Buradasınız
Ya Sıra Bize Gelirse…
Kıraç’tan bir işçi

Merhaba uidder.org okuru işçi dostlarım. Ben işsiz bir işçiyim. UİD-DER’in sitesini ve İşçi Dayanışması bültenini takip ediyorum. Son günlerde sıkça yaşanan iş cinayetlerine dikkat çeken UİD-DER, basınıyla, etkinlikleriyle iş cinayetlerinde öldürülen işçilere dikkat çekmeye devam ediyor.
İş cinayetlerini takip ederken bizleri üç kuruş için öldüren patronlara lanet okuyoruz. Bir taraftan da soruyoruz iş güvenliği önlemlerini neden almaz ki bu patronlar? Katil mi bu adamlar? Evet öyle! İş güvenliği önlemleri denince iki tane korkuları var. Birincisi kârlarının düşme korkusu! Kârlarından ödün vermek korkutur onları. Onlar cennetlerini biz işçilerin hayatını cehenneme çevirerek kurarlar. Her ölen işçinin yakınlarının hayatı cehenneme döner. Ya öksüz bıraktığı çocukları, ya da evlatsız bıraktığı annesi babası gözleri yaşlı öylece kalakalırlar. İki gün önce tanık oldum böylesi bir drama. Yakın akrabam olan 30 yaşında bir inşaat işçisi yaşamını yitirdi. Daha üç gün önce başladığı işine giderken mutluydu, iş bulmuştu. Ama nereden bilecekti yaşamak için bulduğu işin, onu eşinden ve 16 yaşındaki oğlundan koparıp alacağını? Kazı yaptığı inşaat kanalının içinde keresteler üzerine düştü, kalbini patlattı ve oracıkta can verdi. Alçak patronların suçladığı gibi dikkatsizlikten değil, öylece işini yaparken öldü. Evine ekmek götürebilmek için, 16 yaşındaki oğlunun iki gün sonra okula gidebilmesi için öldü. Bizler de öyle değil miyiz? Karnımızı doyurabilmek için, çocuklarımızın ailemizin hayatta kalabilmesi için çalışmıyor muyuz? Peki ya sıra bize gelirse? Sıranın bize gelmesini, geride yaşlı gözler kalmasını ister miyiz? Hayır! bunu hiçbir işçi istemez. Ama istememek de yetmez, bunu birilerinden beklemek de yetmez.
Patronların korkularından bahsetmiştim, işçilerin ölmemesi için önlem almayan patronların ikinci korkusu ise karşılarında onlara önlem aldıracak örgütlü bir işçi sınıfıdır.
UİD-DER gücü oranında işçilerin iş cinayetlerinde katledilmemeleri için kamuoyu oluşturuyor. Bunu gittiği mitinglerde, sitesinde, işçi bülteninde duyurarak sağlıyor. Bununla da kalmıyor işçi mahallelerinde iş cinayetlerine dikkat çekmek için etkinlikler, futbol turnuvaları yapıyor. UİD-DER bunu gücü oranında yapıyor, gücünü ise mücadeleci işçilerden alıyor. Biz işçiler bu güce güç katarsak, örgütlenirsek, ancak o zaman iş cinayetlerine engel oluruz.
Dünyada Grev Rüzgârları
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...