Buradasınız
Sözde İş Güvenliği
Kağıthane’den bir inşaat işçisi
Merhaba arkadaşlar,
Ben inşaat sektöründe taşeron olarak çalışan bir işçiyim. Çalıştığım şantiyede bu sıralar yoğun bir şekilde işçi dosyalarında eksik olan evraklar tamamlanmaya çalışılıyor. İş güvenliği eğitimi eksik olan işçilere iş güvenliği eğitimi veriliyor. Hastane raporu eksik olan işçilerden raporlar isteniyor. Bu yoğunluğun bizim iyiliğimiz için olduğunu, her an denetleme olabileceğini söylediler. Dosyalarımızda evraklar tamamlanıyor fakat şantiye sahasında hiçbir güvenlik önlemi alındığını görmedik. Nasıl bir denetleme olacaksa artık!
Meselâ asansör şaftları tam olarak güvenli değil. Kule vinç sabahtan akşama kadar bizim üzerimizde malzeme taşıyor. Her an iş kazasıyla karşı karşıyayız. Şantiyede gece çalışması da var. Yasak olmasına rağmen geceleri beton dökülüyor. İş güvenliği uzmanı arkadaşa bunlarla ilgili sıkıntılarımızı anlattık. Uzman arkadaş iş kazasına sebep olacak bu tür yerlerle ilgili raporlarını hazırladığını ve içeriye verdiğini söyledi. Fakat patron bu raporların hiçbirini imzalamamış. İş güvenliği uzmanı arkadaş “maaşımızı patron ödediği için bizim elimiz kolumuz bağlı kalıyor ve yaptırım gücümüz sözde kalıyor” dedi. İş güvenliği uzmanlarının maaşı patron tarafından ödendiği sürece güvenlik önlemleri her zaman eksik kalacak.
Şu an hâlâ şantiyede iş güvenliği önlemleri eksik ve fazla önemsenmiyor. İşçi dosyalarının niçin hızlı bir şekilde düzenlendiğini ise fısıltı gazetesi sayesinde öğrendik. Biz işçilerin yararına olan hiçbir şey yokmuş. Şantiye şefinin bir önceki şantiyesinde bir işçi arkadaş iş cinayetine kurban gittiği için hakkında soruşturma açılmış. Yine böyle bir iş cinayeti olursa şantiye şefi direkt hapse atılacakmış. Bu korkudan dolayı şantiye şefi dosyaları tamamlattırıyor. Patronlar ve onların yardakçısı şefler, kendi güvenlikleri için ellerinden geleni yapıyorlar. Biz işçilere baret, yelek, ayakkabı vererek güya iş güvenliği önlemlerini aldıklarını söylüyorlar. Fakat iş cinayetine sebep olacak yerler ne kapatılıyor ne de önlem alınıyor. Bunlar yetmezmiş gibi utanmadan ellerinde fotoğraf makineleriyle işçilerin fotoğraflarını çekip ceza kesmenin yollarını arıyorlar. Biz işçiler olarak bir araya gelmeli ve haklarımızı savunmalıyız. Bunu yapmadığımız sürece daha çok işyerinde iş cinayetlerine kurban gideriz. Patronlara iş güvenliği önlemlerini ancak bilinçli ve örgütlü işçiler aldırtabilir.
Mücadele Edelim, Sorunlarımızı Çözelim!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...