Buradasınız
Kamu Emekçileri Laiklik ve İş Güvencesi İçin Eylemdeydi
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, “Laik Eğitim, Laik Yaşam ve İş Güvencemizden Vazgeçmeyeceğiz! Baskı, Sürgün ve İşten Atmalara Son” çağrısıyla 9 ilde alanlara çıkacağını duyurmuştu. Miting bazı illerde yasaklanırken, kamu emekçileri 28 Mayısta belirlenen illerin pek çoğunda alanlara çıktılar.
Ankara
Kurtuluş Metro durağında saat 12.00’da toplanan kitle, Kolej Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “Güvenceli İş, Güvenceli Gelecek İstiyoruz”, “Laik, Bilimsel Anadilde Eğitim”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganları atıldı. Miting son dönemlerde gerçekleşen katliamlarda ölen emekçiler için saygı duruşuyla başladı. Mitingde açılış konuşmasını KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fevzi Yılmaz yaptı. Yılmaz, şöyle konuştu: “Başta eğitim olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanları, siyasi iktidarın hedefleri doğrultusunda tekçi, baskıcı ve dayatmacı bir anlayışla yeniden düzenlenmektedir. Bütün eğitim kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları nedeniyle gerçek işlevinden uzaklaştırılmaktadır.” Yılmaz, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Umut birliğimizde, mücadelemizde, dayanışmamızda! Umudumuz birliğimiz, birliğimiz gücümüzdür. Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!” Yılmaz’ın konuşmasının ardından söz alan Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Yavuz Demirkaya, iktidara muhalif bütün kesimlere yönelik ülke çapında başlatılan “cadı avı”na karşı ortak tutum alınması gerektiğini vurguladı.
KESK Eğitim Örgütlenme ve Basın Yayın Sekreteri İlhan Yiğit, KESK adına konuşma yaptı. Konuşmasına kitleyi selamlayarak başlayan Yiğit, “kelimenin tam anlamı ile bir zulüm döneminden geçiyoruz. Asgari ücretlisinden, atık kâğıt işçisine, taşeron çalışanından kamu emekçisine, ucuz emek deposu görülen kadın ve çocuklardan kalemini satmayan gazetecisine, barış için imza veren akademisyenine kadar hepimiz AKP faşizminin saldırısı altındayız” diyerek karanlık bir süreçten geçtiğimize dikkat çekti. Çalışma yaşamının bir bütün olarak güvencesiz ve kuralsız hale geldiğini, Özel İstihdam Büroları ile köleliğin dayatıldığını vurguladı. Yiğit, konuşmasına ortak mücadele için emek ve demokrasi cephesini oluşturma çağrısıyla son verdi.
Konuşmaların ardından müzik grubunun söylediği türküler ve çekilen halaylarla miting sona erdi.
İstanbul
KESK’in, kamuda çalışan emekçilere yönelik uygulanan baskılara, sürgün ve ayrımcı politikalara, işten atma saldırılarına, hak gasplarına ve laiklik karşıtı uygulamalara karşı düzenlediği mitinglerin İstanbul ayağı, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda gerçekleşti.
İstanbul Bakırköy’de gerçekleşen mitinge Bursa, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ, Sakarya, Kırklareli, Edirne ve Düzce’den gelen kamu emekçileri ve demokratik kitle örgütleri de katıldı. İncirli Caddesi’nde toplanan KESK’e bağlı sendikalardan emekçiler “Laik Eğitim, Laik Yaşam İstiyoruz”, “Baskılara, Sürgünlere, Cezalara Karşı Alanlardayız!” pankartları açarak Özgürlük Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Sözleşmeli Köle Olmayacağız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!” sloganları atıldı.
Kitlenin alana girmesinin ardından Fransa’daki grevler, Zonguldak’ta açlık grevi ile mücadelelerini sürdüren madenciler ve yıldönümü olması sebebiyle Gezi Parkı eylemleri selamlandı, devrim ve demokrasi mücadelesinde kaybedilenler için saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından mitingin açılış konuşmasını Hüseyin Tosu yaptı. Tosu konuşmasında haksız ve emperyalist savaşların, tekçi anlayışın, iş güvencesinin yok edilmesinin, kiralık işçiliğin dayatıldığını ifade etti. Kadınlara yönelik şiddete, taciz ve tecavüze, zorunlu din dersi dayatmasına, eğitimin ırkçı, gerici ve ayrımcı niteliğine de değinen Tosu, kamu emekçilerinin bu saldırılara karşı mücadeleyi güçlendireceğini söyledi.
Tosu’nun ardından konuşan SES Genel Başkanı Gönül Erden, Kürt illerinde yürüyen haksız savaşa, baskı ve saldırılara karşı mücadelenin sürdüğüne değindi. Erden, şöyle konuştu: “Hukuksuz sokağa çıkma yasakları ilan ediyor, ölüm ablukalarıyla kentlerimizi tanklarla toplarla vuruyorlar. Farklı olan her sesi her rengi yok ediyorlar. Halkın yaşamına sahip çıkmak için direnişine saldırıyorlar. Korkuyorlar, korktukça saldırıyorlar.” Erden, barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesini sürdüreceklerini belirtti.
Mitingdeki son konuşmacı KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse ise faşist bir rejim inşa edilmeye çalışıldığını, militarist, dindar ve kindar kuşaklar yaratma çabalarına değinerek bu cendereyi parçalamak gerektiğini vurguladı. Güvencesiz çalışmaya hayır dediği, iki halk arasında köprü olmakta ısrar ettiği, kamusal alanda ve eğitimde laiklik savunucusu olduğu, kadınları temsil ettiği için KESK’in hedefte olduğunu ifade eden Köse birlik olmanın ve mücadele etmenin öneminin altını çizerek konuşmasını noktaladı.
ATEŞ
Ankara’da Demiryolu Devrimi’ni İzledik
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...