Buradasınız
Vardiyalı Çalışmak Nasıl Bir Duygu?
Kıraç’tan bir kadın işçi
Ben uzun yıllardır işçilik yapmama rağmen vardiyalı bir işte çalışmamıştım. Şimdiki girdiğim iş üç vardiya şeklinde çalışan bir gıda fabrikası. İki günlük işçilikten sonra kendimi listede gece vardiyasında gördüm. Tuhaf bir duyguydu benim için. Tam olarak ne düşüneceğimi bilmiyordum. Hem heyecanlı, hem de düşünceliydim. Bir sürü sorular geçiyordu aklımdan, uykum gelecek mi, yemekte ne verecekler, yiyebilecek miyim, zaman geçecek mi vs.
Servis saatim yaklaşıp hazırlanmaya başladığımda benimle beraber evdekilerde de bir hareketlik oldu. Annem de alışık olmadığı bir durum yaşıyordu. Tepkisi şu oldu: Nasıl iş bu, gece gece iş mi olur? Evet olur, patronumuz makinesinin durmasını istemediği için ve çok kazanmak istediği için olur dedim. Evden çıktım ve yola koyuldum. Ortalık sessiz, etrafta tek tük insanlar vardı. Servise bindiğimde bazı işçiler uyuyordu. İşe gidip, hazırlanıp çalışmaya başladık. İçeride öyle yoğun bir çalışma var ki, aklına getirmezsen gece olduğunun hiç farkında bile olmuyorsun. Yemeğe çıktık iki buçukta, yemekleri görünce aklıma diyetisyenlerin dediği geldi: geceleri yemek yemeyin, çok zararlı! Akşam yemeğinizi en geç yedide yemiş olun! Yemek de öyle kahvaltı falan değil. Bayağı gündüz yenebilecek ağır yemekler. Diyetisyenler bizi o halde görselerdi eminim çok üzülürlerdi! Herkes yemeğini alıp öyle bir yiyordu ki. İnsanlar çalışmış, acıkmış ve sabaha kadar da büyük bir performansla çalışmaları gerekecekti. Yemek yemeden bunca iş o tempoda yapılmazdı. Tabii ben yemek olarak sadece çorba içebildim. Bolca da kahve içtim uykum gelmesin diye. Sabaha karşı çok acıktım, bel ve ayak ağrısı, bir de baş ağrısı oluyor, gözlerde batmalar da başlıyor. Son bir buçuk saatte özellikle.
Tabii bunlar gece yaşanan olumsuzluklar, bir de bunun sabahı var. Sabah saatleri çok hareketli oluyor. Ev içinde, bina içinde, sokakta, yollarda gürültü ve telaş oluyor. Bir de evinizin yanında okul varsa tamam. Müdürün çocukları azarlama sesi sonrasında Andımızın okunması, olmadı tekrar okunması gibi uzayıp gidiyor. Tüm bunların yanında vücut yorgun olduğundan öyle hemen uykuya da geçemiyorsun. Bunlara rağmen uyuyup dinlenip kendini işe hazırlaman gerekiyor. Bir sürü yöntem deniyorsun uyuyabilmek için. Geceleri çalışmak, geceyle gündüzün yer değiştirmesi, zaman kavramının yok olması gibi bir şey.
Peki, tüm bu yaşadığımız olumsuzlukları neden yaşıyoruz? Sesinizi duyar gibiyim, evet patronların çarkları dönmeye devam etsin diye. Onların çarklarına çomak sokmadan bize rahat bir yaşam hakkı yok.
Kıdem Tazminatımız Gasp Edilemez!
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...