Buradasınız
“Zamlar Benden Hızlı Müdür Bey!”
Ankara’dan bir işçi-öğrenci
Ekonomik krizin etkileri kendini her alanda gösteriyor. İşsizliğin çığ gibi büyümesinden tutun da en temel ihtiyaçlara gelen zamlara kadar krizin etkilerini her yerde görüyoruz. İktidardakiler bir yandan çıkıp “kriz yok, bunlar manipülasyon” diyorlar. Diğer yandan da “işçimizi enflasyona ezdirmedik” diyerek asgari ücrete yapılan zammı ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Oysa yapılan zam daha cebimize bile girmeden enflasyon karşısında eriyip gidiyor. Anlatacaklarım yeterince açıklayıcı olacak bu konuda…
Kardeşler, uzun bir iş arama sürecinden sonra ancak iş bulabildim. Part-time olarak daha önce de çalışmış olduğum bir markette işe başladım. Geçen yılın son haftasında işe girdim ve sizlere bu yılın ilk haftasında yaşadıklarımı anlatacağım. Market müdürü, daha yılın ilk günlerinde mağazadaki bütün etiketlerin değişmesi gerektiğini söyledi. Ve bu işi benim yapmamı istedi. Elimde barkot numarasını kaydeden bir cihazla mağazadaki ürünleri kaydetmeye başladım. Kaydedilen numaraları bilgisayara dökerek 2019 basımlı etiketler çıkartıyorum. Eski etiketleri atıp yerine yeni çıkardıklarımı takıyorum. Bu işi yaparken birçok müşterinin tepkisiyle karşılaştım. Bunlardan biri reyonların yanında elimdeki cihazla beni gören ve sinirli bir şekilde “ne yapıyorsun sen orda?” diye soran bir kadın oldu. Etiketleri değiştirdiğimi söyler söylemez “fiyatları yükseltiyor gibi bir havan var” diyerek zamların nedeni benmişim gibi beni suçladı. Ben de “hanımefendi ülkede öyle bir hava var. Bu havanın bu marketi teğet geçmesini çok isterdim ama öyle bir şey de mümkün olmuyor maalesef” dedim. Bunun üzerine müşterinin “haklısın valla eskiden ayda yılda yapılırdı zamlar. Şimdi her hafta yapıyorlar” diye söylene söylene marketten çıktığını gördüm.
Daha iki saat bile geçmeden başka bir müşteri uzaktan bana bakarak yanıma iyice yaklaştı. “Delikanlı indiriyor musun yoksa bindiriyor musun?” deyince “amca 3 gündür etiketleri değiştiriyorum hiç ineni görmedim genelde hep bindiriyorlar” dedim. Beraber gülüştük. Amca da “bunlar daha iyi günlerimiz delikanlı” diyerek kendinden emin bir şekilde uzaklaştı. Ertesi gün yine makarna reyonlarındaki etiketleri değiştirirken yaşlı bir teyze arkamdan “ne yapıyorsun evladım?” diye seslendi. Ben de “etiketleri güncelleştiriyorum” dedim. Bunu demez olaydım. Teyze hemen “ne o öyle, Tayyip gibi konuşuyorsun. Sen şuna fiyatları arttırıyorum desene” deyince ben de gülerek “müjde teyzecim her şeye zam geldi!” dedim. Teyzenin duymak istediği şeyi iktidarın ağzıyla söyledim. Bunun üzerine teyzeyle egemenlerin haklarımıza yönelik saldırılarını nasıl da müjdeli habermiş gibi servis ettiklerini konuştuk. Yaşlı teyze etiketini değiştirmediğim spagettilerden 10 paket ve reyondaki etiketi de alarak kasaya gitti. Kasada fiyatın arttığını gören teyze, kasiyerlere “ben bu fiyatı gördüm buna göre alırım” dedi ve zamlanmamış fiyattan ürünlerini alıp marketten çıktı. Teyze gittikten sonra müdür hemen yanıma geldi. “Kardeşim biraz daha hızlı olalım, yazık o kadar ürün eski fiyatına göre gitti” deyince “müdür bey ben hızlıyım da zamlar benden daha hızlı” diyerek işime baktım.
Evet kardeşler, müşterilerle ve çalışanlarla bunun gibi birçok konuşmamız oldu. Zamlara ilk elden şahitlik ettiğimde ve o rakamlardaki yükselişleri gördüğümde ne kadar berbat bir dönemden geçtiğimizi bir kez daha anladım. Rakamlardaki yükselişler, patronlar ve onların borazanlığını yapan yöneticilerin pek umurlarında değil. Patronlar, ekonomik krizi istedikleri gibi fırsata çevirip kendilerinden oldukça uzakta, neredeyse teğet bile geçmeyecek bir noktada tutmak istiyorlar. Yaşananlar bunu çok acı bir şekilde gösteriyor. Kardeşler eğer biz işçiler birlik olmazsak kendi pislikleri olan bu krizin bütün yükünü bize yükleyecekler. Biz de çok iyi biliyoruz ki ancak mücadele edenlerin sayısı artarsa ve işçiler örgütlü bir güce ulaşırsa patronların krizinin bedelini ödemeyi reddedebiliriz.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...