Buradasınız
UİD-DER Bir Yaşında!
diğer yazarlar
Merhaba dostlar! Kapitalist sistemin biz işçi-emekçilere reva gördüğü yaşam koşulları içinde tırnaklarımızla kazıyarak kurmuş olduğumuz Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) bir yaşında. Bu derneği kurarken amaç; işçilerin birliğini ve dayanışmasını sağlamaktı. İnsanı insan yapan toplumsal değerleri insanlara yeniden kazandırmaktı. Biz işçi ve emekçilere işyerlerinde, okullarda, mahallelerimizde, evimizde burjuva ideolojisi tarafından sürekli olarak bireycilik aşılanmaya çalışılıyor. Milliyetçilik, mezhepçilik, cins, dil vs. ayrımcılıklar körüklenerek işçiler-emekçiler parçalara ayrıştırılmak isteniyor. Burjuvazinin amacı böl, parçala ve yönet. Sınıf hareketinin geri olduğu günümüz koşullarında burjuvazi işçi-emekçiler arasında ekmeğe çalıştığı ayrılık tohumlarının meyvelerini topluyor. Aynı işyerinde çalışan işçiler, tek sorunları Alevi-Sünni, Türk-Kürt, kadın-erkek, yerli-göçmen, Tokatlı-Karslı olmakmış gibi, bölünerek patronların değirmenine su taşıyorlar. Bugün sadece bizim topraklarımızda değil dünyanın her yerinde burjuva fikirler sanki onların kendi fikirleriymiş gibi kitleler içinde vücut bulmakta. Biz derneği kurarken, işçi-emekçiler arasında yaratılan ayrılıklara karşı olduğumuzu ve bununla mücadele edeceğimizi söylemiştik. Çünkü işçilerin vatanı bütün dünya ise, işçiler arasında yaratılmaya çalışılan ayrılıklar biz işçilerin değil bizi iliklerimize kadar sömüren patronların işine yarayacaktır. Biz işçileri bir arada tutan ne din, ne dil, ne ırk, ne de cinsiyetimiz. Bizlerin sınıf kardeşlerimizden başka dostunun olmadığını tarih defalarca göstermiştir.
Aldığımız düşük ücretler nedeniyle ay sonunu zor getirirken sosyal yaşam birçoğumuz için bitmiştir. Oysa insani olarak sosyal olmak, sosyal olanaklardan yararlanmak biz işçilerin en doğal hakkı iken, her şeyin metalaştığı bu sistemde paran varsa faydalanabiliyorsun. Çocuklarımız, Nazım Hikmet ustanın dediği gibi “işten eve sapsarı iskelet geliyor.” Her şeyin metalaştığı, insani değerlerin yok olduğu, insanların birbirine güvenmediği gericilik koşullarında UİD-DER bir güneş gibi doğdu. Kadınıyla-erkeğiyle, çocuğuyla-ihtiyarıyla, Alevisiyle-Sünnisiyle, Türküyle-Kürdüyle vs. işçileri derneğimiz çatısı altında bir arada görmek gerçekten mutluluk veriyor insana. Bizlere insan olduğumuzu hatırlatan, insanca yaşamın bizim de hakkımız olduğunu anlatan, sınıfsal olarak bir arada olmamızı ve birlikte hareket etmemiz gerektiğini gösteren UİD-DER, işçilere ve onların çocuklarına birçok olanak sunmuştur.
Derneğimizde birçok faaliyet yürütülmekte. Tiyatro, bağlama, gitar, müzik ve resim kursları büyüklerin ve çocuklarımızın katılımlarıyla yürümekte. Büyükler iki tane oyun sergilediler. Bizlerin yaşamından ve bizlerin tarihsel geçmişinden bahsettiler. UİD-DER Esenler Temsilciliğinde tiyatro kursuna katılan çocuklarımız ise; küçük yaşlarına rağmen kapitalist sistemin büyüklere dayattığı koşulları çocuklara da dayattığını, çocukların da bu sistemden kendilerine düşen payı aldıklarını anlatan “Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar” adlı oyunu sahneye koydular. Bu oyun Gazi ve Aydınlı Temsilciliklerimizde de sahnelendi.
Derneğimizde her ay bizlerin hayatını anlatan toplumsal içerikli film gösterimleri yapılmakta. İşçi sınıfının tarihini anlatan şiirlerin, müziklerin, sinevizyonun ve sunumun iç içe olduğu eğitim seminerleri düzenlenmekte. Bizlerin yaşam koşulları o kadar da kolay değil bu sistemde. İşyerlerindeki çalışma koşulları sonucu karşılaştığımız sağlık sorunları ile ilgili sağlık seminerleri de düzenlenmekte. Etkinlikler, tüm sorunlara sınıfsal bir gözle bakmamızı sağlıyor.
10 Haziranda UİD-DER Esenler ve Gazi temsilcilikleri olarak birlikte düzenlemiş olduğumuz kır pikniğinde tüm dostlarımızla beraberdik. Piknik programı çerçevesinde etkinliklerimizi düzenledik. Gelen bütün dostlarımız dönüşte bir sonraki piknik ne zaman diye soruyorlardı. Özellikle ilk defa katılan arkadaşlar, “böyle bir piknik beklemiyorduk, her şey yerinde ve zamanında yapıldı, herkes iş yapıyordu, ilk gelmeme rağmen sanki uzun zamandır sizinleymişim gibi hissettim kendimi” gibi şeyler söylediler. Hep beraber yemek yedik, futbol-voleybol oynadık, şarkılar-türküler söyledik, şiirler okuduk, halaylar çektik. Serbest kürsüde herkes kendi düşüncelerini dile getirdi. Biz işçileri ilgilendiren fakat bilmediğimiz haklarımız ve tarihimizle ilgili bilgi yarışması düzenlendi. Yarışmacı grupların birer adları vardı. Hepsi güzel adlardı. Birinin ismi “işçi grubu” idi. Yarışmada birinci oldu.
Kurulalı bir yıl olmasına rağmen derneğimiz, planlı, sabırlı, disiplinli ve gönüllü bir çalışma ile gün geçtikçe daha fazla işçiyi çatısı altına topluyor. Bulundukları semtlerde işçiler UİD-DER’e gelmekten büyük bir haz almakta. Bakın bir işçi ailesinin 9-10 yaşındaki çocuğunun derneğimiz için yazmış olduğu dizelere;
“Dernek yolu düz gider
İşçiler bayram eder
UİD-DER de olmasa
İşçiler nere gider”
UİD-DER karanlık gecede doğan ay ışığı gibi işçileri aydınlatmakta ve aydınlatmaya devam etmekte. İyi ki doğdun UİD-DER. Yeni yılın kutlu olsun!
UİD-DER’de “Modern Zamanlar”
Birleşen İşçiler Yenilmezler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- İyi ki Varsın UİD-DER!
- Doro-Çiba’dan “Radyasyonlu Suyu Okyanusa Boşaltmayın” Kampanyası ve Destek Çağrısı
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Gönülden Neşelimizin, Rüzgâr’ımızın Ardından
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Berec Grevi ve Kadınlar
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
Son Eklenenler
- Onlar metal işçilerinin çocukları, onlar UİD-DER’li çocuklar… Onlar da tıpkı babaları, anneleri gibi üretiyorlar, yaratıcılıklarını ortaya koyuyorlar. Küçük yaşlarına rağmen dünyaya işçi sınıfının penceresinden bakmayı öğrenirken hikâyelerini...
- Çelikler Holding’e ait Afşin-Elbistan Linyitleri (AEL) Kömür İşletmesinde, 350 işçi maaşlarının iyileştirilmesi için iş bıraktı. İzmir Kemalpaşa’da bulunan Rapro/Gates Hortum Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketinde çalışan 4 işçi, sendikalı oldukları için...
- Her görüp karşılaştığım bizim insanlarımızla, yani büyük insanlığın, yani işçi sınıfının insanlarıyla iki kelam etmek isterim ve o insanın sözlerini heybeme atarım. Yeri ve zamanı geldiğinde mücadele örgütümüz UİD-DER aracılığıyla hepinize...
- Cumhuriyet tarihinin en büyük yoksullaştırma dalgası işçi sınıfını vururken, Türkiye’nin dört bir yanında düşük ücretlere, çalışma koşullarının ağırlaştırılmasına, hak gasplarına karşı işçilerin mücadelesi sürüyor.
- Sesimi duyan var mı? Bu sözü hafızalara kazıyan 17 Ağustos Büyük Marmara Depreminin üzerinden 23 yıl geçti. Geçen zaman boyunca birkaç müteahhit dışında siyasi ve idari sorumlular yargılanmadı. Dersler çıkarılmadı, önlemler alınmadı. Beklenen...
- 1800’lerin ilk yarısında, sanayinin yoğunlaştığı Manchester şehri 400 bin nüfusuyla İngiltere’nin en büyük ikinci şehriydi. Sanayinin kalbi konumundaki Manchester, aynı zamanda ilk işçi örgütlenmelerinin de başladığı yerdi. İngiltere işçi sınıfı...
- Nedir grev/direniş çadırı? Üzerine düşünmeden cevap verirsek, bir muşamba ve muşambaları ayakta tutan birkaç tahta direk... Fakat bunun ötesinde bir anlama sahiptir grev ve direniş çadırları. Elbette işçiler bu çadırı öncelikle kendilerini güneşten...
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.