Buradasınız
“Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
İzmir’den emekli bir işçi

Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek Türkiye’ye gelmiş olduklarını soruyorum. Aldığım cevaplar birbirine benzer oluyor. İzledikleri televizyon kanalının, sosyal medyanın, kendilerini taraf gördükleri burjuva partilerinin ağzıyla konuşuyorlar örgütsüz işçi kardeşlerimiz. Bazı işçi kardeşlerimiz, komşuları ve iş arkadaşları olan Suriyelilerin geri dönmelerini istemiyorlar. Neden diye sorduğumda “bunlar iyi Suriyeliler. Kötü değiller. Yıllardır hiçbir kötülüklerini görmedik” diyorlar.
Ana tarafı Kürt, baba tarafı Suriye Halep’ten on yıllar önce Mardin’e göçüp gelmiş Aynur anayla da Suriyelilerin geri dönüp dönmemeleri üzerine sohbet etmiştim. Ana dili Arapça ve Kürtçe olan Aynur ana şöyle diyordu: “Hele ley, (hele bak) aha yakına kadar Suriyeliler kötüdür, pistir, bizim ekmeğimizi yiyorlar. ‘Gitsinler diyorlardı’. Şimdi ‘gitmesinler, Suriyeliler ucuza çalışıyorlar’ diyorlar. Suriyelilere bedavaya kim ekmek vermiş? Ha şuradaki dükkânda Suriyeli Yasin kardeşim Suriye ekmek çeşitleri yapıyor. Ekmeği o pişiriyor, biz yiyoruz. Ayıptır ha. İster gitsinler, istemezlerse gitmesinler. Aha benim dedelerim de Suriye’den Mardin’e getirilmişler. Biz Mardin’den İzmir’e göçüp gelmişiz. Suriyeliler savaş çıktığı için kaçıp gelmişler. ‘Ev kiraları Suriyeliler yüzünden pahalı’ diyorlar. Valla yalan. Bir kilo et bin lira olmuş. Eti bin lira yapan da Suriyeliler midir? Vallahi hepsi yalan söylüyor. Keşke herkes senin gibi olsa, seninle konuşunca rahatlıyorum oğlum.”
Suriyeliler 2011’den sonra tepelerine yağan bombalardan kurtulmak için kaçarak Türkiye’ye gelmek zorunda kalmışlardı. Başlarına gelmeyen kalmadı. İtildiler, horlandılar, yakıldılar, küçücük bebelerinin bile cansız bedenleri denizlerden kıyıya vurdu. İkiyüzlü burjuva partiler birbirlerine karşı siyasi malzeme yaptılar Suriyelileri. Sermaye sınıfı ise hem Suriyelileri kayıt dışı köle niyetine çalıştırıyorlar hem de Türkiyeli işçileri “Suriyeliler daha ucuza çalışıyor” diyerek tehdit ediyorlar. Şimdilerde de daha açıktan “Suriyeliler giderse, çalışacak işçi bulamayız” diyorlar. Asıl niyetleri işçileri kölelik koşullarına mahkûm etmektir. Erdoğan düne dek Avrupalı egemenleri Suriyeli mülteciler üzerinden daha çok para kapmak için “açarım kapıları” diyerek tehdit ediyordu. Aynı Erdoğan şimdilerde Suriyeliler için “başımızın üstünde yerleri var” diyor, ikiyüzlülükte dibin dibi yok. Suriyeliler savaş cehenneminin ateşinden kaçıp gelerek Türkiye’de hayata tutunmaya çalıştılar. 13 yıl içerisinde dünyaya gelmiş çocuklara ana dillerinde eğitim olanağı verilmedi. Haliyle Suriyelilerin çocukları ve gençleri, kendi dillerini bile yarım yamalak öğrendiler.
Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür derler. Her işçi, işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğunu bilmelidir. Aynı şekilde sermaye sınıfının yerlisi de yabancısı da sınıf düşmanımızdır. Milyonlarca sınıf kardeşimiz, sınıf düşmanımız olan burjuvazinin sağlı sollu partilerinin akıllarıyla düşünüp, ağızlarıyla konuşuyorlar. Yakın ve uzak tarihte yaşananları bilmek ve unutmamak için kendi sınıfımızın yani işçi sınıfının örgütlü bilincine sahip olmamız şarttır. Dünyanın tüm işçileri sınıf kardeşlerimizdir, dünyanın tüm halkları da dostlarımızdır. Yaşasın dünya işçilerinin birliği, halkların kardeşliği!
Asgari Ücret Zammından Sonra…
- “Suriyeliler Kendi Ellerinin Ekmeğini Yiyor”
- “Mülteci Düşmanlığı Yapan Tezgâhıma Gelmesin”
- “Bizi Soyanlar Göçmen ve Yoksul Değil, Buralı ve Zengin”
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
Son Eklenenler
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.
- Suriye’nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama kentlerinde 6 Martta başlayan Alevilere yönelik saldırılarda yüzlerce kadın, erkek, çocuk katledildi. “Eski rejim kalıntılarının temizlenmesi” bahanesiyle gerçekleştirilen saldırılarda cihatçı çeteler evlere...
- İstanbul Şişli Belediyesi’nde DİSK/Genel-İş Sendikasına üye işçiler, ücretleri zamanında ödenmediği ve eksik ödendiği için 12 Martta belediye önünde eylem yaptı. İstanbul Tuzla’da bulunan Kuzey Star Tersanesi’nde taşeron şirkette çalışan DİSK/Limter...
- Almanya genelinde Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin çağrısıyla 10 Martta ülke genelindeki havalimanlarında 24 saatlik bir uyarı grevi gerçekleştirildi. Grev nedeniyle Frankfurt, Münih, Berlin ve Hamburg gibi en büyük ve en işlek havalimanlarında...
- Kış neredeyse geçiyor ve şu sıralar çevremdeki herkesten “hastalandım, bir türlü geçmiyor, öksürük devam ediyor” gibi şeyler duyuyorum. Ben de bu hastalığı yakın zamanda atlattım. Sonra kafama şu takıldı: Neden hastalıklar bu kadar uzun sürüyor? Bu...
- Hepimizin bildiği gibi sağlığa erişim bizim için neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Sağlıklı kalmak, yoksullar için Fizan kadar, hatta uzay kadar uzak bir mesele haline geldi. Tıp teknolojisi hızla ilerliyor, ancak sömürü düzeni biz işçileri...
- Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde Arslanbey Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Tezcan Galvaniz’de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 11 Martta grev başladı. İzmir Narlıdere Belediyesi taşeron şirketi olan NAR-BEL’de...
- İşçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyini yükseltmek için çalışan UİD-DER, bu amaçla işçi sınıfının saflarında mücadele eden sanatçıları ve eserlerini işçilere tanıtmaya devam ediyor. UİD-DER Web TV, bu kapsamda filmleriyle işçi sınıfını anlatan...