Buradasınız
Yalan, Çarpıtma ve Hedef Saptırma: İşçi Kardeş Bunlara İnanma!
Pendik’ten UİD-DER’li bir işçi

İşten geldim. Bugün acaba haberlerde ne var diye kanal kanal gezip haber izlemek istedim. Ancak izlediğim haberler sanki aynı kalıptan çıkmış gibi sunuluyordu. İzlerken içim sıkıldı. Dedim ki kendi kendime “nasıl bu kadar yalan söyleyip, olayları çarpıtabiliyorlar?” İşte size kapitalizmin yalan makineleri!
Mesela, İŞKUR’un önüne düzenli gidip haber yapan bir kanal diyor ki “işsiz sayısı artıyor.” Diyeceksiniz ki “ne var bunda, doğru söylüyorlar?” Evet, söylenenler doğrudur. Esas olay buradan sonra başlıyor. Mikrofon uzatılan işsizler haliyle ne kadar süredir işsiz olduklarını anlatıyorlar. Haberci ısrarla soruyor: “Suriyeli işçiler sizin yerinize daha ucuza çalışarak iş sahibi oldular ama siz işsizsiniz. Ne düşünüyorsunuz?” İşçilerin verdiği cevaplar ise şöyle: “Suriyelilerin durumuna da üzülüyorum ama önce bizim aç karnımız doymalıdır, sonra onların.” Başka bir işçi ise daha doğru bir bakış açısıyla diyor ki; “Onlar da çalışsınlar biz de çalışalım, bizimle aynı şartlarda çalışmalarını isterim.” Haber yapan kanalın esas vermek istediği mesaj şu: Suriyeliler iş bulup çalışıyor ama Türk işçiler işsiz. Yani Suriyeli işçileri hedef gösteriyorlar. İşsizliğin nedeni sanki Suriyelilermiş gibi gösteriyorlar. Bu haberin hemen arkasından Suriyelilere Türkiye’de çalışma izni verileceği konu ediliyor.
Boşuna dememişler şeytan ayrıntıda gizlidir diye. İşsizliği konu edip, daha sonra da sanki işsizliğin nedeni Suriyeli işçilermiş gibi gösteriliyor. Bu şekilde Suriyeliler olmasa da işsizlik olacağının çünkü işsizliğin nedeninin bu düzen olduğunun üstü kapatılıyor. İşçilerin bilinci çarpıtılmaya çalışılıyor. Suriyeli işçileri düşmanlaştırmaya çalışıyorlar. “Onlar geldiler sizin işinize el koydular, bir de yetmezmiş gibi çalışma izni verecekler” dedirtmek istiyorlar. Medya aracılığıyla inceden inceye biz işçileri birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Buna rağmen işçilerin çoğunluğu diyor ki, “Suriyeli işçilerin de, Türk işçiler gibi aynı şartlarda çalışmasını isterim.”
Patronlar sınıfı bizi Türk, Kürt, Sünni, Alevi, Suriyeli, göçmen diye ayırıyor, işçileri birbirine düşman etmek istiyorlar. İşçiler birbirine güvenmesin, örgütlenmesin diye bunu yapıyorlar. Fabrikada bir araya gelip, sorunlarının da çözümlerinin de ortak olduğuna kanaat getirirlerse işçilerin patronların başlarına bela olacağını gayet iyi biliyorlar.
Bir an olsun kendinizi Suriyeli işçilerin yerine koyun ve düşünün. Çok kötü şartlarda çalıştığınızı, 12-14 saat, en ağır ve pis işleri yaptığınızı, sigortasız ve güvencesiz çalıştığınızı. Üstelik de kaçak çalıştığınız için asgari ücret bile alamadığınızı… Savaşın yıkıntılarından gelmiş emekçileri bir de biz işçiler dışlarsak, hor görürsek elimize ne geçer? Biz işçilerin eline değil ama patronlar sınıfının eline çok şey geçer. Bizi ucuza çalıştırmak için işsizler ordusu yaratanlar patronlar, geri kalan işçileri fazla mesailerle tükenircesine çalıştıran yine patronlar. Ama işsizlik için başka bir günah keçisi bulunuyor. Suriyeli işçiler hedef tahtasına oturtuluyor. Düşük ücretlerin, işsizliğin nedeni Suriyeli işçilermiş gibi gösteriliyor. Oysa Suriyeli kardeşlerimiz de bizler gibi evlerine bir parça ekmek götürmenin derdindeler. Hem de onlar çok zor şartlar altında bunu yapıyorlar.
Bu gibi söylemlere kanmayalım. Burjuva medyanın her haberinde böyle inceden yalanlar var. Burjuva medya işçi sınıfının yaşadığı bir sorunu anlatıyorsa, ardından mutlaka bir çarpıtma geliyor. Sorunun asıl nedenini çarpıtarak biz işçilerin bilincini bulandırmayı hedefliyor. Suriyeli işçiler karnını doyurabilmek için elbette çalışacaklar. Çalışmayıp da açlıktan mı ölsünler? Türk işçiler ise bu oyuna gelmemelidirler.
Bizim rakibimiz göçmen işçiler değil, işçileri bu hale getiren bu düzeni temsil eden egemenlerdir. Onlar bu dünyada sefalarını sürerken bizleri birbirimize düşürüp, gerçekleri görmemize engel oluyorlar. Yalan düzenlerini de ancak böyle sürdürebiliyorlar. Fabrikada gece gündüz çalışan, iş cinayetlerine kurban giden, horlanan, aşağılan yine biziz. Bu yüzden işçiler olarak hiçbir ayrım yapmaksızın örgütlenmeliyiz. O zaman sınıfımıza daha fazla güveniriz, bu ayrımların ne kadar gereksiz olduğunu anlarız.
Bu yüzden düzen medyasının verdiği haberleri olduğu gibi almamalıyız. İşçilerden yana olan medyayı takip etmeliyiz, doğruları ancak buralardan öğrenebiliriz. İşçi sınıfının medyasını daha fazla takip edip, desteklemeliyiz. İşçi sınıfı örgütlüyse istediği her şeyi alabilir, örgütsüzse yalnız kalmaya mahkûmdur.
DİSK: “Kıdem Tazminatıma Dokunma!”
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...