Buradasınız
Sigortalı Çalışmak Hakkımızdır!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 9 milyon 328 bin kişinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kaydı yok. Yani 9 milyon insan sigortasız çalışıyor. 2008’de yüzde 43,5 olan kayıt dışı çalışma oranı 2009’da yüzde 43,8’e çıkmış. Bu yaklaşık her iki işçiden birinin kayıt dışı çalıştırıldığı anlamına geliyor. Kayıt dışı oranı en fazla kadın ve çocuk işçilerde görülüyor. Kadınların yüzde 56’sı kayıt dışı çalıştırılıyor. Erkeklerde ise kayıt dışılık oranı yüzde 38’i aşıyor. TÜİK, Türkiye’deki çocuk işçilerin sayısını 4 milyon olarak belirtiyor. Bunların ezici bir çoğunluğu sigortalı değil.
Peki, sigortalı çalışmak biz işçilerin hakkı değil midir? Tabii ki, hakkımızdır. 5510 sayılı kanunun 8. maddesinde sigortalı bildiriminin patronlar tarafından nasıl ve hangi süreler içerisinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Bu maddeye göre belli istisnalar hariç patronlar işçinin sigorta bildirimini işe başlatır başlatmaz yapmakla yükümlüdürler. Çalışanlarının sigorta bildirimini yapmayan işverenlere para cezası uygulanacağı yine aynı maddede yer almaktadır.
Yasalar böyle söylerken, biz işçiler işbaşı yaptığımızda patronlar tarafından türlü bahanelerle oyalanıyoruz ve sigorta primlerimiz yatırılmıyor. Özellikle de çocuk işçilerin sigortaları yapılmıyor. Çevremizde mobilya, torna, oto tamiri gibi atölyelerde çalışan çok sayıda çocuk işçi görüyoruz. “Sigortan yatırılıyor mu?” diye sorduğumuzda “hayır” cevabını almaktayız.
Bir başka durum ise patronların sigorta primlerinin yarısını yatırmasıdır. Yani primler düzenli yatırılmamakta, işe giriş çıkışlar yapılarak sigorta primlerimiz gasp edilmektedir. Oysa sigorta primleri alınan brüt ücret üzerinden yatırılmak zorundadır. Fakat patronlar brüt ücret üzerinden sigorta primlerimizi yatırmayarak haklarımızı gasp etmekteler. Asgari ücretin üzerinde ücret alan bir işçinin, sigorta priminin asgari ücret üzerinden ödenmesi bu hak gaspına örnektir.
Çoğumuz sigortalı olmanın gerekliliğinin farkında değiliz. Neden sigortalı olmalıyız? Saatlerce çalıştığımız ancak üç kuruş ücret aldığımız iş koşullarımızı düşünelim. Bir de bunun üzerine hastalık, meslek hastalığı, ölüm, malullük, iş kazası, işsizlik gibi bekle(me)diğimiz durumlarla karşılaştığımızda bu yükün altından nasıl kalkacağız? İşte bu tür durumlara karşı sigortalı olmak biz ve ailemiz için bir gerekliliktir. Sağlık hizmetlerinden faydalanmak için, işyerinde çalışırken geçici iş görmezlik durumunda günlük ödenek alabilmek için, sürekli iş görmezlik durumunda maaş bağlanması için sigortalı olmak gerekir. Sigortalı değilsek o işyerinde çalışmamış gibiyizdir. Unutmayalım kardeşler, eğer sigortalı değilsek, işten atıldığımızda hakkımız olan kıdem tazminatımızı dahi alamayız.
Patronlar, kârlarını büyütmek için biz işçileri en ağır, en sağlıksız koşullarda saatlerce çalıştırdıkları yetmiyormuş gibi, bir de sigorta primlerimizi yatırmaktan kaçıyorlar. Peki, bizlerin bu durumda sigortalı olabilmek için ne yapması gerekiyor? Öncelikle Bölge Çalışma Müdürlüğüne ve SSK Bölge Müdürlüğüne başvurmak gerekiyor. Bunun üzerine bu resmi kurumlar müfettişlerini göndererek işyerinde inceleme yaparlar. Müfettişler geldiğinde de orada çalıştığımızı ispat etmemiz gerekir. Patronlar, müfettişlerin kayıt dışı işçi çalıştırıldığını tespit etmesini engellemek için, sigortasız çalışan işçileri fabrikanın kuytu köşelerine saklar ya da bunların o gün ilk kez işbaşı yaptığını iddia ederler. Müfettişler işçiyi haklı bulurlarsa patrondan bu eksikliği gidermesi istenir, gidermezse işçi iş mahkemesine dava açabilir. İşçinin işten çıkartıldıktan sonraki 5 yıl içinde bu davayı açma hakkı vardır. Mahkemenin kazanılması durumunda da patrondan bütün kayıplarını geri alır. Ama diyelim ki, patron müfettişleri ikna etti ya da müfettişler görevlerini düzgün yapmadılar. İşçinin bu durumda da mahkemeye gitme hakkı kaybolmaz. Bu sefer elindeki bütün kanıtlarla yine mahkemeye başvurabilir. Tespit edilen sigortasız çalıştırma ile ilgili olarak işverene her bir işçi için asgari ücretin iki katı para cezası verilir.
Kardeşler, bizler sahip olduğumuz haklarımızı bilmediğimiz ve örgütsüz olduğumuz için patronların tüm saldırılarına, hak gasplarına karşı boynumuzu eğip razı geliyoruz. Bizler haklarımızı öğrenmeliyiz. Ancak tek başına haklarımızı bilmek sorunu çözmüyor. Çünkü bu haklarımızı uygulamaya sokacak örgütlü bir güce ve işçi arkadaşlarımızla birlikte hareket etmeye ihtiyacımız var. Çoğu zaman işten atılma korkusuyla en insani haklarımızı dahi dile getirmekten aciz kalıyoruz. Ama unutmayalım ki korkunun ecele faydası yok! Örgütlenmeden ve mücadele etmeden hak elde edildiği nerede görülmüş?
18 Yaşlarında Gelen Ölümler
1998 Şişecam Makine Kalıp Grevi Dersleri
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Yaşam Adil Olmadan Ölüm Adil Olur mu?”
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Erizihson Efsanesi ve Açgözlülük Meselesi
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- İşçi Dayanışması 185. Sayı Çıktı!
- “Yolun Karanlığı Olmaz, İyi Bir Arkadaşla Yürüyene”
- Sınırdışına Çıkmak mı Sınırları Aşmak mı?
- Dünya Meydanlarından Yükselen Sesler Bize Ne Anlatıyor?
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Titan’dan Titanik’e Kapitalizmin Akıl Dışı Hikâyesi
- “Büyük Türkiye”den “Türkiye Yüzyılı”na Hayatımızda Ne Değişti?
- Kıdem Tazminatına Ne Oldu?
- Saldırılara Nasıl Karşı Koymalı? Maden-İş Örneği Yol Gösteriyor!
- İşçi Dayanışması 184. Sayı Çıktı!
- Asıl Değerli Olan…
- Neden ve Nasıl Değiştim?
- Birimize Yapılan Hepimize Yapılmış Demektir!
- Armut Ağacı ve Bilinç Meselesi
Son Eklenenler
- Amerikan Senaristler Birliği WGA’nın çağrısıyla 2 Mayısta başlayan 11 bin 500 Hollywood senaristinin grevi 5 aydır devam ediyordu. Temmuz ayında 160 bin oyuncunun da greve katılmasıyla senaristler ve oyuncular sektörlerinin tarihindeki en büyük...
- Ben bir metal fabrikasında çalışıyorum. İşyerinde bir işçi arkadaşıma halini hatırını sordum, o ise özet olarak, “özgürlüğe hasret bir kuş gibiyim” dedi. Ben de “o zaman kafesleri kıralım” dedim. Arkadaşım “ellerimiz kollarımız bağlı, nasıl kıralım...
- Agrobay Seracılık’ta işçiler sadece ve sadece sendikaya üye oldular diye başlarına gelmeyen kalmadı. İşten atıldılar, polis ve jandarma zulmüne maruz kaldılar, mahkeme kararıyla sendikacıların fabrikaya yaklaşması engellendi, işçileri taşıyan servis...
- Devlet, işçi ve emekçilerin vergilerini, emeklilik primlerini peşin peşin alıyor, sonra emekli olmak için aylarca kapıda sıra bekletiyor. Aylardır mağdur olan, üç kuruş emekli parası alamayan yüz binlerce emekçi olarak sesimizi yükseltmeli bu...
- İngiltere’de düşük ücret dayatmasına ve ağırlaşan çalışma koşullarına karşı farklı sektörlerden işçilerin grevleri devam ediyor.
- Siyasi iktidar ekonomik krizin bedelini işçilere ödetmeye kararlı. Kıdem tazminatımızı ortadan kaldırma politikası tekrar gündeme geldi.
- Baskılar karşısında geri adım atmayan ve mücadeleyi büyüten direnişçi Trendyol işçileri, DGD-SEN ve PTT-SEN öncülüğünde 26 Eylülde bir kez daha “Ya Saygın Bir Uzlaşma Ya da Tavizsiz Direniş” diyerek Trendyol Genel Merkezi önünde eylem yaptılar....
- Japonya’da mücadeleci sendikalar ve demokratik kitle örgütleri 19 Kasımda savaş politikalarına ve işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı bir miting gerçekleştirecekler. Japon Demiryolu İşçileri Sendikası Doro-Çiba, Japon İnşaat ve Taşımacılık...
- Yunanistan’da binlerce işçi iş kanununun değiştirilmesine karşı 21 Eylülde greve çıktı. Yunanistan Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonunun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen greve toplu taşıma işçileri, doktorlar, hemşireler, öğretmenler ve daha...
- Geçenlerde sosyal medyada bir habere denk geldim. Tavuk üreten bir fabrikada yumurtaların civciv olma süreci bekleniyor. Yumurtalardan çıkan civcivler erkek ve dişi olarak ayrılıyor. Ayrılan erkek civcivler toplu halde öldürülüyor. Bunun sebebiyse...
- Merhaba. Uzun yıllardır devam eden ekonomik krizin sonuçları artık kendini iyiden iyiye gösteriyor. Ücretlerimizin düşmesi, kıdem tazminatımızın kuşa döndürülmesi, fiyatların astronomik biçimde yukarı fırlaması neticesinde en doğal hakkımız olan bir...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK, 24 Eylülde Kartal Meydanında “Emekliler Buluşması” düzenledi. “Emeklilikte Adalet! Emeklilikte İnsanca Yaşam!” başlığıyla düzenlenen eyleme sendikalar, emekliler ve demokratik kitle örgütleri katıldı.
- İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası (İSG-SEN) üyesi iş güvenliği uzmanları, 24 Eylülde, Ankara Ulus Meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Çeşitli illerden iş güvenliği uzmanlarının katıldığı eylemde “İş Güvenliği Uzmanları...