Buradasınız
Yeter ki Gelsin de “Ekmek,” Biz Her Bir İşi Görürüz!
Aydınlı’dan bir kadın işçi

Hepimiz çeşitli iş kollarında zor şartlarda çalışıyoruz. Çalıştığımız iş kolları ve tanımları İş Yasasında var. Fakat İş Yasasında tanımı olmayan işler de var. Bunlardan biri “ev işi.” Bu kolda çalışan “ev işçileri” var. Ama İş Yasasında bu iş koluna yer yok! Nedir peki ev işi, kimdir ev işçileri? Ev işçileri genellikle kadın ve çocuklardan oluşuyor. İstanbul’da 400 bin kadın ve çocuk ev işçisi olduğu tahmin ediliyor.
Hepimizin mahallesinde vardır ev temizliğine giden kadın işçiler. Ya da tanıdığımız, bildiğimiz, akrabalarımız vardır ev işlerine giden. Ev işçisi kadınlar hiçbir iş güvenliği olmayan koşullarda çalışıyor. Öyle ki gazetelerde sıkça okuruz cam silerken düşüp ölen ev işçisi haberlerini. Tüm bunlara rağmen yaptıkları iş “ev ekonomisine katkı” olarak değerlendiriliyor ve ev işçileri kendi hesabına çalışan kişiler sayılıyor.
Ev işçisi kadınlar, hiç tanımadıkları, bilmedikleri evlerin yolunu tutuyorlar sabahın erken saatlerinde. Temizlik yapmak için gittikleri evde her türlü işi yapıyorlar. Temizlik işi oluveriyor ütü, çocuk bakıcılığı, akşam yemeği. Ama alınan ücrette bir değişiklik olmuyor tabi. Ev işçileri her gün başka insanların evlerinde temizlik yapıyor, çocuk, yaşlı ya da hasta bakıyor, bahçe buduyor, yemek pişiriyor, ütü yapıyor, halı yıkıyor, cam siliyor. Üstelik gittikleri evlerde birçok sorunla karşılaşıyorlar. Ev sahibi tarafından hakarete, tacize, hatta tecavüze maruz kalabiliyorlar. Bu yaşadıklarını anlatabilecekleri kimseleri olmuyor. Hiçbir sosyal güvenceleri olmadığı için tüm bu pislikleri yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Sosyal güvence olmayınca asgari anlamda sağlık hizmetlerinden yararlanmak, emekli olmak, iş güvencesi, örgütlenebilme hakkı gibi en temel işçi haklarından faydalanamıyorlar. Ev işçilerinin iş saatleri oldukça uzun. Daha doğrusu belli bir iş saatleri yok. İş ne zaman biterse o zaman kendi evlerinin yolunu tutuyorlar.
Ev işçileri genellikle, danışmanlık şirketleri olarak bilinen ve 2004 yılındaki bir düzenleme ile “Özel İstihdam Büroları (ÖİB)” adını alan şirketler tarafından temizlik yapmak için çeşitli bölgelerdeki evlere gönderiliyorlar. İşe ihtiyacı olan birçok kadın bu bürolara başvuruyor. Özel istihdam büroları, kadınları işsizlikle korkutuyor. Ev işçisi kadın kendine her türlü işin yaptırılmasına göz yumuyor. Çünkü biliyor ki o yapmazsa onun yerine geçecek birçok kadın ve çocuk işçi var. ÖİB işe göndereceği kadının yedi sülalesini araştırıyor. Kimdir bu kadın, nedir, ne yapar, nerelidir? Ama temizlik yapması için gönderildiği evin sahibi araştırılmaz. Ev işine gidecek olan kadın, kimin evine gideceğini bilemeden koyulur yola. Akşam evine sağ salim dönmek için dua etmekten başka çaresi yoktur artık. “Ulusal İstihdam Stratejisi” adı altında aslında “kölelik büroları” olan Özel İstihdam Büroları yaygınlaştırılmak isteniyor.
Tüm bu sorunlara karşı ev işçileri 2011 yılında “Ev İşçiyiz Toz Bezi Değil” sloganıyla kendi sendikalarını kendileri kurmuşlardı. EVİD-SEN sendikasının başkanı Gülhan Benli de ev işlerine giden bir işçi. Benli, yasal anlamda birçok şeyi ev işçileriyle birlikte okuyup öğrendiklerini açıklıyor. Ev işçileri de işçi sınıfının bir parçası olarak seslerini yükseltiyorlar. Yaklaşan 1 Mayıs’ta ev işçileri de yaşadıkları tüm sıkıntılara karşı seslerini yükseltmek için alanlarda olacaklar.
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...