Buradasınız
UİD-DER’in Çalışkan Evlatlarına Bin Selam
İzmir’den bir İşçi Dayanışması okuru

UİD-DER saflarında bir araya gelmiş işçi sınıfının çalışkan evlatları merhaba. Bir süredir dizimi kırıp oturamadığım için sizlerle paylaşacağım Âdem babaların hikâyeleri birikti. Şimdilik nadasta bekleyedursunlar. Hepinizin heyecanına, coşkusuna katılmak için bu kısacık mektubu sizlere gönderiyorum.
6 Şubatta on binlerce insanı deprem değil, çürük binalar katletti. Enkaz altındakiler bağıra bağıra son nefeslerini verirken, sermayenin kanlı eli rejim, banka ATM’lerini kurtardı. Kızılay çadır sattı, AFAD hava attı. UİD-DER ve diğer sosyalist örgütler ise deprem bölgelerine koştular. Ellerindeki tüm imkânları seferber ettiler. Hatay’dan 17 yaşında olan Gizem “Dimdik Durun ki İyileşelim!” başlıklı mektup yazdı UİD-DER’e. Yine “Ben Hatay’dan Güneş” başlığıyla içimizi ısıtan ve hepimizi duygulandıran mektubu okuduk. Yine sınıf kardeşliğinin bir örneği olarak “Gösteriş İçin Değil Depremzedeler İçin!” diyen Kocaeli/Gebze’den petrokimya işçisi bir kadın deprem bölgesinde gördüklerini ve duygularını paylaşmıştı. Ve depremzedeler için sınıf temelinde emek veren sayısız sosyalist işçi…
Gerçek manada bu 1 Mayıs’ı çok başka karşılıyoruz. Evet, gerçekten başka… Birkaç örnek vererek meramımı anlatayım. Sosyalizm mücadelesi insanlığın sınıfsız, sömürüsüz, sınırsız dünya özleminin ifadesidir ve insanlık özlediği o dünyaya mutlaka kavuşacak. İşçi sınıfının örgütlü mücadelesinin bilinciyle yoğrulmuş her işçi buna, güneşin doğacağına inandığı gibi inanır. Ancak 1990’lı yıllarda, SSCB ve benzerleri “sosyalizm” olarak adlandırıldı ve yıkıldığında da yıkılan “sosyalizm” diye yutturulmaya çalışıldı. Bu nedenle sınıf mücadelesinden bihaber olan milyonlarca işçide bile duygusal olarak yenilmiş bir ruh hali oluştu. Nihayet içinden geçtiğimiz dönemde dünyada da Türkiye’de de işçi sınıfının üzerindeki o ölü toprağı atılmış, o sis bulutu dağılmaya başlamış durumda. Düne değin örgütlü mücadele ve sosyalizm kendilerine kötü, marjinal, “tu kaka” olarak gösterilen gençler yüzlerini mücadeleye çeviriyorlar. Elbette bu tablo her sınıf bilinçli işçiyi heyecanlandırıyor. Mücadele azmimizi ve coşkumuzu ve sorumluluklarımızı arttırıyor.
Hepinizin el ele, kol kola karınca sürüleri gibi aramıza bir sınıf kardeşimizi daha katmak için çalıştığınızı görüyorum, okuyorum, izliyorum. Evvela 1 Mayıs’ta alanlara geçen seneye göre daha güçlü çıkacağız. Sınıf düşmanımız sermaye sınıfının yüreğinden eksik olmayan korkusu daha da artacak. Bundan eminiz. Ardı sıra gerçekleşecek olan 14 Mayıs’taki seçimde tek adam rejimine “artık yeter” diyeceğiz hep birlikte. Toplumu nefessiz bırakan tek adam rejimini göndermek elbette önemlidir. Ancak işçi sınıfının sınıfsız, sömürüsüz, sınırsız ve özgür bir dünya mücadelesi devam edecektir. Selam olsun mücadele yolunu seçenlere, selam olsun UİD-DER’in çalışkan evlatlarına.
- Engeller Bizi Durduramaz, Rüzgârlar Savuramaz!
- UİD-DER Kortejinde 72’lik Bir Karslı: Memê!
- Kardeşim Muhsin!
- Sömürüsüz Bir Dünya İçin Mücadele Azmimizi Biledik!
- Hesap Günlerinin Gelmesi İçin…
- Gelenekten Geleceğe 1 Mayıs’taydık
- Emekçi Kadınlar, Kadın Düşmanlarına 14 Mayıs’ta HAYIR Diyecek!
- Sınıfımızın Safında Umudumuzu Büyütüyoruz
- 14 Mayıs’ta Asrın Kötülüğünün Hesabını Birlikte Soralım!
- Gün Gelir ve Yıkılır Mutlak Sanılan Düzen!
- İyi ki Oradaydık!
- Emekçi Kadınlar 1 Mayıs Coşkusunu Paylaşıyor
- Biz Çocukların da Değişmesini İstediği Şeyler Var!
- Samandağ’dan Mektup Var: Sevgili UİD-DER Ailesi!
- Yine UİD-DER’le Geldim, Yine Umutla Döndüm!
- 1 Mayıs 2023 Zorbalar Kalmaz Gider
- Dünya İşçi Sınıfı Farklı Dillerde Aynı Şeyi Haykırdı: Sömürüye Son!
- UİD-DER 1 Mayıs Meydanından Seslendi: “Yağmacı Enkaz Düzenine Son!”
- 1 Mayıs 2023: Türkiye’nin Dört Bir Yanından “Artık Yeter” Sesleri Yükseldi!
- İstanbul’da 1 Mayıs: Emekçiler Değişim İradesini Ortaya Koydu
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...