Buradasınız
UİD-DER’li İşçiler 1 Mayıs Çalışmalarını Coşkuyla Sürdürüyor
Tuzla’dan UİD-DER’li bir işçi

UİD-DER Tuzla temsilciliği olarak işçi semtlerinde 1 Mayıs çalışmalarımız devam ediyor. Taşeronlaştırmaya, artan iş saatlerine, düşen ücretlere karşı örgütlenme ve mücadele çağrımızı Esenyalı’da da sürdürüyoruz. 24 Nisan Cuma akşamı işten eve dönen tersane, tekstil, atölye ve hizmet işçilerine, işsizlere ve öğrenci kardeşlerimize 1 Mayıs’ın önemini anlattık. İşçi sınıfının yaşadığı sorunlardan, bu sorunların üstesinden gelmek için birlik ve mücadelenin zorunluluğundan bahsettik. İşçi kardeşlerimizden bir kısmı 1 Mayıs’ı duyduğunda çekinerek yanımızdan geçerken, bazıları çekincelerinin nedeninin patronlar sınıfının medyasından yansıyalar olduğunu, 1 Mayıs’larda hep cam-çerçeve kırıldığını gösterdiklerini anlattı.
Stant boyunca işçi kardeşlerimize işçi sınıfının 1 Mayıs’ına sahip çıkması gerektiğini ve burjuva medyanın yalanlarına kanmaması gerektiğini anlattık. Patronlar sınıfının çıkarları doğrultusunda çalışan medya, işçileri mücadeleden uzak tutmak, korkutmak, onu sermaye düzeninin kölesi haline getirmek için bilinçli olarak korku yaratır. Mitinglerde kolluk güçlerinin baskısı sonucu ortaya çıkan çatışma görüntülerini defalarca gösteriyor. Sanki miting alanı bu çatışmalarla dağılmış gibi gösteriyor. Oysa yasaklamalar olmadığında, mitinglerde polisin tahrikleri olmadığında, işçiler örgütleriyle işçi disiplinine yakışır bir biçimde miting alanında yerlerini alıyorlar.
Sohbet ettiğimiz işçilerden bir kısmı, 1 Mayıs’ın işçilerin kendi gücünü göreceği, kendi gücüne güven duygusunun açığa çıkacağı ortak alanlarda kutlanması gereğinden bahsetti. İşçi kardeşlerimiz ne zamanki 1 Mayıs alanlarına kendi fabrikalarından işçi kardeşlerini taşıyabilirlerse, o alanlarda ortak taleplerini dillendirebilirlerse tek yürek olduklarını hissedecekler. Yalnız olmadıklarını görüp mücadeleye daha cesur bir şekilde atılabileceklerdir.
1 Mayıs’a kadar çeşitli işçi bölgelerinde, fabrika önlerinde, işçi servislerinin geçtiği, işçilerin evlerine aktığı birçok noktada işçi kardeşlerimizle buluşmaya devam edeceğiz. 1 Mayıs’ı, 1 Mayıs’ın ruhunu, bugün yaşadığımız koşullardan kurtulmamızın tek yolunun birlik ve mücadeleden geçtiğini anlatmaya devam edeceğiz. İşçi kardeşlerimizi bir sanayi kenti, işçi havzası olan Gebze’deki 1 Mayıs alanına işçi örgütümüz UİD-DER’in disipliniyle taşıyacağız.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...