Buradasınız
Yaraya Tuz Basmak
Tuzla’dan bir işçi
3 Mayıs günü Türkiye hâlâ 1 Mayıs’ta yaşanan polis devleti uygulamalarını konuşuyorken devlet erkânı Tuzla tersaneler bölgesinde adeta şov yaptı. Bir gemiye sıralanmış işçilerse, iş cinayetlerinde katledilen kardeşlerinin hesabını soracakları yerde, başbakan, vali ve emniyet müdürünü görünce alkışlamaya koyuldular.
Kimi suçluların suç işledikleri yere geri dönmesi gibi, malûm zevat da Tuzla’ya gelmişti. Son zamanlarda hemen her gün Tuzla tersanelerinde bir işçi katlediliyordu. Adeta seri cinayetler yaşanıyordu. Onları katleden kimdi veya kimlerdi? İşçiler işten atıldıklarında, iş kazasına kurban gittiklerinde, grevleri yasaklandığında, mitinglerine saldırıldığında veya hakları elinden alındığında çok güzel görüyorlardı bunların kimler olduğunu. Fakat henüz mücadeleyle tanışmamış işçiler o gün ne acıdır ki “Türkiye seninle gurur diyor” diyerek alkış tuttular kendilerini katleden sermaye canavarının temsilcilerine.
Oysa Taksim’i yasaklayanlar, sendika, parti ve hastaneye gaz bombası atanlar ve sokaktaki işçileri coplayanlar, hiç utanıp sıkılmadan işçilerle alay ediyorlardı. “Verginizi peşin verin, işinizden olursanız sesinizi çıkarmayın, düşük ücrete şükür deyin, kaza geçirip ölürseniz devletinize sakın ha isyan etmeyin. Siz yüce devletin bekası için alkış tutmaya devam edin” diyorlardı.
O sabah devletin üç mücahidi niçin Tuzla’daydı? Yeni tip karakol botunun açılış töreni için! Yeni tip karakolları 1 Mayıs’ın hemen ertesinde inşa ediyorlardı. İşçilerin binbir eziyete uğratıldığı eski karakollar yetmiyor demek ki. Huylunun huyundan vazgeçtiği nerde görülmüş? Onlar Tuzla’da da aynen 1 Mayıs meydanlarında yaptıkları gibi işçilerin yaralarına tuz basmaya beraberce devam ediyorlardı.
Gemi patronları kürsüde konuşurken başbakan, vali ve emniyet müdürü bol bol uyukladılar. Onlara oy verenlerin, alkışlayanların isyan etmeyeceklerine emin mışıl mışıl uyuyorlardı. Onlar uyuyadursunlar bizler için artık uykudan uyanmanın vakti geldi geçiyor. Biz sermaye canavarının temsilcilerine, copçulara ve biber gazcılarına alkış tutarsak, elbet açlık, işsizlik ve ölümcül kazalar artarak devam edecektir. Uyanalım ve kapitalistlerin tatlı uykularını bozalım. Onların kanlı düzenlerini tarihin çöp sepetine göndermek için mücadele bayrağını yükseltelim.
Bir Mensucat Fabrikasından Merhaba
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...