Buradasınız
Bakanlıktan Gelen Tembih Mesajı!
UİD-DER’li bir anne

Merhaba arkadaşlar. Yine bana çeşitli duyguları aynı anda yaşatan ve sizlerle paylaşmak istediğim bir hadiseye denk geldim. Belki kiminize denk geldi kiminiz es geçildi bilmem ama İçişleri Bakanlığından bir mesaj iletildi telefonuma. Dikkat mesaj anne babalar için bir dolu tembih ve uyarı içeriyor: “Değerli anne babalar çocuklarımızla ilgili bakım ve gözetim sorumluluklarımızı aksatmayalım, bir başkasına devretmeyelim, kaybolmamaları için tedbirli olalım.”
“Çocuklarınızı koruyun. Onlara sahip çıkın. Çocuklarınız bizim için de önemli. Aman ha kaybolmasınlar! Sorumluluklarınızı aksatmayın, başımızı ağrıtmayın!” diyorlar yani… Şimdi çalışan bir anne olarak bu mesajdan ne çıkarmalıyım? Ben “şanslı” bir vatandaş olarak öncelikle teşekkür ediyorum! Hemen ardından ise sormak istiyorum: Çocuğunu yeterince düşünmeyen ve uyarılma ihtiyacı duyulan bir anne miyim? Çocuğumun başına bir şey gelirse bunun tek sorumlusu ben miyim? Çok çalışmama rağmen olması gerektiği gibi bakımını üstlenememem sadece benim suçum mu? Devletin hiç mi sorumluluğu yok ya da tek sorumluluğu bir mesaj atarak anne babaları uyarmak mı?
Belli ki bizi yönetenler nasıl yaşadığımızdan pek de haberdar değiller. Örneğin benim 4 yaşında bir kızım var. Her sabah 6.30’da onu da uyandırıp, kör karanlıkta birlikte işyeri servisimizin geçtiği durağa yürüyoruz. Sadece ikimiz. Onu işyerine yakın bir kreşe bırakıyorum. Bütün gün orada bir başkasına emanet. İşyerimizde gözümüzün önünde tutabileceğimiz bir kreşimiz yok. Ardından koşa koşa işe yetişiyorum. Ben bile zar zor uyanırken o kör karanlıkta yavrum her sabah bana “sen nasıl bir annesin, baksana daha aydınlık bile olmamış” deyip ağlayarak uyanıyor. Daha 4 yaşında! Şimdiden tüm işçi ailelerinin çocukları gibi hayatın yükünü taşımaya başladı. Benim gibi pek çok işçi anne buna benzer sorunlar yaşıyor. İşte çalışmak, evde çalışmak derken çocuğumuzun yüzünü bile zar zor görüyoruz.
Tüm bunlar görmezden gelinip, bizlere akıl veriliyor. Oysa işçi aileler çocukları için zaten gece gündüz çalışıp çabalıyor ama çocuklarını koruyacak, istedikleri gibi yetiştirecek imkânlardan yoksun kalıyor. Zaten her gün pislik üstüne pislik üreten bir sistemde bir çocuğun korunması gerçekten mümkün mü? Biz bu akıl vermelerin, üstten konuşmaların yerine ücretsiz kreş, daha yüksek ücret ve daha kısa çalışma saati talep ediyoruz. Tembihler yağdırmak yerine bizi yönetenlerin bu taleplerimizi duymasını ve yerine getirmesini istiyoruz. Bunun gerçekleşmesi için de mücadele etmemiz gerektiğini bilmeliyiz. Aksi takdirde çocuklarımızın yüzünü dahi doğru düzgün göremez hale gelen bizler, nasıl olacak da çocuklarımızın güzel ve güvenli büyümesini sağlayacağız. Bizim verilecek akla da bu tür mesajlara da ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan şey örgütlenip ortak taleplerimizi egemenlere dayatmaktır. Ancak bunu yaparsak, birlik olursak çocuklarımız için güzel bir gelecek kurabiliriz. O halde tüm işçi kardeşlerimi birlik olmaya çağırıyorum. Unutmayalım ki birlikte çare arayanlar birlikte kazanacak.
Kara Kaplı Deftere Bir Not Daha
“Zamlar Benden Hızlı Müdür Bey!”
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...