Buradasınız
Teksas: Gübre Fabrikasında Patlama

Teksas’ın West kasabasındaki gübre fabrikasında 17 Nisan Çarşamba akşamı bir yangın ve ardından şiddetli bir patlama meydana geldi. 100 metre yüksekliğe ateş topu fırlatan ve olduğu yerde derin bir çukur yaratan patlamanın ardından bölge savaş alanına döndü. Ölü sayısı onlarla açıklandı. Yaralı sayısının ise 170’ten fazla olduğu söyleniyor.
Patlamanın şiddeti 2,1 büyüklüğünde bir deprem etkisi yarattı. Fabrika etrafındaki 50 ev yıkıldı, aralarında bir okul ve bir bakımevi bulunan 150 bina hasar gördü. Yangın esnasında olay yerinde olan itfaiye çalışanlarının bazıları da hayatlarını kaybetti. Yetkililer, patlamadan 25 dakika önce fabrikaya gelen ve West itfaiye departmanında gönüllü olarak çalışan 29 itfaiye erinin kimliklerini henüz açıklamadı. West Belediye Başkanı Tommy Muska, “Nükleer bomba patlamış gibiydi. Gökyüzünde mantar şeklinde duman bulutu vardı, başka bir şey görünmüyordu” dedi. Muska, bölge halkına kriz masalarına bilgi vermesi için çağrıda bulundu.
Suni gübre yapımında kullanılan amonyum nitrat nedeniyle havaya “zehirli madde yayılabileceği” uyarısı yapıldı. Aynı zamanda patlama sonrası oluşan toksik gaz yüklü bulutların, rüzgâr nedeniyle güneye doğru hareket etmesiyle bu bölgelerdeki havanın zehirli kimyasallar içerme ihtimali olduğu söylendi.
Alkol, Tütün, Ateşli Silahlar ve Patlayıcılar Dairesi olayın nedenini araştırmaya başladı. Fabrikada ne tür bir kimyasal maddenin depolandığı bilinmiyor. Ancak kayıtlara göre 2012 yılının sonunda fabrika deposunda 270 ton amonyum nitrat ve ondan daha fazla uçucu kimyasal madde bulunduğu biliniyormuş. Bu kadar fazla kimyasal malzemenin tutulduğu bir yerde iş güvenliği ve çevre güvenliği önlemlerinin alınması ve sıkı bir denetime tabi tutulması gerekirken, böyle bir denetim yapılmamış. Bu nedenle, aslında fabrikanın geçmişi temiz değil. 2006 yılında, patron risk yönetimi eksikliği nedeniyle 2.300 dolar para cezası ödemiş. 2007 yılında ise koku nedeniyle bölge halkından gelen şikâyetin ardından fabrika, yetkililer tarafından bir kere denetlenmiş. Ancak 7 milyon Amerikalının yaşadığı bölgenin, işçiler için güvenli olup olmadığını denetlemekle görevli İş Güvenliği ve Sağlığı İdaresi’nin kayıtlarına göre ise fabrikada 1985’ten bu yana hiçbir denetim yapılmamış.“Rüyalar ülkesi” ABD’de meydana gelen bu patlama gösteriyor ki, iş kazaları sadece Türkiye, Hindistan veya Rusya’da yaşanmıyor. Daha gelişmiş ülkelerde bile iş güvenliği önlemleri gerektiği gibi alınmıyor ve işçiler bu yüzden sağlıklarından, hatta canlarından oluyorlar.
Göz göre göre yaşanan bu olay aslında bir kaza değil, cinayettir! İş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve fabrikanın denetlenmemesi sonucunda katliamın sonuçları çok ağır oldu. Bedelini ise o fabrikada çalışan, o bölgede yaşayan, gönüllü olarak çalışan itfaiye erleri yani işçi ve emekçiler ödemek zorunda kaldılar. Kâr hırsı nedeniyle gözü doymayan patronların, her geçen gün bizi yok etmelerine izin vermeyelim. İş cinayetlerine dur diyelim!
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- İsrail’de Yüz Binler Haykırdı: Savaşı Durdurun!
- ABD’li Emekçiler Filistin Halkının Yanında!
- Sırbistan’da Öğrenciler Hesap Sormaya Devam Ediyor!
- Dünya İşçi Sınıfı Filistin Halkının Yanında, Emperyalist Savaşın Karşısında!
- İşçiler Kemer Sıkma Politikalarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkı için 30. Kez Meydanlarda!
- Dünya Meydanlarında “Gazze’yi Aç Bırakmaya Son Verin!” Eylemleri
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkıyla Dayanışmaya, Protesto Hakkına Sahip Çıkmaya Devam Ediyor
- Dünya İşçi Sınıfı “Mücadeleye Devam” Diyor
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...