Buradasınız
Taşeron Uygulamasına Karşı Mahkeme Kararı
Kuralsız, esnek, sendikasız ve iş güvencesiz çalışmayı getiren taşeron sistemine karşı açılan bir davada, işçiler lehine emsal sayılabilecek bir karar alındı. Bursa 3. İş Mahkemesi’nin aldığı karar şöyle: Uludağ Üniversitesinde taşeron şirket bünyesinde çalışan işçiler asıl işverenin, yani üniversite rektörlüğünün işçileri sayılmalı ve sözleşmeli olarak değil, kadrolu olarak çalışmalıdırlar.
Uludağ Üniversitesinde çalışan ve Sosyal-İş sendikasına üye olan taşeron işçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına şikâyette bulundular. Bakanlığın iş müfettişi, üniversitedeki taşeron uygulamasının kanuna aykırı olduğunu tespit etti. Karara itiraz eden üniversite yönetimi Bursa 3. İş Mahkemesine karşı dava açtı. 3. İş Mahkemesi, üniversitenin itirazını reddederek üniversitedeki taşeron uygulamasının kanuna aykırı olduğu yönünde karar verdi. Bunun sonucunda, taşeron şirket bünyesinde görünen yaklaşık 680 işçi, işe girdikleri tarihten itibaren Uludağ Üniversitesinin kadrolu işçisi sayıldılar. Taşeron şirketinin bir yetkisi kalmadı. Asıl ve tek işveren olarak Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü kabul edildi.
Bursa 3. İş Mahkemesi kararı açıklarken şu hususları dikkate aldı:
- Taşeron şirket tarafından “temizlik ihalesi” ile alınan işçilerin, üniversite bünyesinde çalışan kadrolu memurlar ile aynı işi yaptıkları,
- İşçilerin işlerin yürütülmesi konusunda taşeron patronundan değil, üniversite rektörlüğü tarafından talimat aldıkları,
- Taşeron işçilerinin ne iş yaptıkları konusunda, taşeron şirket yetkililerinin haberlerinin dahi olmadığı,
- Taşeron işçilerinin, idari ve mali işlerde büro personeli olarak çalıştırıldıkları,
- İşçilerin görev yerlerinin idare tarafından zaman zaman değiştirildiği,
- İşçilere görevlerinin bölüm başkanları, fakülte sekreterleri, dekanlar tarafından verildiği,
- Özellikle temizlik yapan işçiler dışında kalan işçilerin, baştan beri asıl işveren olan üniversite kurumunun işçisi oldukları tespit edilmiştir.
Kamu üniversiteleri ve kurumlarında çalışan taşeron işçilerinin örgütlenmesi için çalışma yürüttüklerini açıklayan Sosyal-İş Sendikası Örgütlenme Daire Başkanı Hüseyin Kaşif, özellikle üniversitelerde taşeron şirketlerinin “paravan” olarak kullanıldığına dikkat çekti. Kaşif, 2007 yılından bu yana taşeron uygulamasıyla üniversitelerde çalışan kadrolu işçi sayısının 5 bin kadar azaldığını, üniversitelerde taşeron işçilerin sayısının kadrolu işçi sayısına göre 30 kat arttığını açıkladı.
Kamu ve özel sektörde virüs gibi yayılan taşeron sistemine karşı mücadeleyi yükseltmeliyiz. İşten atılmalara, ucuz işgücü olmaya, kuralsız, esnek ve sendikasız çalışma dayatmasına karşı örgütlü mücadeleyi yükseltmediğimiz sürece, taşeron ve asıl işverenler bizim sırtımızdan kâr etmeye devam edecek.
İlk İş Gününde Tersanede İş Kazası
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...