Buradasınız
Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
Ankara’dan genç bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçtiğimiz ay İşçi Dayanışması gazetemizde Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ile ilgili bir yazı yayımlandı. Yazıda MESEM denilen sistemin ülkeyi yönetenler tarafından nasıl bir sömürü mekanizması haline getirildiği anlatılıyordu. Eğitimin meslek eğitimiyle iç içe geçirilmesi anlamına gelmesi gereken MESEM’de gençlerin ve çocukların patronlar tarafından bedava işgücü olarak kullanıldığı vurgulanıyordu. Gerek MESEM’de gerekse de meslek liselerinde eğitim gören çocuklar çırak, kalfa, stajyer olarak gittikleri işyerlerinde, tıpkı yetişkin işçiler gibi, iş güvenliği önlemleri olmadan ve ağır iş yükü altında çalıştırılıyorlar. İş Kanununun hükümlerinden yararlanamıyorlar. 2023-2024 eğitim-öğretim yılının başlamasından bu yana meydana gelen iş cinayetleri gençlerimizin yaşamlarının sömürü çarklarında yitip gittiğini gösteriyor.
21 Aralıkta 17 yaşındaki Ömer Çakar, klima montajı için götürüldüğü Oto Galericiler sitesinde çatı katından düşerek yaşamını yitirdi. Ömer, Diyarbakır’da Şehit Abdulvahap Çokur Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 10. sınıf öğrencisiydi ve klimacıda staj yapıyordu. Ne yazık ki Ömer sömürü çarklarının yaşamdan kopardığı ilk genç değildi. Konya’da Ermes Bilim Teknik Koleji Elektrik-Elektronik Bölümü son sınıf öğrencisi Ulaş Dumlu da staj yaptığı fabrikada arıza gidermek için çıktığı elektrik direğinden arıtma havuzuna düşerek hayatını kaybetmişti. Eylül ayında ise 16 yaşındaki Zekai Dikici, elektrik tesisat işinde çırak olarak çalıştığı inşaatın 5. katından düşerek yaşamını yitirmişti. Zekai, Manisa’da Alaşehir Sümer Oral Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) Elektrik Tesisatları ve Pano Montörlüğü bölümü 11. sınıf öğrencisiydi.
Zekai, Ulaş, Ömer ve haberlere konu olamayan daha onlarca gencecik evladımız, arkadaşımız, sınıf kardeşimiz… Kapitalist sömürü düzeni hepsini hayattan kopardı. İşçi anne babalarının yürek yangını ömür boyu sürecek. Siyasi iktidar ise bu acılar hiç yaşanmamış gibi davranıyor, gençleri ucuz işgücü kaynağı haline getirmek için her türlü aracı kullanıyor. Egemenlerin yıllardır başarı öyküsü olarak aktardığı uygulamaların ve hedeflerin işçi sınıfına ödettiği bedel hiç değişmiyor! Üretim ve eğitim iç içe diyerek bu projelerini ballandıra ballandıra anlattıkları halde tek dertleri kâr olduğu için işçi çocuklarının payına sömürü, hak gaspları ve göz göre göre gelen ölümler düşüyor.
İSİG Meclisinin raporuna göre AKP’li yıllarda en az 888 çocuk işçi hayatını kaybetti. 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü vesilesiyle yayımlanan raporda, mesleki eğitim kurumlarının döner sermayelerinin 2021 yılına göre yüzde 243 artışla 2022 yılının ilk sekiz ayında 1 milyar 75 milyon olduğu da vurgulanıyor. Patronlar MESEM’i muazzam bir sömürü fırsatı olarak görüyorlar. Haftanın 5 günü işyerinde bir günü okulda geçiren MESEM’e bağlı çırak ve kalfaların ücretleri onları çalıştıran patronlar tarafından değil İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanıyor. Daha önce MESEM’e kayıtlı çırak ve kalfa sayısı 160 bin kadarken bugün bu sayı yüzde 756 artışla 1 milyon 210 bini geçmiş durumda. Patronlar MESEM uygulamasını keyiflerine göre düzenleyerek sermayelerini büyütürken, işçi çocukları ise “mesleki eğitim” süsüyle dizginsiz bir sömürüyle “eğitiliyorlar”.
MESEM’de ve meslek liselerinde meydana gelen iş cinayetleri, çarkların nasıl döndüğünü acı bir biçimde gösteriyor. Bu cinayetler, egemenlerin MESEM ve meslek liseleri ile muradının mesleki eğitimi geliştirmekten ziyade kendilerine ucuz ve hatta bedava işgücü sağlamak olduğunu ortaya koyuyor. Her meselede olduğu gibi mesleki eğitim konusunda da sermaye sınıfından ve onun çıkarlarını savunan iktidardan biz işçilerin çıkarına bir şey beklemek boşuna. İnternet sitemizdeki yazıda denildiği gibi, gençler olarak kendi sınıfımızın mücadele saflarında yerimizi almalı, hem işçi olarak haklarımızın hem de genç bireyler olarak eğitim, hayata hazırlanma hakkımızın elimizden alınmasına, işçi büyüklerimizle birlikte karşı durmalıyız. Zekai, Ulaş ve Ömer gibi hayattan koparılan gencecik kardeşlerimizin hesabını da ancak böyle sorabiliriz.
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...