ortak olarak düzenlediği anma pek çok kentte olduğu gibi Ankara’da da gerçekleşti. Örgütümüz UİD-DER ve birçok demokratik kitle örgütünün de destek verdiği anma, saat 18.30’da Sakarya Meydanında toplanılmasıyla başladı. Burada toplanan kitle “Kaza Değil, Cinayet, Kader Değil Katliam”, “Sermayeden Hesabı Emekçiler Soracak”, “İşçiler Ölüyor Sermaye Büyüyor”, “Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği” sloganlarını coşkulu bir şekilde atarak Olgunlar Sokaktaki madenci anıtına doğru yürümeye başladı. En önde “Somayı Unutmadık, Unutturmayacağız” pankartı taşındı.
Madenci anıtı önündeki basın açıklamasını platform adına Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Necmi Ergin yaptı. Ergin Şu açıklamalarda bulundu: “Ülkemizde Soma gibi bir facia yaşandıktan sonra dahi her ay onlarca emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmekte. Bu kaza mıdır, kader midir? Hayır, bu resmen cinayettir! Emekçileri güvencesizliğe, taşeronlaşmaya, denetimsizliğe teslim edenlerin işlediği cinayet...” Ayrıca Ergin, bu katliamların sebebinin özelleştirme, taşeronlaştırma, rödovans, örgütsüzleştirme, sendikasızlaştırma olduğunu belirtti.
Basın açıklamasının ardında anma son buldu.
Mersin
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma maden faciasının 1. yılında yürüyüş düzenleyerek, faciayı protesto ettiler. DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Genel-İş üyesi taşeron işçiler ve demokratik kitle örgütleri yürüyüşe katıldılar. UİD-DER’li işçiler de “Örgütlü Olmak Hayat Kurtarır”, “İş Kazaları Kader Değildir İşçi Ölümlerini Durduralım” pankartlarıyla yürüyüş kortejinde yerlerini aldılar. İstiklal Caddesi ve Kuvayi Milliye Caddesi’ni takiben Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı’na kadar yürüyen işçiler, yol boyunca sloganlar atarak tepkilerini dile getirdiler. Yürüyüş boyunca çevredeki emekçiler alkış ve sloganlarla yürüyüşe destek verdiler. Vergi Dairesi Başkanlığı önünde bir günlük iş bırakma eylemi yapan KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi kamu çalışanlarıyla buluşan kitle, burada birlikte eylem gerçekleştirdi. Soma’da maden felaketinde yaşamını yitiren 301 işçi için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan emekçiler adına açıklama yapan KESK Mersin Dönem Sözcüsü Yusuf Kaya, “Yüreğimiz Soma’da. Öfkemiz sokakta. Kaza değil, kader değil, fıtrat değil, katliam. Unutmayacağız, affetmeyeceğiz” diyerek tepkisini dile getirdi. Bugüne kadar iş kazalarında kaybettikleri binlerce işçinin acısını yüreklerinde taşıdıklarını belirten Kaya, iş kazalarının engellenebileceğini ve durdurulabileceğini söyledi.
Soma faciasını ‘yüzyılın en büyük işçi katliamı’ olarak niteleyen Kaya, “Soma’da yaşanan kaza değil, cinayettir. 301 maden emekçisinin ölümü kader değil, katliamdır. Bu katliamın gerçek sorumluları ise hala kamuoyu önünde hesap vermemiştir. Emek-meslek örgütlerinin önerileri dikkate alınmadan hazırlanan yama tedbirlerle iş cinayetlerinin önlenmesi mümkün değildir.” İş kazalarına ve işçi ölümlerine dikkat çekmek için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak bir dizi etkinlik gerçekleştireceklerini bildiren Kaya, 16 Mayıs Cumartesi günü Soma’da bir miting düzenleyeceklerini de dile getirdi ve tüm işçi sınıfını ve emek dostlarını mitinge katılmaya davet etti.
Açıklamanın ardından eylem sona erdi.
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...