Buradasınız
UİD-DER’de 8 Mart Coşkusu
8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü, UİD-DER’de coşkuyla kutlandı. Etkinliklere emekçi kadınlar, metal, petrokimya, tekstil, hizmet, taşımacılık, eğitim, sağlık, matbaa gibi sektörlerden kadın-erkek işçiler, öğrenci gençler katıldılar. Emekçi kadınların yoğunlukta olduğu etkinliklerde, elbette emekçi çocukları da kendileri için hazırlanan kreşlerde yerlerini aldılar. Böylelikle işçi ve emekçi anneler, 8 Mart’ın tarihsel anlamına ve ruhuna uygun bir biçimde mücadele ve dayanışma günlerinde bir arada olmanın coşkusunu yaşadılar.
Sunumun başında, 8 Mart’ın kadınıyla erkeğiyle işçi sınıfının sömürü ve zulme hayır dediği bir gün olduğu ifade edildi. Bilinçli ve örgütlü işçilerin bugün de egemenlerin sömürüsüne ve tek adam dayatmasına HAYIR demesi gerektiği vurgulandı. 8 Mart’ın tarihçesi kısaca aktarıldı ve 8 Mart’ı Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü olarak bizlere armağan eden, sömürünün ve savaşların olmadığı bir dünya kurmak için mücadele eden o emekçi kadınların yolundan gitmenin önemine değinildi.
8 Mart mirasını bizlere bırakan emekçi kadınların bu mücadelesi unutturulmak isteniyor. Patronlar sınıfı, bu günü tüm sınıftan kadınların günü ilan ediyor, emekçi kadınların haksızlıklara seslerini yükseltmek yerine, çiçeklerle ve hediyelerle yetinmelerini istiyor, 8 Mart’ın içini boşaltmaya çalışıyor.
Patronlar sınıfının dünyayı sarsan ekonomik krizin faturasını işçi ve emekçilere kestiği, işsizliğin ve yoksulluğun büyüdüğü günümüzde, 8 Mart gibi tarihsel sembollere ve mücadele mirasına sahip çıkmak çok önemlidir. Türkiye’deki karanlık tablo da bu öneme işaret ediyor. Yaşadığımız topraklarda baskılar artıyor, demokratik haklar kısıtlanıyor, grevler yasaklanıyor, tüm muhalif sesler boğuluyor, OHAL, KHK’lar ve anti-demokratik uygulamalar süreklileşiyor, toplumda gerilim artıyor, kadına yönelik şiddet artıyor. İşçi ve emekçilerin sorunları büyüyor. Böyle bir süreçte tüm yetkileri tek bir adamın eline verecek olan başkanlık anayasası gündeme getiriliyor, topluma bir referandum dayatılıyor. Durum buyken, emekçi kadınların mücadelede bir adım öne çıkması ve sömürüye, çifte ezilmişliğe, tek adam rejimine HAYIR demesi büyük önem taşıyor.
Etkinliklerde, umutsuzluğa ve karamsarlığa asla yer olmadığı, el ele veren işçilerin tek adam rejimine de sömürüye de geçit vermeyecekleri anlatıldı. İzlenen videolar, UİD-DER müzik grubunun seslendirdiği ezgiler ve okunan şiirler coşkuyu doruğa çıkardı. Emekçi kadınların referandumda neden HAYIR dediklerini anlattıkları videolar beğeniyle karşılandı ve salonda bulunan kadınlar da HAYIR deme nedenlerini paylaştılar.
Etkinliğin ardından, 8 Mart’ın bizler için ne ifade ettiği, içinden geçtiğimiz dönem ve referandum üzerine sohbetler edildi. Emekçi kadınlar, etkinliğe dair duygularını, düşüncelerini paylaştılar, referandumda “çocuklarının geleceği için HAYIR” diyeceklerini açıkladılar.
Sohbetlerde mücadeleyi HAYIR’la büyütmenin ve karanlığa karşı ayakta durabilmenin yolunun daha kararlı, daha umutlu olmaktan geçtiği vurgulandı.
İşçi Sınıfı İçin HAYIR’lı Olsun!
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...