Buradasınız
Bursa’da Binlerce İnşaat İşçisi Eylemde
Rönesans Holding tarafından yaptırılan Bursa Şehir Hastanesi inşaatında çalışan binlerce işçi; çalışma, barınma ve yemekhane şartlarının düzeltilmesi talebiyle iş bıraktı. Şantiyedeki işçi sayısının 2200 civarında iken kısa süre içinde arttırılarak 4 bine yaklaşması, 4 kişilik koğuşlarda kalan işçilerin sayısının artmasına, yemekhanenin ihtiyacı karşılayamamasına ve çalışma şartlarının da daha da ağırlaşmasına neden oldu.
İşçiler gerekli alt yapı hazırlanmadan işçi sayısının arttırılmasının sorunların artmasına neden olduğunu ifade ediyorlar. 1 saatlik yemek arasında yaklaşık 30-40 dakika boyunca kuyruklarda beklemek zorunda kalıyorlar. Uzun yemek kuyrukları nedeniyle çok sayıda işçi sabah kahvaltı da yapamıyor. Çıkan yemeklerin çok kötü olmasına işçiler tepki gösteriyor ve şartlarının düzeltilmesini talep ediyorlar.
13 Temmuzda mekanikçilerin yemek saatinde sorun çıkması üzerine yaklaşık bin işçi yemekhanede tepkilerini göstermeye başladılar. Kısa sürede şantiyeye yayılan eylemde işçiler, baretlerini yere vurdu, şantiye yönetiminin istifa etmesini istedi. Rönesans şirketinin ofisi önünde de işçiler tepkilerini gösterdi. Bunun üzerine şirket, yemekhanenin sabah ve öğlen daha erken açılacağını söyledi. Yeni yemekhanelerin yapılmasını isteyen işçiler, yönetimin önerisini kabul etmediler. İşçiler şantiyedeki koşullar düzeltilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini ifade ediyorlar.
İşçiler sorunlarını şöyle sıralıyorlar:
- Her gün yarım saat güneş altında sıraya girerek yemek bekleniyor, dinlenemeden iş başı yapılıyor.
- Yemeklerin kötü çıkması ve temiz olmaması.
- Yemeklerin erken bitmesi ve birçok işçinin aç kalması.
- İşçilere kötü muamelede bulunulması.
- Koğuşların küçük olması, klima olmaması ve çok sayıda işçinin küçücük koğuşta birlikte kalması.
- Otobüs olmadığı için işçilerin şantiye dışına çıkamaması.
- Sosyal alan olmaması ve temel ihtiyaçların karşılanamaması.
- Banyo ve tuvaletlerin kirli olması, kapıların kırık olması, saat 17.00’dan sonra suların kesilmesi. Koğuşlardaki elektriğin sürekli kesilmesi.
Kaç Vakte Kadar?
Yanlış Numara…
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Taban Maaş Talebiyle Eylem Yaptı
- İşçiler Ek Zam Talep Ediyor
- Kamu İşçileri Ek Zam ve Güvenli İşyeri Talebiyle Eylemler Gerçekleştirdi
- Eğitim-Sen: Eğitimde Sorunlar Devam Ediyor
- İstanbul’da “Sansüre Hayır” Eylemi
- Ücret Gasplarına ve Düşük Zam Dayatmasına Karşı İşçi Eylemleri Devam Ediyor
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası: Sefalete Boyun Eğmeyeceğiz!
- Tarım, Tekstil, İnşaat İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Patronların Sendika Tahammülsüzlüğü, İşçilerin Mücadelesi Devam Ediyor
- İşçiler Ek Zam Talebiyle ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İşçiler Düşük Ücretlere Boyun Eğmiyor, Mücadele Ediyor
- Işıl Tekstil’de Sendikalaşmaya “Fıskiye” Engeli!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...