Buradasınız
Tekstilde Örgütsüz Çalıştıkça Başımıza Neler Geldi?
Ümraniye’den bir tekstil işçisi
Merhaba arkadaşlar, ben bir tekstil işçisiyim. Sizlere tekstil sektöründe yaşanan belli başlı sıkıntılardan söz etmek istiyorum. İlk işe başladığım 90’lı yıllarda iş koşulları bugünle karşılaştırıldığında görece daha iyiydi. Örneğin sigortalı işçi oranı daha fazlaydı. Cumartesi çalışmaları fazla mesai olarak ödenirdi. Bugünkü gibi fazla mesai ücretlerinin üzerine yatan patronların sayısı daha azdı. Tekstilde bugün bir taraftan sigortalı işçi sayısı azalırken diğer taraftan bayramlarda fazla mesai ücreti ödenmiyor. Resmi bayram tatillerinde bile çalışmak zorunda kalıyoruz.
Patronlar işçileri kendi kafalarına göre esnek çalıştırabiliyorlar. İşlerine gelince tatilde çalıştırıp; işlerine gelince de işler seyrek deyip ücretsiz izne çıkartabiliyorlar ya da işten atıyorlar. İşveren işini halletmen için seni saat, yer, zaman dinlemeden çağırabiliyor. Tekstilde buna parça başı işçiliği deniyor. Yani diktiğin iş üzerinden çok düşük bir ücret alıyorsun. Bazen saati 2 TL bile olabiliyor. Sigorta yok, yemek yok, servis ya da yol parası yok. Çalışma saati siparişlere göre ayarlandığından, işçinin kendi planını yapması mümkün olamıyor. Parça başı üzerinden birçok işçi daha fazla para alabilmek için daha hızlı ve daha çok çalışmış oluyor. Bir taraftan patronun kâr marjı artarken diğer taraftan bizler daha çok yorulup daha çok parçalanmış oluyoruz. Parça başı iş, biz işçileri birbiriyle daha fazla rekabet eder hale getiriyor. Daha fazla çalışıp daha fazla kazanılacağı duygusuyla işçiler birbirleriyle kıyasıya rekabet ediyorlar. Bu sistem bugün sadece küçük atölyelerde değil çok büyük tekstil üretim fabrikalarında da oluyor. Elbette sendikalı ve mücadeleci işçilerin olduğu, sınıf bilincini edinen ve örgütlü hareket eden işyerlerinde bu durumlara daha az rastlanıyor.
Çözüm parça başı üretimden çok daha fazla kazanan ve sömüren patronun çarkında daha hızlı ve daha çok çalışmaktan geçmiyor. Çözüm insanca çalışma koşulları için ortak hareket etmekten geçiyor. Çünkü bu esnek ve zamanı belli olmayan çalışma yüzünden ne bir şey planlamak, ne evlenebilmek, ne çocuğun için herhangi bir şeyi yapmayı düşünmek mümkün. Çözüm, en küçük bir hakkımız için bile birleşmekten ve mücadele etmekten geçiyor.
Yaşasın işçileri ortak ve kararlı mücadelesi!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...