Buradasınız
Sonunda Bu da Oldu!
Sincan Organizeden bir işçi
Çalıştığım fabrikada patron işçilerin dini duygularını istismar etmekten, sömürmekten geri durmuyor. Şimdi buna, haksız savaşın tırmandırılmasıyla kışkırtılan milliyetçilik ve onun bir ifadesi olan Türk bayrağı da eklendi. Geçtiğimiz günlerde, mesai bitiminde işçilere birer bayrak dağıtıldı. TV kanalları çağırıldı. Çok “duyarlı” olan patronumuz konuştu. Peki, ne mi dedi? “Şehitlerimizi protesto etmek için toplandık. Bu yaşanan günler Kürt-Türk kavgasına dönmesin. Ülkemiz karıştırılmak isteniyor, kimse buna fırsat vermesin. Devletimiz o kadar büyük ki isterse bu surunu çözer.” O bunları söylerken ben şöyle düşündüm: Devletimiz bu kadar büyükse bu sorunu çözmeyi istemesi için daha kaç kişinin ölmesi, kaç çocuğun yetim kalması, kaç ananın ağıt yakması, kaç genç fidanın toprağın altına girmesi lazım?
Bu kadar “duyarlı” patronumuza sormak lazım: Siz o kıyamadığınız oğlunuzu askere gönderdiniz mi? Askere gittiyse nerede ve nasıl askerlik yaptı? Kendi oğlunuz ölseydi, bu hükümetin kararlarının arkasında bu kadar durur muydunuz?
Elbette “duyarlı” patronumuz ne kadar milliyetçi olduğunu göstermek için protesto saatini mesai bitimine almaktan da geri durmadı. Ne de olsa o bir kapitalist. Kuşkusuz iş saatleri içinde protesto eylemi yaptırsaydı da yapılan şey doğru olmazdı. Ama söz konusu kişi bir kapitalist ve işçileri zorla eyleme çağırırken bile çıkarlarını düşünmekten geri durmuyor.
Milliyetçi nutuklar atan patronumuz, daha maaşlarımızı ödemediniz. Çok sevmemizi istediğiniz “vatanımızda” bizi yokluğa, açlığa mahkûm ettiniz. “Bir ay boyunca izin almayın, 50 lira prim ödeyeceğim” diye fabrikanıza afişler yapıştırdınız. Ama daha işçinizin ücretini ödemediniz. Bari gövde gösterisi yapmak için işçilerin “milli” duygularını kullanıp sömürmeyin. İşlerine geldi mi dinden imandan söz etmeyi pek severler. Hz Muhammet değil miydi, “işçinin teri kurumadan hakkını veriniz” diyen. Sonunda bu da oldu işçi kardeşim. Sen uyudukça, sessiz durdukça patronun ücretini zamanında ödemez, bir gün dini duygularını sömürür. Başka bir gün seni hırsızlıkla itham eder, devlet hastanesinin verdiği raporu kullandığın için. Çünkü onun gözünde sen insan değilsin, bu nedenle de hasta olmaya, dinlenmeye hakkın yok. Başka gün “milli” duygularını sömürür, “bayrak hediyemiz, giderken götürebilirsiniz” derken yüzü kızarmaz. Aç artık gözünü ve uyan işçi kardeşim, bu gidişe dur diyecek kuvvet sende var.
Kalk Çocuğum Kalk!
İşçiye Babadan Kalan Miras: Borçlar
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...