Buradasınız
28 Nisan İçin Bizim Sözümüz: Yaşamak İstiyorsan Örgütlen!
UİD-DER’li İş Güvenliği Uzmanları

Bugün 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü… 2003 yılından bu yana Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), meslek hastalıkları ve iş kazalarının önlenmesi amacıyla 28 Nisan’ı Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü olarak anıyor. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir yıl sonra iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için 28 Nisanı Ulusal Yas Günü olarak kabul etti. Sendikanın bu günü seçmesinin nedeni, Kanada mahkemelerinin ilk kez 28 Nisan 1914 tarihinde, iş kazalarında patronların sorumlu olduğuna dair bir kararın altına imza atmış olmasıydı. Sendikaların ve işçilerin mücadelesi sayesinde Kanada devleti, 1991’de 28 Nisanı resmi “Yas Günü” ilan etmek zorunda kaldı. Daha sonraki yıllarda pek çok ülkede, sendikaların önderliğinde 28 Nisan “Çalışma Kurbanlarını/İş Kazası Meslek Hastalığı Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan edildi.
Her yıl farklı bir tema ile etkinlikler düzenleyen ILO, 2022 yılı için temasını “Olumlu bir güvenlik ve sağlık kültürü yaratmada katılım ve sosyal diyaloğun önemi” olarak belirledi. Kapitalistlerin işçinin sağlığına ve iş güvenliği meselesine nasıl baktığını her gün onlarla kavga vererek iyiden iyiye kavramış UİD-DER’li iş güvenliği uzmanları olarak en baştan şunu söyleyelim. İşçiler her düzeyde örgütlülüklerini arttırmadıkları müddetçe bunun dışındaki çabalar iyi niyetli de olsa işçilerin yaşamını korumuyor.
ILO tarafından yapılan bir araştırmada tahminlere göre her yıl dünya genelinde 2 milyondan fazla işçi iş kazası sonucu veya meslek hastalığı nedeniyle yaşamını kaybediyor. Türkiye’de ise her yıl 275 bin iş kazası kayıtlara geçiyor. Her gün ortalama 6 işçi yaşamını yitiriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre 2021 yılında en az 2 bin 170 işçi, 2022 yılının ilk üç ayında ise en az 347 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. ILO’nun tahminlerine göre dünyada her yıl iş kazası nedeniyle meydana gelen ölümlerin 6,3 katı kadar meslek hastalığı nedeniyle ölüm yaşanıyor. Diğer bir deyişle bir iş cinayetine karşılık 6 meslek hastalığı nedeniyle ölüm meydana geliyor. Türkiye’de ise bu veriyle tezat bir şekilde yılda 5 ila 20 civarı meslek hastalığına bağlı ölüm resmi kayıtlara geçiyor. Meslek hastalığı kaynaklı ölüm rakamlarının bu kadar düşük çıkmasının bir sebebi var elbet: Dünyada tanımlanmış 40 bin çeşit meslek hastalığı olmasına karşın bu sayı Türkiye’de sadece 533’tür. UİD-DER’li bir grup hekimin söylediği gibi “Tespit yoksa hastalık da yok!”[*]
İş cinayetlerinde yitirdiğimiz tüm işçilerin anısına...
Meydana gelen iş cinayetleri sonrasında açılan davalarda ödül gibi verilen cezalar, patronları iş güvenliği önlemlerini almamaya adeta teşvik ediyor. Soma katliamı ve Coşkunlar Havai Fişek fabrikasında yaşanan katliam sonrasında açılan davalarda, patronların işçilerin uyarılarını dikkate almadıkları, iş güvenliği önlemlerini almadan işçileri çalışmaya zorladıkları ortaya çıkmıştı. Hayatta kalan işçilerin anlattıkları hiçbir hukuk bilgisine ihtiyaç duymadan da patronların bile isteye işçileri ölüme gönderdiğini apaçık gösteriyordu. Buna rağmen katliamın sorumlusu patronlara ödül gibi cezalar verildi.
Hatırlayacak olursak Soma katliamı sonrası bir İş Güvenliği Mevzuatı çıkarılmış olsa da bu mevzuatın bazı yükümlülükleri ya ertelendi ya da kâğıt üstünde kaldı. Bu mevzuatın kâğıt üstünde kaldığını bizzat yaşadıklarımızdan biliyoruz. Çalıştığımız pek çok işyerinde işçilere gerekli eğitimler verilmeden “eğitim aldım” kâğıdının imzalattırıldığına defalarca tanık olduk. Buna benzer yüzlerce hukuksuzlukla, vicdansızlıkla karşı karşıya kaldık.
İş güvenliği uzmanları olarak biliyoruz ki iş kazalarının ve meslek hastalıklarının sebebi tek amacı kâr olan kapitalist düzendir. Önümüzde 1 Mayıs gibi önemli bir mücadele günü var. 1 Mayıs işçilerin taleplerini haykırdığı, düşük ücretlere, uzun iş saatlerine, iş cinayetlerine dur dedikleri bir gün. 1 Mayıs’a sahip çıkmak, krizin tüm yükünü üstümüze yıkmak için egemenlerin fırsata çevirdiği iki yıllık pandemi sürecinden sonra daha da büyük bir önem taşıyor. İş cinayetlerinin kader olmadığını biliyoruz ve taleplerimizi haykırmak için 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız.
- İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kuruldaki işçi temsilcilerinin işten atılması yasaklansın!
- İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, sendikaların ve meslek örgütlerinin denetimindeki bir devlet fonundan karşılansın!
- Gerekli önlemleri almayan, denetimleri engelleyen patronlara ağır para ve hapis cezaları getirilsin!
- İşçilere, gerekli önlemler alınmadığı takdirde topluca üretimi durdurma hakkı tanınsın!
- Ağır ve tehlikeli işlerde gece vardiyaları yasaklansın!
- Ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün!
[*]https://uidder.org/buzdaginin_gorunmeyen_kismi_meslek_hastaliklari_gerce...
Tuzla’da İşçi Katliamı
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- “Bir Daha Asla” Demek İçin Kapitalizme Karşı Mücadeleye!
- Asen Metal’de İş Cinayeti: Sendika Düşmanlığı İş Cinayetine Yol Açtı!
- Ev Sahibi ve Misafirin Çilesi
- Şantiyelerde, Fabrikalarda, Tersanelerde İş Cinayetleri Devam Ediyor!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Kemal Türkler ve Unutulmaması Gereken Bir Dönem
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
- Ormana Girişleri Yasaklamak mıdır Önlem?
- “İki Aydır Bizim Eve Et Girmiyor”
- Sarıyer Belediyesi İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- UMUT’tan Yumruk Albümü: Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- Küresel Haklar Endeksi: Türkiye İşçiler İçin En Kötü 10 Ülke Arasında!
- Sağlık Emekçilerinin Sabrı Taştı!
- Dr. Ekrem Karakaya’nın Katili Kim?
- DİSK: “TÜİK Gerçekleri Açıkla, Ekmeğimizle Oynama!”
- Kapitalizmin Girdabından Ancak Örgütlü Olursak Kurtuluruz
- Sağlıkta Sorunlar Büyüyor!
- Hendek Katliamında Hayatını Kaybeden İşçiler Anıldı
- Sivas Katliamının 29. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- Asen Metal’de İş Cinayeti: Sendika Düşmanlığı İş Cinayetine Yol Açtı!
- Şantiyelerde, Fabrikalarda, Tersanelerde İş Cinayetleri Devam Ediyor!
- Hendek Katliamında Hayatını Kaybeden İşçiler Anıldı
- Önlem Yok, Denetim Yok, İş Cinayetleri Devam Ediyor!
- Bursa’da İş Cinayetinde 2 İşçi Hayatını Kaybetti
- “Adaletiniz Batsın!”
- İşyerlerinde Önlem Alınmıyor, İşçiler Ölmeye Devam Ediyor!
- Soma Katliamının 8. Yılında Adaletsizliğe Öfke
- Soma: Acımız ve Öfkemiz Dinmedi, Unutmayacağız!
- Tuzla’da İşçi Katliamı
- 28 Nisan İçin Bizim Sözümüz: Yaşamak İstiyorsan Örgütlen!
- İş Güvenliği Uzmanları: Rüzgârlara Sözümüz Var!
- İSİG Meclisi: Şubat’ta En Az 106 İşçi Hayatını Kaybetti
- Hendek Davası Yine Adaletsizlikle Sonuçlandı
- Gönülden Neşelimizin, Rüzgâr’ımızın Ardından
- Dokuma Atölyesinde Çıkan Yangında 5 Göçmen İşçi Hayatını Kaybetti
- Hendek Davasının Karar Duruşması Başladı
- 2021’de En Az 2170 İşçi Hayatını Kaybetti
- İş Cinayetlerinde Türkiye ve Avrupa Kıyaslaması
- Patlamaya Rağmen Polyak Madencilik İşçilere İşbaşı Yaptırdı
Son Eklenenler
- Nedir grev/direniş çadırı? Üzerine düşünmeden cevap verirsek, bir muşamba ve muşambaları ayakta tutan birkaç tahta direk... Fakat bunun ötesinde bir anlama sahiptir grev ve direniş çadırları. Elbette işçiler bu çadırı öncelikle kendilerini güneşten...
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...