Buradasınız
Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
Avcılar’dan bir emekçi kadın
Son dönemlerde yaşadığım mahallede uzun süreli elektrik kesintileri yaşanıyor. Elektrik artık günümüz koşullarında olmazsa olmaz bir ihtiyaç. Elektriksiz kalmanın pek çok sorununu yaşasam da bu mektubumda hiç ummadığım bir gün geçirmeme vesile olmasından bahsedeceğim.
İstanbul gibi bir şehirde yaklaşık 12 saatlik kesintinin ardından biten bataryalar, karanlık derken kendimi biraz yürüyüş yapmak için dışarı attım. Evimin yakınındaki bir parkta voleybol ve basketbol oynayan gençleri görünce yakınındaki bir çardakta oturup onları seyretmek istedim. Bütün çardaklar doluydu, tek başına oturan bir kadını görünce “merhaba” diyerek müsaade istedim. Kadın o sırada telefonla konuştuğu için sadece başıyla onayladı. Yanına oturup başladım gençleri izlemeye. “Rica etsem beni de oyunlarına dâhil ederler mi acaba?” diye düşünürken, telefon konuşmasını bitiren kadından “merhaba” sesi duydum.
Bu merhabanın ardından kadının Filistinli olduğunu öğrendim. Çok zayıf Türkçesi vardı ve sohbeti ilerletemiyorduk. Daha sonra onun tanıdığı Suriyeli bir aile geldi yanımıza. 7 yıldır Türkiye’de yaşayan ailenin genç kızı lise öğrencisiymiş ve Türkçesi çok iyiydi. Sohbetimizde tercümanımız oldu genç kardeşimiz. Elimi kolumu sallayarak gittiğim parkta benimle çaylarını, kurabiyelerini ve çekirdeklerini paylaştılar. İki ailenin de göç sebebi savaştı. Dillerimiz aynı değildi ama savaş konusu açıldığında gözlerimizle anlaşabilmiştik.
UİD-DER’li bir emekçi kadın olarak onlara olan yaklaşımımda bir farklılık hissetmişlerdi. Onları suçlayan değil, anlamaya çalışan bir tutumla acılarına ve şu an hep birlikte yaşadığımız ekonomik krizin yaşamlarımızdaki etkileri üzerine sohbet ettik. Aynı mahallede yaşadığımız için bir anda birbirimize “komşu” der olmuştuk. Oyun sahası boşaldığında Filistinli emekçi kadın biraz da eğlenmek için bizi oyuna davet etti. O sırada yanımıza ikisi beden eğitimi öğretmeni dört arkadaş daha geldi ve oynamak istediklerini söylediler. Bir anda kendimizi Türk, Kürt, Karadenizli, Suriyeli, Filistinli aynı sahanın içinde çoluk çocuk yakar top oynarken bulduk. Yaklaşık 2 saat geçmişti ve hep bir ağızdan güldük, birbirimize yardım ettik, birine top hızlı çarptığında hep birlikte yardımına koştuk. Orada birlikte eğlenen yaklaşık 15 kişiydik, Arap ya da Türk olmamız bizim için hiç önemli değildi. Saat gece yarısını bulduğunda kucaklaşarak ayrıldık.
Eve geldiğimde İşçi Dayanışması gazetemizin 170. sayısında çıkan “İktidar, Toplum ve Emekçilerin Duygu Birliği” yazısını tekrar okudum. Bu yaşadığım çok küçük bir örnekti ama aslında yazıdaki temel vurguya da denk düşen bir örnekti. Bizleri birbirimizden yalıtan, aynı anda eğlenmeyi ve gülmeyi yasaklayan iktidarın bunu neden yaptığını bilinçli işçiler çok iyi bilir. Son günlerde göçmen düşmanlığı üzerinden büyütülen nefrete karşı aslında dertleri de sevinçleri de bir olan emekçilerin daha çok bir araya gelmesinden başka çözüm yolumuz yok.
Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği!
- “Mülteci Düşmanlığı Yapan Tezgâhıma Gelmesin”
- “Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
- Suriyeli Bir Emekçinin Düşünceleri
Son Eklenenler
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...