Buradasınız
Yüzüncü Maymun Teorisi
İstanbul/Avcılar’dan sağlık işçisi

Kapitalizmin yarattığı savaş, yıkım, açlık, yoksulluk ve daha nice sorun… İşçi kardeşlerimizle yaptığımız sohbetlerde çoğu zaman şu soruları duyarız: “Neden kimse bir şey yapmıyor ve sorunların düzelmesini sadece bekliyor? Sorunları ben tek başıma nasıl çözebilirim? Benim oyum neyi değiştirecek? Benim çabalarımla iş yerindeki sorunlar nasıl çözülsün?” Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Gelin hep birlikte bir deney üzerinden hikâyeleştirilmiş “Yüzüncü Maymun Fenomeni” nedir bir bakalım.
Bu deney bir grup bilim insanı tarafından 30 yıl boyunca maymunların gözlemlenmesine dayanıyor. Pasifik Okyanusundaki adalarda bir tür Japon maymunu yaşıyor. 1952 yılında Koshima Adasına gelen bilim insanları, maymunlar beslensin diye adadaki kumların üstüne tatlı patatesler bırakıyor. Tatlı patatesleri yemekten hoşlanan maymunlar üzerindeki kumlardan rahatsız olsalar bile yemeye başlıyorlar. Bir gün 18 aylık dişi bir maymun, kumlara karşı bir çözüm yolu buluyor ve tatlı patatesleri yakında bulunan su birikintisinde yıkamaya başlıyor. Genç maymun patatesleri yıkayarak kumlardan kurtulabileceklerini önce annesine ve arkadaşlarına öğretiyor. Daha sonra diğerleri de bu yöntemi öğrenip kendi annelerine öğretiyor. Gün geçtikçe patatesi yıkayarak yiyen maymun sayısı artmaya başlıyor ve bilim insanları bu davranış değişimine tanık oluyorlar.
6 yıl sonra genç maymunların hemen hepsi patateslerini yıkayarak yemeye başlıyor. Bu davranış biçimini, çocuklarını taklit eden ve yeni şeyler öğrenmeye açık maymunlar da öğreniyor. Fakat bazı yetişkin maymunlar, kendinden küçük, sosyal konum ve deneyim olarak daha aşağıda olan maymunların onlara bir şey öğretemeyeceğini düşündüğü için patatesleri kumlu şekilde yemeye devam ediyor. Nihayetinde çok garip bir şey oluyor. Adada bulunan maymunların bir kısmı patateslerini yıkayarak yerken (mesela 99 tanesi), bir maymun daha patatesini yıkamaya başlıyor. Yüzüncü maymun da bunu yaptığı an her şey değişiyor. Sadece bir maymunun daha aynı davranış biçimini benimsemesi, bir anda adadaki hemen hemen her maymunun patatesleri yıkamasına sebep oluyor. Yüzüncü maymunun bu davranışı tetik görevi görüyor ve yaşlı maymunlar dâhil hepsi kumları temizlemek için patatesleri yıkamaya başlıyor.
Değişim toplumdaki bireylerin belirli bir oranı tarafından kabul edildiği anda, toplumun büyük çoğunluğunun bundan etkilendiği görülür. Değişim isteyen kişiler belirli bir sayıya ulaşırlarsa, toplumdaki ortak bilinç bir anda değişime uğrar ve bu davranış biçimi ya da düşünce şekli, herkes tarafından uygulanır hale gelir. Aslında değişim sadece bir yere kadar zordur, o kritik an geldiğinde yani bir eşik aşıldığında büyük bir sıçrama yaşanacaktır. Bunu insanlık tarihi defalarca kanıtlamıştır.
Son zamanlarda kapitalizm tarihsel sistem krizini yaşarken bizim payımıza bir yığın sorun düşüyor. Bu sorunlar yumağı karşısında işçi ve emekçilerin değişim arzusu ve örgütlenme ihtiyacı artıyor. Bu sebeple birlik ve dayanışmayı büyütmek için elimizi taşın altına koymalıyız. Az çok demeden işçi sınıfı mücadelesini daha da büyütmek için omuz vermeliyiz. Kim bilir belki de değişimin önünü açacak yüzüncü maymun bizizdir?
DİSK: “Bartın İçin Meydanlardayız”
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- Ümitsizlik Fareleri Öldürür, Peki Ya İnsanları?
- Haksızlığı Görüyorsan Harekete Geç ve Örgütlen!
- “Keşke Sendikayı Getiren Arkadaşları Dinleseydik”
- Panterler Konuşsaydı
- Kapıda Kalmak
- Örgütlenen İşçilerin Değişim Serüveni
- Düzenin Çürütücü Etkisinden Bizi Örgütlü Mücadele Kurtarır
- Kapitalizm Çok Çalıştırarak da Öldürür
Son Eklenenler
- Ben kendi harçlığımı çıkarmak için yazları çalışan bir öğrenciyim. Hayat pahalılığından dolayı çalıştığım yerde bazen mesailere kalıyorum. Hem bedenen hem de psikolojik olarak o kadar çöküyorum ki o günlerde! Ruhumu dinlendirebileceğim, rahat bir...
- Fabrikamızda bir haftadır ek zam alabilmek için mücadele ediyoruz. Umut da cesaret de bulaşıcıdır derler. Biz çevremizdeki fabrikalarda işçi arkadaşlarımızın verdiği mücadelelerden etkileniyoruz. Onları yakından takip ediyoruz. Özellikle geçim...
- İşçiyi köle gibi çalıştırmayı kendilerine hak gören patronların pervasızlıkları, işçilerin haklarına yönelik saldırıları bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde BİM (BİM Birleşik Mağazaları A.Ş.) Balıkesir Bölge Müdürlüğü, Balıkesir Bölge Deposu...
- Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları için tazminatsız işten atılan işçiler direnişlerinin birinci ayında İstanbul’da Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptılar. Toplu iş sözleşmesinden doğan geriye dönük alacakları için eylemler...
- Libya’da 10 Eylülden bu yana etkili olan şiddetli yağış ve seller sonucunda meydana gelen felaketin boyutu giderek ağırlaşıyor. Libya’nın doğusunu vuran, 100 bin kişilik liman şehri Derne’nin büyük bir bölümünü sulara gömen sel felaketinde 10 binden...
- İsviçreli işçiler 16 Eylülde talepleri için meydanlara çıktı. İsviçre Sendikalar Federasyonu (USS) ve demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla Bern kentinde toplanan işçiler artan hayat pahalılığına karşı ücretlerin arttırılmamasına tepki gösterdi.
- Ben Bilecik/Bozüyük’te metal fabrikasında sendikalı olarak çalışan bir işçiyim. 2023-2025 yılları için yapılacak olan grup toplu iş sözleşmesi sürecinden geçiyoruz. Bugün oluşturulan taslak zaman zaman iyi gibi görünebiliyor. Ancak kesinlikle...
- DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, tersane taşeronlarının sendikalarına yönelik saldırılarını protesto etmek için Tuzla Gemi Tersanesi önünde bir eylem düzenledi.
- Bu yaz gerek ülkemizde gerek dünyada sıcaklıklar artınca çalışma koşulları iyice zorlaşmıştı. Açık alanda güneşe direkt maruz kalan çalışanlarda sıcak çarpması, mide bulantısı ve başka rahatsızlıklar baş göstermişti. Benim çalıştığım şantiyede de bu...
- Ankara’da emekçi kadınlar olarak bir araya geldik, “Diren” filmini izledik. İşçi Dayanışması’nın 184. Sayısında, Emekçi Kadın köşesinde çıkan “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…” yazısında anlatılanlar üzerine filmi merak etmiştik....
- İşçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet’in bu dizeleri yazmasının üzerinden uzun yıllar geçti. Burjuvazi, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere razı edebilmek için işçi sınıfını yalanla beslemeye devam ediyor. Burjuvazi işçi sınıfına sopa göstererek...
- Birleşik Metal İşçileri Sendikası Gebze 1 No’lu Şube, 17 Eylülde, sendika yöneticileri, delegeler ve çeşitli sendikalardan, emek örgütlerinden, sosyalist partilerden konukların katılımıyla 15. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. “Gelenekten...
- ABD’nin Detroit kentinde “3 Büyükler” olarak adlandırılan General Motors, Ford ve Stellantis otomobil fabrikalarında çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve gitti. 15 Eylülde, Birleşik Otomotiv İşçileri...