Buradasınız
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor /15

İşçi kardeşlerimizin 1 Mayıs’a ilişkin fikirlerini almaya devam ediyoruz. Sendikaların bir araç olduğunu, fakat bilinçli işçi yetiştirmede görevlerini yapmadıklarını, her şeye rağmen 1 Mayıs’ın haklarımızı savunduğumuz bir gün olduğunu söyleyen Gebze Kristal-İş üyesi bir işçi arkadaşımızla yaptığımız röportajı yayınlıyoruz.
UİD-DER: Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a katılmak, sizin için ne ifade ediyor?
1 Mayıs benim için alana katılarak örgütlü olduğumuzu göstermenin bir günüdür. Bizden sonra gelecek işçi arkadaşlarımızın çocukları için de önemli bir gündür. Eskiden 1 Mayıs tatil değildi, yine de 1 Mayıs’a katılıyorduk. İşçi arkadaşların bu sene tatil olan 1 Mayıs’ta hiçbir yere gitmeden, alana gelmesi gerekiyor. 1 Mayıs örgütlü olduğumuzu göstermenin en güzel günüdür. Meydana gelelim ki, isteklerimizi kabul ettirelim. Haklarımızı elimizden gidiyor, sendikalarımız güçsüzleşiyor. Ancak ne olursa olsun örgütlülüğümüzü kaybetmemeliyiz. Eğer örgütlülüğümüzü kaybetmezsek talep ettiklerimizi kabul ettirebiliriz. Bunun için alanda buluşarak gücümüzü, örgütlülüğümüzü göstermeliyiz.
UİD-DER: Krizin faturasını ödememek için ne yapılmalı?
Krizi biz işçiler yaratmadık. Çalıştığımız işyerlerinde siyasi veya etnik kökene bakmaksızın birbirimizi desteklemeliyiz. Sermayenin karşısında dik durmalıyız. Patronun hiç işine gelmeyen şeyleri bile yapabiliriz. Biz fabrikada bunu yapıyoruz. Örneğin patronların işleri diledikleri gibi hızlandırmasına izin vermemeliyiz. Biz birbirimizle rekabet etmemeliyiz. Örneğin patron 1 yıllık işi bizlere 6 ayda yaptırmaya çalışıyor. Biz işleri çabuklaştırmazsak fabrikada işçiler işten atılmaz. Patronun 1 işçiyi işten atması bu krizde hepimizi etkiler. Ayrıca biz işçiler olduk olası krizdeyiz. Ben 15 yaşından beri krizi duyuyorum, yaşıyorum. Bugün ailece tatile gidemiyoruz. Eşimle beraber bir sinemaya dahi gidemiyoruz. Aylığı aldıktan bir hafta sonra paramız kalmıyor. Bu krizde biz işçilerin birlik içinde olması ve patronlara yaranmaya çalışarak kendimizi koruyamayacağımızı bilmemiz gerekiyor. Bireysel olarak hiçbir işçi bir şey yapamaz, işçilerin sendikalı olması şarttır.
UİD-DER: İşçiler 1 Mayıs’ta hangi talepleri dile getirmeliler? Örneğin, bu seneki 1 Mayıs’ın ortak sloganı “işten atmaları geri püskürtmek için 1 Mayıs’a” olabilir mi?
Hepimiz işten atmaların yasaklanmasını istiyoruz. Bunun dışında çalışma süreleri kısaltılmalı, sağlık haklarımız geri verilsin, emeklilik hakkımız olsun, kıdem tazminatımıza dokunulmasın istiyorum. Asgari ücretin yükseltilmesini istiyorum.
UİD-DER: 1 Mayıs’ın kitlesel ve coşkulu olması, işçilere güven vermesi ve patronların yüreğine korku salması için sendikalar nasıl bir hazırlık yapmalılar? Sendikanızın 1 Mayıs’a hazırlık faaliyetleri nelerdir, yeterli buluyor musunuz, siz katılıyor musunuz?
Sendikaların eğitim sekreterlerinin fabrikaya gelip işçileri bilinçlendirmesi, 1 Mayıs’ın ne olduğunu anlatması gerekiyor. İşçiler arasında siyasi fikri, düşüncesi çok farklı olan insanlar var. Örneğin kimi işçilere göre sendikal örgütlenme hâlâ devlete karşı gelme olarak biliniyor. Sendikaların 4 veya 5 bin lira maaş alan eğitmenleri bir sefer olsun fabrikaya gelip eğitim yapmıyorlar, uzun zamandır gelmiyorlar. Oysa fabrikaya gelip işçilere sendikanın ne olduğunu, örgütlenmenin ne olduğunu açıklamaları gerekiyor. Biz her şeye rağmen kendi aramızda işçilerle konuşup 1 Mayıs’ın ne olduğunu anlattık. İlk gidişimizde 15 kişiydik, şimdi fabrikanın neredeyse tamamı alana gelecek. Biz işçilere anlatıyoruz. Emeğimizin hakkı için dedik ve işçileri ikna ettik. Sendikacılar bizim gibi işçiydi. Fakat bazıları geçmişini unutarak işçilere tepeden bakıyorlar. Sendika bizim için bir araçtır, amaç değildir. Bu kurumu doğru özüne biz işçilerin çevirmesi gerekiyor.
UİD-DER: Devletin ve patronların 1 Mayıs’ın içeriğini boşaltmak ve katılımı azaltmak için her daim yaptığı karalamalar ve baskılara karşı ne yapmalıyız? Çevrenizde bu korkular yüzünden 1 Mayıs’a katılmayanlar oluyor mu?
Tabii ki çevremde bu korkular nedeniyle 1 Mayıs’a katılmayanlar oluyor. 1 Mayıs deyince akla ilk gelen cop, gaz ve şiddet. Bunu hükümet bilinçli olarak yapıyor, örgütlenme ve direnci kırmak için yapıyor. Sendikalar iyice kabuğuna çekildi. Oysa sendikaların elini taşın altına sokması gerekiyor. Sendikayı araç olarak kullanarak meydana inmeliyiz. Birbirimize kenetlenmeliyiz. Sendikaların görevi bilinçli işçi yetiştirmektir.
UİD-DER: İlk kez 1 Mayıs’a katılacak olan işçi kardeşlerimize ne söylemek istersiniz?
İlk defa katılacak arkadaşlara hayırlı olsun. Bir adım atacaklar. İlk defa katılacaklar, kendilerini işçi gibi hissedecekler. Direnişin ne olduğunu öğrenecekler. 1 Mayıs’ın öcü olmadığını, biz işçilerin bayramı olduğunu görecekler. Gidip haklarını savunacaklar. Hakkın savunulduğu yer olduğunu görecekler.
UİD-DER: Teşekkür ederiz
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yüz binlerce emekçi kadın dünya meydanlarına aktı. Dünyanın dört bir yanında derinleşen ekonomik krize, artan işsizliğe ve yoksulluğa, yaygınlaşan emperyalist savaşa ve yükselen faşizme karşı emekçi kadınlar...
- UİD-DER ve Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şube, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle 9 Martta, Avcılar Barış Manço Kültür Merkezinde “8 Mart Yol Gösteriyor: Engeller Mücadeleyle Aşılır!” şiarıyla etkinlik düzenledi. Düzenlenen...
- Elinizde tuttuğunuz broşür, İşçi Dayanışması bülteninde yer alan Emekçi Kadın köşemizde yayınlanan yazılardan bir seçki yapılarak hazırlandı. Gururla söylemeliyiz ki Emekçi Kadın köşemizdeki tüm yazılar işçi ve emekçi kadınlar tarafından yazıldı,...
- 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününde İstanbul’dan Diyarbakır’a, Kocaeli’den Antep’e, Hatay’dan İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında binlerce emekçi kadın engellemelere rağmen alanlara çıktı, taleplerini haykırdı. Diyarbakır’da kadınların...
- 8 Mart’ın ortaya çıkışının ve bir gelenek olarak yükselmesinin hikâyesi, emekçi kadınların birlik olup en zorlu engelleri aşmasının hikâyesidir. Gelecek kuşaklara nice deneyimleri, nice hakları miras bırakmasının hikâyesidir. Bu hikâye, bizim devam...
- Bizler 8 Mart’ı yaratan işçi kuşaklarının, emekçi kadınların direncini ve azmini yarınlara aktaracak bugünün işçi kuşaklarıyız. Tüm zorluklara rağmen, azimle mücadele ederek miras bırakılan bu geleneğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü savaşların...
- 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların çalışma saatlerine, işyerindeki baskı ve tacizlere, düşük ücretlere karşı başlattığı mücadeleden doğdu. 8 Mart ne kadınlara hediye verme günüdür ne de bütün kadınları aynı potaya koyan, hangi sınıftan...
- Bizler farklı hastanelerde, branşlarda ve meslek gurubunda olan sağlık emekçisi kadınlarız. Bir kez daha 8 Mart coşkusu yaşıyoruz. Hastaneler, aile hekimlikleri ve daha nice sağlık kurumu ile evlerimiz arasında mekik dokuyarak geçiyor hayatımız....
- Biz emekçi kadınlar, kadın işçilerin sağlık, güvenlik ve aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gece vardiyasının yasaklanmasını talep ediyoruz! Gece vardiyasının kadın işçileri fiziksel ve psikolojik olarak yıpratırken güvenlik riski...
- Bazen insan yaşadıklarını, içinde bulunduğu durumu tam olarak anlamlandıramaz. İşte benim durumum da buydu. Ben metal işkolunda, sendikalı bir fabrikada yıllardır çalışan bir kadın işçiyim. Tüm yaşamım mücadele içinde geçti. Bazen işyerinde verdim...
- Bizler fabrikalarda vardiyalı çalışan metal işçisi kadınlarız. Zorlu ekonomik koşullar altında, mutfakta tencereyi kaynatmaya çalışıyoruz. Bir taraftan evin işlerini sırtımızda taşırken, bir taraftan da çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeteri...
- Sözde aile içinde birlik beraberliğin korunması gerekçesiyle 2025’i aile yılı ilan ettiler. Ama aile içindeki huzurun bozulmasındaki en büyük nedenin geçim sıkıntısı olduğunu yok saydılar. Bir babanın kiraya, faturalara, çocukların eğitim...
- Bundan 168 yıl önce Amerika’da tekstil işçileri uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele veriyorlardı. Fabrikada çıkan yangında 128 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. 8 Mart işte bu yüzden...