Buradasınız
Aman, Şahit Yazmasınlar!
Sütlüce’den bir kadın tekstil işçisi

Merhaba işçi kardeşlerim. Ben bir tekstil işçisiyim. On yıldır çalıştığım bir fabrikadan bir anda işten çıkarıldım. Tazminatımızı sekiz ay taksitle ödemek istediler. Ben bunu kabul etmeyen tek işçiydim, işyerini mahkemeye verdim. Diğer arkadaşlarımı ikna edemedim. Onlar sekiz ay taksitle ödemeyi kabul ettiler.
Hatırlayanlarınız bilir, bunu İşçi Dayanışması bülteni aracılığıyla sizle paylaşmıştım. Artık ben işyeriyle mahkemelik olmuştum. Avukatım da süreci takip ediyordu. Arabulucuda anlaşamayınca mahkemelik olduk. Kanun gereği, en az iki şahit bulmamı söyledi avukat. Ben de benimle beraber işten çıkarılan arkadaşlarımı aradım hemen. Beni en iyi onlar anlar ve bana yardımcı olurlar düşüncesiyle... On kişiyle görüşüp bana şahit olmalarını istedim. Her birinin ayrı ayrı mazeretleri oldu, bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum:
1. kişi: Sana şahitlik yaparsam benim de tazminatımı ödemezler.
2. kişi: Annem istemiyor, olamam.
3. kişi: Ailem istemiyor. (Bu arkadaş ellisini çoktan geçmiş bir arkadaşımız!)
4. kişi: Kocam istemiyor.
Diğer arkadaşlar ise “beni işyerine geri çağırabilirler, o yüzden şahitlik yapamam” dediler. Kısacası her birinin mazereti vardı. Bu cevaplar beni hem çok üzdü hem de endişelendirdi ve düşündürdü. Halen bulmam gereken iki şahit vardı. Uzun zamandır beraber çalışmışız, arkadaşlık etmişiz, beraber üretmişiz, çay içmişiz, yemek yemişiz ve hep beraber işsiz kalmışız. Böyle olunca ciddi bir hayal kırıklığı ve kocaman bir soru işareti oluştu bende: Neden şahitlik yapmak istemiyorlar ve neden bahaneler üretiyorlar?
Sizlere de soruyorum, neden? Ortak kaderi paylaştığımız hâlde, kapının önüne atılmış olmamıza rağmen birbirimizin yanında olmuyoruz! Bunun sebebi gerçekten nedir? Bu konuya dair sizlerin de görüş ve deneyimlerinizi merak ediyorum, paylaşmanızı bekliyorum. Ben 15 küsur yıllık işçilik hayatımda ilk defa işten çıkarılıp, ilk defa işsiz kalıp böyle bir süreci deneyimlemiş oldum. “Benim başıma gelmez ben işinde gücünde iyi bir elamanım” demeyin. Her birimizin başına gelen ve gelmeye de devam edecek olan bir durumdur.
Bu yaşanan olaylar bana ders oldu, her anlamda… Kuracağım arkadaşlık ilişkilerinden tutun da patronların tutumuna, mahkemedeki süreçlerin işleyişine kadar. Burada önemli olan biz işçilerin bir arada, dayanışma içinde olmamızdır. “Kimse arkamda durmadı, yanımda olmadı” deyip güvensiz ve yalnız mı yaşayacağız? Yoksa ortak kaderi yaşadığımız arkadaşlarımızla güçlü bağlar kurup birbirimize sahip mi çıkacağız? Yaşadığımız ve çalıştığımız her yerde işçi arkadaşlarımızla birlik olmanın yollarını arayacağız. Başka yolumuz yok!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...