Buradasınız
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm!
Esenyurt’tan bir metal işçisi
Kapitalist sistem biz işçilerin kazanılmış haklarına saldırmaya devam ediyor. Çalışma koşulları öyle bir hale geldi ki kölelik koşullarından farksız. Birer ücretli köle olmamızı istiyor patronlar sınıfı ve onların siyasi temsilcileri. Emeklilik yaşı yükseltildi, ücretler düşürüldü, çalışma saatleri uzatıldı, iş güvenliği kâğıt üzerinde formaliteden farklı değil, kölelik büroları yasalaştı, sendikalaşmanın önüne geçmek için her yola başvuruluyor…
İşçi sınıfının mücadelelerle kazandığı, uğruna bedeller ödediği ve günümüze kadar gelmiş olan birçok kazanımımız patronlar tarafından gasp edilmek isteniyor. 1 Mayıs tarihi, 1886 yılında işçilerin sekiz saat iş, sekiz saat uyku, sekiz saat canımız ne isterse talebiyle alanlara çıktığı bir gün. Bu önemli gün, biz işçilerin “birlik, mücadele ve dayanışma günü” olarak her yıl alanlarda kutladığı bir gün. Patronlar sınıfı işçi sınıfının birlik olmasından, örgütlü hareket etmesinden, taleplerini örgütlü bir biçimde dile getirmesinden korktuğu için her yıl çeşitli gerekçelerle kutlanmasının önüne geçmeye çalışmaktadır.
Türkiye burjuvazisi ve onların siyasi iktidarının çeşitli müdahalelerine rağmen bu yıl on binlerce işçi alanlarda yerini aldı ve patronlara karşı haklı taleplerini haykırdı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de alanlarda yerimizi aldık. Bir işçi kenti olan Gebze’de gerçekleştirilen kutlamalara katıldık. Çeşitli sektörlerden işçiler bağlı oldukları sendikalarla yürürken, çeşitli demokratik kitle örgütleri de alanda yerlerini aldılar.
Önemli bir işçi bölgesi olan Esenyurt’tan sabahın erken saatlerinde yola çıktık. Yol boyunca araçlarda konuşmalar yapıldı, sloganlar atıldı, işçi marşları söylendi. 1 Mayıs coşkusu yol boyunca alana gelene kadar devam etti. Alanda diğer işçi semtlerinden gelen arkadaşlarla buluşunca coşku daha da katlandı. Yürüyüş boyunca sloganlar attık, taleplerimizi dile getirdik. Kıpkızıl olan kortejimizle patronlara ve onların siyasal iktidarına karşı taleplerimizi haykırdık. Sloganlarla, marşlarla, halaylarla 1 Mayıs coşkusunu işçi kardeşlerimizle birlikte yaşadık. 1 Mayıs’a ve kazanılmış haklarımıza sahip çıkacağımızı, bunun için örgütlü mücadele edeceğimizi dile getirdik.
Patronlar sınıfının yürüttüğü tüm saldırılara rağmen alanlarda olmak, taleplerimizi haykırmak, kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak, yeni kazanımlar elde etmek ancak ve ancak örgütlü işçi sınıfı mücadelesiyle gerçekleşebilmektedir. İşçi sınıfının tarihi bizlere bunu gösteriyor. Sınıfımızın mücadele tarihini bilmeli, mücadele tarihimizden dersler çıkarıp sınıf mücadelemizi daha yukarılara taşımalıyız.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm!
En Güzel Mücadele, Sınıf Mücadelesidir
Son Eklenenler
- Sene 1950, ABD emperyalizmi kendi çıkarları doğrultusunda Kore’ye müdahale ederek 3 yıl sürecek bir vahşeti başlatmıştı. Bu katliama suç ortağı arayan ABD’nin çağrısına koşan ülkelerden biri de Türkiye’ydi. Türkiyeli egemenler NATO’ya alınmak için...
- Kapitalizm doğduğumuz andan itibaren biz gençlere bir rol biçiyor. Okullar bizleri bu sistem içerisinde yaşamaya hazırlıyor. Boyun eğmeyi, isyan etmemeyi, susmayı öğretiyor. İlkokuldan itibaren farklı yetenek ve becerilere sahip olduğumuz halde aynı...
- Antep 5. Organize Sanayi Bölgesinde direnişteki Akcanlar Tekstil işçileri kent meydanından seslendi. Dev-Sağlık İş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde eylem yaptı. 9 işçinin toprak altında kalarak hayatını kaybettiği Anagold Madencilik’te...
- İnsan doğup büyüdüğü toprakları, kültürünü benimsediği ülkesini kolay kolay bırakıp başka ülkeye gitmek istemez. 40 yıl önce Almanya’ya göç etmiş emekçilere sorun, Türkiye’ye dönmek istediklerini, kendi topraklarında ölmek istediklerini söylerler....
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Mersen Sanayi Ürünleri fabrikasında çalışan işçiler sendikalaşma mücadelesi yürüttüler ve Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu Şubede örgütlendiler. İşçilerin Mersen yönetiminin sendika ve toplu sözleşme...
- Her işyerinde aslında benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Ücret sıkıntıları, mobbing, işten atma saldırısı, işçi sağlığı ve güvenliği eksikleri gibi say say bitiremeyeceğimiz birçok sıkıntılar yumağı… Ben de bu sıkıntılardan birine değinmek...
- Liseli bir genç, büyük bir markette sözleşmeli kasiyer olarak çalışan annesinden kendisine yeni telefon almasını ister. Fakat anne sözünü tutamaz. Anne-oğul arasında kavgalar başlar. Hepimiz için tanıdık olan bu hikâye Güney Kore yapımı Cart...
- Her ay SGK primi ödememize rağmen bir sağlık kurumuna adım attığımız andan itibaren muayene, tıbbi malzeme, ilaç, reçete adı altında SGK’ya ekstra katılım payı ödüyoruz. Özel hastanelere gittiğimizde ise bunlara ek olarak oldukça fazla miktarda para...
- Bir fabrikada seri üretim hattında çalışıyorum. Ortalama 2 dakikada bir koli doldurup banda atıyoruz. Bant üzerinde ilerleyen koliler hattın sonunda alınıp paletlere diziliyor. İşe ilk girdiğim yıllarda makinelerin hızına entegre olan bant sorunsuz...
- Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Türk-İş, 20 Ağustosta Türkiye genelinde bölge temsilcilikleri önünde ve kent meydanlarında kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdi. Basın açıklamalarına Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyesi...
- Antep’te Akcanlar Tekstil’de vergi kesintileri ve 7’li vardiya sistemine geçilmesi nedeniyle 17 Ağustosta iş bırakan işçilerin direnişi sürüyor. CarrefourSA’nın İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda 12 Ağustosta başlayan direniş devam ediyor....
- KESK ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa ve Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte “Sefalete Teslim Olmayacağız!” eylemleri gerçekleştirildi. Ankara ve İstanbul’daki...
- Siyasi iktidarın vergi politikası doğrudan emekçileri hedef alıyor. Hemen her şeye yapılan fahiş zamlar yetmiyormuş gibi bir de durmaksızın vergi ödemek zorunda bırakılıyoruz. Açlık sınırındaki ücretlerle geçim mücadelesi verenleri vergi rekortmeni...