Buradasınız
Acılı Aileler 5 Yıldır Adalet Arıyor!

Esenyurt’taki Marmara Park AVM inşaatında çalışan 11 işçi, 11 Mart 2012’de kaldıkları çadırda çıkan yangın nedeniyle yaşamını yitirmişti. Bu işçi katliamının 5. yıldönümündeyiz! Mart ayının en soğuk günleriydi. Milyon dolarlar akıtarak görkemli bir AVM yaptıran inşaat patronu, işçilere kalmaları için sadece bir naylon çadırı layık görmüştü. Mesaiden yorgun çıkan işçilerin bir kısmı çadırda uyuyordu. Kaldıkları naylon çadırın çıkış kapısı alev almaya başlamış ve tüm çadır çok kısa süre içinde kül olmuştu. Çadırın içerisindeki 11 işçi ise yanarak can vermişti. Yakınlarını naylon bir çadırın yanmasıyla kaybeden işçi ailelerinin yüreklerindeki yangın, bu gün hala devam ediyor. Çünkü adalet yok! Gerçek suçlular, aradan geçen onca zamana rağmen yargılanmadı! Yakınlarını kaybeden acılı aileler davanın peşinde, adalet arıyor. Gerçek suçluların yargılanmasıyla içlerindeki ateşin bir nebze olsun soğuyacağını ifade ediyorlar.
Patronlar ve yetkililer için 11 işçinin yaşamı ve geride bıraktıkları acılı ailelerin hiçbir önemi yok. Davanın sonunda çıkan kararla asıl suçlular görmezden gelindi, cezasız bırakıldı. Eşini, çocuğunu, kardeşini kaybeden acılı işçi yakınları davanın kararını kabul etmiyorlar. Katliamın 5. yılında işçilerin yakınları, “Ne Acımız Ne Öfkemiz Azaldı. Peşini Bırakmayacağız!” diyerek Marmara Park AVM’nin önünde bir anma gerçekleştirdi. İşçilerin denetimsizlik sonucu çıkan yangında yaşamlarını yitirdikleri ve ailelerin tüm çabalarına rağmen asıl suçluların yargılanmadığı belirtildi. Katliamın gerçekleştiği noktaya bir anıt yapılmasını isteyen işçi yakınları, bu taleplerinin de karşılanmadığını ifade ettiler. “İş Kazası Değil, Cinayet”, “Esenyurt’u Unutma, Unutturma!” sloganları eşliğinde katliamın yaşandığı yere karanfiller bırakarak, eylemi sonlandırdılar.
İş cinayetlerinin cezasız kalması, her geçen gün daha fazla işçinin yaşamına sebep oluyor. “Herkes yasalar önünde eşittir” deniliyor ancak işçiler ölüyor, bunun suçlusu patronlar yargılanmıyor. 5 yıldır adalet arayan aileler, cevapsız bırakılıyor. Esenyurt, Soma, Torunlar, Afşin ve daha pek çok yerde en ufak güvenlik önlemlerini almayı bile maliyet gören patronlar yüzünden yüzlerce işçi hayatını kaybetti, kaybediyor. 2012’den bu yana iş kazalarında yaşamını yitiren işçilerin sayısı katmerlenerek arttı. Sadece 2016 yılında en az 1970 işçi hayatını kaybetti. Bu sayı 301 işçinin toplu halde katledildiği Soma faciasının yaşandığı 2014 yılındaki sayıyı bile geçiyor. Patronlar için hukuki bir yaptırımın olmaması, işçilerin daha fazla sömürülmesi ve iş cinayetlerine daha fazla işçinin kurban gitmesi anlamına geliyor. Gerekli denetimleri yapmayan devlet, adaletini de bu şekilde gösteriyor! Biliyoruz ki, işçi sınıfı örgütlenip hesap sormadığı müddetçe adalet sağlanmayacak!
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...