Buradasınız
DHL İşçisi İşe İade Davasını Kazandı
DHL’den sendikalı olarak çalışmak isteyen ve bu nedenle “performans düşüklüğü” gerekçe gösterilerek işten atılan işçiler 358 gündür işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele ediyorlar. Direnişçi işçilerden Korcan Yılmaz için Yargıtay 11 Haziranda işe iade kararı verdi. Mahkeme, Korcan Yılmaz’ın sendikal nedenle işten atıldığına karar vererek, bir yıllık maaşı tutarında bir tazminat ve boşta geçen süre için ise 4 aylık maaş ödenmesini karara bağladı.
Bakırköy 13. İş Mahkemesi 18 Ocakta Korcan Yılmaz hakkında işe iade kararı vermişti. DHL yönetimi karara itiraz ederek dosyayı Yargıtay’a götürmüştü. Yargıtay, Yılmaz’ın sendikal nedenle işten atıldığına ve işe iadesine karar verdi.
TÜMTİS, Yargıtay kararının ardından bir açıklama yaparak, “Sendikamız DHL Lojistik A.Ş.’de bir yılı aşkın bir süredir örgütlenme çalışmasını sürdürüyor. DHL işvereni sendikal örgütlenmemizin önüne geçmek için bu güne kadar pek çok yönteme başvurdu. İşverenin yoğun baskıları nedeniyle zor koşullarda yürüttüğümüz bu çalışma esnasında 37 üyemiz işten çıkarıldı. Sendikalı olarak işine geri dönme mücadelesi veren işçiler sendikamız önderliğinde 358 günden bu yana İstanbul, Gebze ve Bursa’da DHL depoları önünde direnişlerini sürdürüyorlar” dedi.
TÜMTİS yönetimi, işten atılan işçilerin tamamının açılan işe iade davalarını kazandıklarını hatırlattı. TÜMTİS açıklamanın devamında şu sözlere yer verdi: “DHL işvereni, sendikal mücadelemizin önüne geçmek için bir taraftan işçileri zorla Hak-İş’e bağlı Öz Taşıma-İş’e üye yapmaya çalışıyor, bir taraftan da işçilerin direniş çadırlarını yıktırarak işçiler üzerinde her türlü baskıyı uyguluyor. Tam da böylesi bir süreçte mahkeme tarafından verilen bu karar, işçilerin mücadelesinde ne kadar haklı olduklarını bir kez daha göstermiş oldu. Bir yılı aşkın bir süredir devam eden sendikalaşma mücadelesinde işveren tarafından işten çıkarılan ve işe dönme mücadelesi yürüten üyelerimiz direnişlerinin 358. gününde kazandıkları hukuk zaferiyle daha da bilendiler.”
Nikbinlik
Polis Terörü Devam Ediyor
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...