Buradasınız
Açlığın ve Zorbalığın Yeni Adı: “Koronavirüs!”

Dünyanın dört bir yanında koronavirüs salgını bahanesiyle patronlar sınıfı toplu işten atmalara başladı. Daha şimdiden dünya genelinde 20 milyonun üzerinde işçi işsiz kaldı. Henüz işten atılmayanlar ise ya ücretsiz izne çıkarılıyor ya da esnek çalışma adı altında daha çok sömürülüyor. Bir yandan devasa bir panik havası yaratan egemenler öte yandan işyerlerinde basit güvenlik önlemlerini dahi almıyorlar. Hükümetler patronlar sınıfı için teşvikler, vergi indirimleri içeren büyük ekonomik paketler açıklıyor. Şu ana kadar dünya çapında 7 trilyon dolar piyasaya sürüldü, şirketlerin kasasına aktarıldı. Egemenler işçi ve emekçileri ise açlığa, sefalete mahkûm ediyorlar. Ancak birçok ülkede işçiler egemenlerin bu ikiyüzlülüğüne karşı mücadele ediyor. İşçiler iş güvenliği önlemlerini aldırmak, virüs salgını bahanesiyle ücretlerinin kesilmesinin önüne geçmek için grevler ve protesto gösterileri düzenliyor.
Fransa
İşçi haklarına yönelik çeşitli saldırıları uzun süredir hayata geçirmek isteyen Macron, Fransız işçi sınıfının büyük direnişiyle karşı karşıyaydı. Tam da böyle bir dönemde virüs korkutmacası milyonlarca işçiyi meydanlardan alıkoymak için gerekçe olarak kullanılıyor. İşçiler korkuyla körleştirilmek o da olmazsa olağanüstü hal, asker ve polis yardımıyla artan hoşnutsuzluğun önüne geçilmek isteniyor. Bu riyakârlık karşısında Fransa’da Genel İşçi Konfederasyonu (CGT), Nisan ayı boyunca başta ulaşımda olmak üzere yaklaşık 2 milyon kamu emekçisini kapsayan bir grev çağrısı yayınladı.
Bakanlıktan “uygunsuz” olarak yanıtlanan açıklama, milletvekilleri tarafından “skandal” denilerek kınandı! İşçilerin sağlıksız koşullarda çalıştırılmasına sesini çıkarmayan, taleplerini duymazdan gelen devlet temsilcileri, grev çağrısı karşısında herkesi “sorumluluklarını üstlenmeye” davet etti! Bir taraftan sürekli ölüm oranları verilerek büyük bir panik havası yaratılıyor bir yandan da işçilerden fedakârlık yapması bekleniyor. “Çalış ama sesini çıkarma, hakkını arama!” deniyor.
Zorunlu alanlar dışında tüm sektörlerde üretime ara verilmesi çağrılarına rağmen pek çok işveren bu “önerilere” kulak asmıyor. Örneğin, Avrupa Havacılık Şirketi Airbus, tüm işçileri tekrar işbaşı yapmaya çağırıyor. Airbus altındaki bir taşeron firma çalışanlarına, “açlıktan mı yoksa virüsten mi ölmek istediğinizi seçmek zorundasınız” diyebilecek kadar ileri gidebiliyor. Uçak ekipmanı üretimi için çağrılan işçiler, hükümetin hem insanları evde tutmak için para cezaları kestiğine hem de fabrikalarda çalışma dayatmasına göz yumduğuna dikkat çekiyor. Bu koşullar altında işçiler, mücadeleden başka çarelerinin olmadığını ifade ediyorlar.
ABD
Dünyanın en büyük e-ticaret şirketi olan Amazon’un New York’taki bir deposunda çalışan işçiler koronavirüse karşı gerekli önlemlerin alınmamasına karşı greve çıktı. Depoda koronavirüsten dolayı hastalananlar olduğunu söyleyen işçiler şirketten depoyu bir süreliğine kapatmasını ve dezenfekte ettirmesini talep etti. Ancak şirket işçilerin taleplerini kabul etmedi. Sokağa çıkma yasakları ve “evde kal!” çağrılarıyla online alışverişlerin artması bu süreçte Amazon’u daha da büyüttü. Siparişlerin artmasıyla işçilerin iş yükü de daha fazla arttı. Sık sık milyon dolarlık “bağışlarıyla” hayırseverlik pozları kesen Amazon’un sahibi Jeff Bezos, sıra kendi işçilerine gelince hiç de cömert olmuyor! İşçiler kârını arttırmaktan başka bir şey düşünmeyen patronlara grevle cevap verdi. Buna karşılık şirket greve öncülük eden bir işçiyi işten attı. Ancak işçiler vazgeçmedi ve talepleri yerine getirilinceye kadar greve devam edeceklerini dile getirdi.
Tunus
Tunus’ta egemenler koronavirüsün yayılmasını engellemek yalanıyla 4 Martta sokağa çıkma yasağı ilan ettiler. Bu vesileyle Tunuslu emekçilerin aylardır engellenemeyen protesto gösterilerinin de önüne geçmiş oldular. 19 Nisana kadar uzatılan yasak kapsamında işçi ve emekçilere hiçbir güvence verilmiyor. İşten çıkarılan, çalışamayan işçi ve emekçiler adeta açlığa mahkûm edildi. Tunus’un yoksul bölgelerinde yaşayan işçi ve emekçiler bu durum karşısında “Artık yeter” diyerek bir protesto gösterisi düzenlediler. Yaklaşık on beş gündür çalışamadıklarını, evlerine ekmek dahi götüremediklerini dile getiren işçiler “koronavirüsten değil, açlıktan öleceğiz” diye haykırdılar. Belediye binasına yürüyen işçi ve emekçiler devletin kendilerine kaynak ayırmasını talep ettiler. Yaşadıkları bölgelerde sağlık hizmetlerinin de yetersiz olduğunu dile getiren Tunuslu yoksul emekçiler adeta ölüme terk edildiklerini dile getiriyorlar.
Kamboçya
Kamboçya’nın başkenti Punom Pen’de Canteran Apparel şirketine ait tekstil fabrikasında çalışan işçiler 25 Martta bir grev gerçekleştirdi. Yaklaşık bin işçi gerçekleştirdikleri grevle yatırılmayan iki haftalık ücretlerinin bir an evvel yatırılmasını talep ediyor. Şirket maaşların eksik yatırılmasının sebebinin koronavirüs salgını olduğunu söylüyor. Ancak işçiler maaşlarının yaklaşık dört aydır düzensiz yatırıldığını dile getiriyorlar. Patronların koronavirüs bahanesini kabul etmeyen işçiler, yaratılan panik havasına rağmen mücadele etmekten geri durmuyor. Yarım maaşla kira fatura gibi temel masraflarını bile karşılayamayacaklarını dile getiren işçiler maaşları tam yatana kadar mücadeleye devam edeceklerini dile getiriyorlar.
Yeni Zelanda
Yeni Zelanda’da plastik saklama kabı üreten Sistema’da çalışan işçiler koronavirüs salgınına yönelik iş güvenliği önlemlerinin alınmamasına karşı bir grev gerçekleştirdi. E tū sendikasının çağrısıyla 25 Martta greve çıkan işçiler şirketin hiçbir güvenlik önlemi almadığını dile getirdiler ve üretimin durmasını talep ettiler. İşçilerin mücadelesi sonucunda üretime bir ay ara verildiği açıklandı. Şirket, bu süre zarfında işçilerin maaşını tam yatırmayı da kabul etmek zorunda kaldı.
Almanya
Almanya’da koronavirüs önlemi adı altında getirilen anti-demokratik uygulamalar kapsamında ikiden fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklanarak tüm protesto gösterileri engellendi. Buna rağmen 28 Martta yaklaşık 200 kişi salgınla mücadele adı altında zorunlu kılınan bu tecrit ve yalnızlaştırmayı protesto etti. Polis müdahalesine rağmen yapılan basın açıklamasında “Sorun kapitalist sistemin kendisi” vurgusuyla krizi yaratanın sömürü düzeni kapitalizm olduğu ifade edildi. Bunun yanı sıra Köln’de çalışan Ford işçileri sağlık hizmetlerine destek olacak yedek parça üretimi dışında tüm üretimin işçi hakları güvence altına alınarak belirli bir süre için durdurulmasını talep ediyorlar.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...